ABD yeni başkanı Joe Biden yönetimini kendi halkı Amerika halkı kadar olmasa da İran İslam Cumhuriyeti yetkilileri de sabırsızlıkla beklediler. Biden’in başkanlık merasiminden sadece beş gün geçmesine rağmen İran’ın çeşitli yetkilileri özellikle cumhurbaşkanı Ruhani tarafından 4 yıllık başkanlığı süresince İran yönetimine açıktan düşmanlık güden eski başkan Donald Trump’ın katıldığı ikinci başkanlık seçimlerinde kaybedişi konusunda neredeyse sevinç çığlıkları atacak kadar memnun kaldılar.
ABD eski yönetimi ve Trump başta olmak üzere İran arasında savaş çanları çalacak kadar iki ciddi kriz başlığı söylenebilir. Bu iki başlık Trump yönetiminin “BARJAM” adıyla tanınan nükleer anlaşmadan tek taraflı çekilmesi ve İran Küdüs ordusu komutanı Süleymani’nin Bağdat’ta öldürülmesidir.
Son beş gün içinde doğrudan Trump’a ambargo uyguladığını ilan eden İran birde oldukça tehditkar bir afiş yayınlayarak konuyu Amerika birleşik devletlerine değil Trump’ın şahsına indirgedi ve bir nevi Trump’ın hesabını Amerika yönetiminden ayırdı.
Son birkaç günde İran tarafından Trump’a yönelik terör tehdidi içeren bir afiş yayımlandı. Söz konusu afişte Trump’ın golf oynarken sanki uydudan çekilmiş bir fotoğrafı kurgulanarak bir çizim şeklinde yer almaktadır. Afişin alt kısmında ise bir savaş uçağının gölgesi göze çarpmaktadır. Fakat bu afişte gözüken bu savaş uçağının gölgesinden anlaşıldığı gibi bu tip uçak Amerikan uçağı olup ve İran envanterinde hiç bulunmamaktadır. Bu afiş İran dini-siyasi lideri Hamenei’nin resmi internet sayfasında yayınlanmış oldu. Ve üstünde Hamenei’nin kesin intikam konulu demeci yazmaktadır. Başlık “intikam kesindir” cümlesiyle büyük punto ile yazılmaktadır.
Hamenei “katil ve azmettiriciden mümkün olan her zamanda intikam alınacaktır” diye söylemiş. Amerika yönetimini kastetmeyen Hamenei ve İran yönetimi iki kişiyi yani katil olarak füzeyi ateşleyen Amerikan askerini ve azmettirici olarak doğrudan Trump’ı hedef almaktadır. Trump bilfiil başkanken bu denli şahsına yönelik saldırı ve tehdit yoktu fakat ocak ayının yirmisinde beyaz saraydan resmi olarak ayrıldıktan sonra dozu artan bu tehdit ve açık terör mesajları oldukça manidardır.
İran doğrudan Donald Trump’ı hedef alıyor hem de başkan değilken yani tamamen şahsileştirilmiş bir konu haline gelmiş bulunmaktadır. İran bir taraftan Biden yönetimine yeşil ışık yakarken bir taraftan da ABD başkanlık makamına her hangi olumsuz anlam taşıyacak söylemden uzak durmaktadır. Fakat Trump başkanlıktan ayrılsa bile sivilken de bundan sorumlu tutulacağını söylüyor. Hiçbir siyasi ve hatta savaş etik ahlak ve prinsiplerine uymayan bu davranışın arkasında iki önemli gerekçe duruyor.
Süleymani öldürüldüğü tarihe kadar İran içinde ve dışında yürütülen yoğun propagandanın merkezinde devrim muhafızları ve özellikle Kudüs gücü duruyordu. Hem iç kamuoyuna ve hem de ülke dışında güçlü ve yenilmez gösterilen devrim muhafızları ve komutanları bilhassa Kasım Süleymani İran propaganda denkleminin esas omurgasını oluşturmaktaydı. Fakat Süleymani nokta atışıyla Irak topraklarında öldürüldükten sonra ağır bir itibar kaybı yaşayan İran yönetimi iç kamuoyuna ve uluslararası camiaya yönelik iade-i itibar çabası içindedir. Bu nedenden dolayı gelecek Biden’in başkanlık döneminde olası bir müzakere halinde bir yıldır atılan fanatik intikam sloganları ve edilen yeminlerin akıbeti ne olacak diye soru işareti oluşmaması için bu intikam meselesi doğrudan Trump’ın şahsına yönelik yürütmeye çalışılıyor.
Celal RUŞEN
KAFKASSAM- İRAN MASASI
