Yemen’de, Suriye’de, Irak’ta çocuklar savaş kurbanı. Açlıktan ölüyor. İslam İşbirliği Teşkilatı ülkelerinden “tık” çıkmıyor!
Tunuslular Muhammed bin Selman’ı Kaşıkçı cinayeti sebebiyle protesto ediyor. Amerikalılar Kaşıkçı’nın öldürülmesinin ses kaydını dinlemek istemiyor. Katiller Türkiye’den elini kolunu sallayarak geçip gidiyor. Dünya seyrediyor!
Amerika bölgede İran’a ambargo uygularken Suudi Krallığına silah satmaya devam ediyor. Kimse Yemen’de çocukların açlıktan ölmesine tepki verme cesaretini dahi gösteremiyor.
Bizim Müslümanlar da hac ve umre seyahatleriyle Suudi krallığının Amerika’ya olan borcunu ödemesi için umre yarışına giriyor.
Yasin suresinin 36. âyetinde mealen şöyle buyrulur: “Onlara: “Allah’ın size verdiği rızıktan sarfedin” denince inkâr edenler inananlara: “Allah dileseydi doyurabileceği bir kimseyi biz mi doyuralım? Doğrusu siz apaçık bir sapıklıktasınız” derler.”
Bu âyette inkârcılar inananların itikadıyla alay ettikleri gibi bugün Müslümanlar sadece birbiriyle alay etmiyor birbirine tuzak kurmanın zilletini yaşıyor. Tarihte Yahudilerin yaşadığı Babil sürgünü gibi! Daha acısı şeytanın süslemesi ve zihnini çelmesiyle sürgünde vuslat yaşadığını zannediyor.
“İlahilerinin nağmelerini uzak tut benden;
Çalgılarının melodisini dinlemeyeceğim.
Fakat izin ver adalet sular gibi çağlasın,
Ve doğruluk durmadan akan bir nehir gibi olsun.”
(Amoz 5:23-24)
Dr Bünyamin Okumuş
