İran’da, Batı Azerbaycan eyaletinde Türkiye’nin Afrin operasyonunu protesto etmek isteyen gruplara resmi izin verilmemesi ve izinsiz protesto düzenleyenler hakkında cezai işlemler yapılacağının açıklanması ilk bakışta sıradan idari bir durum olarak görünse de son derece önemli bir anlama sahiptir. Türkiye’nin Zeytin Dalı harekatını başlattığı ilk günden itibaren Türkiye’ye yönelik eleştirel ve hatta hasmane açıklamalarda bulunana İran rejiminin, resmi diplomatik söylemi destekleyecek nitelikte olan söz konusu protesto girişimine izin vermemesi İran’da ülke içi siyasi kaygıların hangi boyuta ulaştığını göstermektedir.
İran’da Aralık ayında başlayan kitle hareketlerinin artçı yansımaları farklı şehir ve bölgelerde küçük çaplarda da olsa devam etmekte olduğu, başörtüsü zorunluluğunu protesto eylemlerinin giderek yaygınlaştığı ve ekonomik sorunlara yönelik halk tepkisinin artarak geliştiği bir ortamda İran rejimi kaygı içerisinde önlem ve çözüm arayışı içersindedir. Bu bağlamda, Kürt ve Türk nüfusunun yoğun olarak yaşadığı Batı Azerbaycan eyaletindeki Türkiye karşıtı protesto girişimi İran yönetimi açısından bir diğer kaygı boyutu olarak değerlendirilmiştir. Genel olarak Tebriz merkez olmak üzere tüm Azerbaycan eyaletleri ve özelde Batı Azerbaycan’da yaşayan İran Türkleri’nin Türkiye’ye yönelik sempatileri ve bölgede Kürt nüfus ile yaşanan gerilimin, Afrin protestosuna izin verilmesi ile daha üst boyutlara ulaşabileceği ve İran’da ekonomik ve sosyal temelli kaos ihtimaline etnik çatışmanın da eklenme ihtimali İran rejimi son derece temkinli davranmaya itmektedir. Zira ekonomik ve sosyal sorunlara itiraz temelinde mevcut olan tepkiselliğe etnik gerilimin de eklenmesi İran’da kaos ortamının oluşmasını beraberinde getirebilecektir.
Çağatay BALCI/ Kafkassam İran Masası Uzmanı