KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. İran
  4. »
  5. İran’da Ahmedi Nejad Sesleri

İran’da Ahmedi Nejad Sesleri

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 6 dk okuma süresi
380 0

İran seçimlerinde son viraja girildi. Aday adayları artık belli olmaya başladı. Seçimin favorisi 2013 yılında oyların yüzde 50’sinde fazlasını alan mevcut cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’dir. Fakat Hasan Ruhani ile dini lider Hamaney’in yıldızı bir türlü barışmadı. Birçok konuda ters düştüler.
Bununla birlikte Hasan Ruhani’nin iktidara geldiği dönemde, İran nükleer zenginleştirme yüzünden Batı ile arasında problemler bulunuyordu. Batı İran’a ambargo uyguluyordu. Bu yüzden İran ekonomisinde daralmalar meydana gelmişti. Ruhani iktidara gelir gelmez bu meseleyi çözmek için kolları sıvadı. Batılı devletlerle yaptığı 5+1 Nükleer Antlaşma karşılığında uygulanan ambargoyu kaldırıldı. Böylece Ahmedi Nejad dönem başlayan ve devam eden ekonomik sıkıntılar Ruhani döneminde daha ılımlı ve dışa açık bir görüntü çizmiştir. Ayrıca Ruhani dönemiyle birlikte İran’da refah seviyesi ve özgürlük seviyesinin arttığı göze çarpmıştır. Bölgesel konularda İran’ın söz hakkı artmıştı. Bu olaylar cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Ruhani’nin elini güçlendirerek favori olmasını sağladı.
Öte yandan Şubat 2016’da yapılan seçimler sonucunda geleneksel muhafazakarların aldığı ağır mağlubiyeti ülkede reformist kesimin güç kazandığının göstergesidir. Bu bağlamda düşünüldüğünde gelenekse muhafazakar kesim Ruhani’nin karşısına birleştirici bütünleyici ve karizmatik bir lider çıkarmayı zaruri hale getirdi.
Bununla birlikte 2017 yılı reformist kanat içinde kara geçti. Mehdi Kerrubi, Muhammed Hatemi, Hüseyin Musavi’nin ev hapsinde olması, reformist kanadın en kuvvetli isimlerinden olan Rafsancani’nin ölmesi reformist kanat açısında güç kaybına yol açtı. Bu durum karşısında reformist kanattan Hamaney’e milli barış önerisi geldi. Fakat Hamaney milli bir küskünlüğün olmadığını, bu yüzden milli barış diye bir şeyinde olmayacağını dile getirdi.
Bununla birlikte seçim yaklaşırken herkes Ruhani’nin karşısına çıkarılacak adayı merak ediyordu. Geleneksel muhafazakar kesim İmam Rıza Külliyesi Vakfı Başkanı İbrahim Reisi’yi aday gösterdi. İbrahim Reisi gerçekten karizmatik bir liderdi. Fakat Reisi 1988 yılında Humeyni’nin talimatıyla hapishanelerde rejim karşıtlarına idam cezası vermek amacıyla kurulan ölüm komitesi olarak adlandırılan dört kişilik komitede yer aldı. Bu komiteler 3-4 bin kişini katliam kararını verdi Bu bağlamda Reisi muhalifler arasında “ Ayetullah Katliam” olarak bilinmektedir. Bununla birlikte Reisi Hamaney’in yerine dini liderlik içinde adı geçen isimlerden birisiydi. Tek sıkıntı siyasi tecrübesinin bulunmamasıydı.
Öte yandan ABD seçimlerini kazanan Cumhuriyetçi aday Trump’ın ilk işi İran’a karşı tehditler savurmak oldu. Bu durum İran tarafında endişelerle karşılandı. Bununla birlikte Ahmedi Nejad döneminde sert politikalar yürüten İran, Ruhani ile politikasını yumuşatmıştı. ABD’nin politikasını tekrar sertleştirmesi üzerine İran’ın da sert politika izlemesi gerekmekteydi. Bu bağlamda Ruhani’nin bunu yapabileceği şüpheliydi.
Ayrıca seçim döneminde tüm gözler eski cumhurbaşkanı Ahmedi Nejad’a çevrilmişti. Hamaney’in adaylığına sıcak bakmadığı Ahmedi Nejad’ın Hamid Bekai’yi destekleyeceği düşünülürken aday olduğunu açıklaması kamuoyunda şaşkınlık yarattı. Bu süreçten sonra İran iç politikasını zor günler bekliyordu.
Bununla birlikte Anayasa Koruma Konseyi tarafından adaylığı veto edilme ihtimali olan Ahmedi Nejad’ın bundan sonra nasıl bir seçim stratejisi izleyeceği merak edilen bir meseledir. Seçim sürecinde İran’da 2009’da olduğu gibi yeni bir kutuplaşma söz konusu olabilir. Ayrıca ABD’nin İran’a karşı ürettiği tehditkar tavırlar Ahmedi Nejad’ın oy potansiyelini artırabilir. Zira Ahmedi Nejad Hamaney’in adaylık konusundaki tavsiyesi öncesinde Obama’ya mektuplar yazarak tehditkar tavırlar sergilediği düşünülürse, ABD’ye karşı olan tavrı değişmeyecektir.
Öte yanan Reisi’nin seçimi kaybetmesi, gelecekte belki dini liderliği kaybetmesi anlamına da gelebilir. Bununla birlikte dini lider, tavsiyesine uymayan Ahmedi Nejad’ı veto edebilir ve seçim Ruhani-Reisi arasında geçirebilir. Ayrıca Ahmedi Nejad’ın adaylığı onaylanılabilir ve Ruhani kanadının oylarının bölünmesi hesaplanabilir. Fakat bu sistem ters tepip Reisi’nin de oylarını bölünebilir. Bununla birlikte siyasi tecrübesi olamaya ve gelecekte dini liderlik konusunda ismi geçen Reisi hiç riske atılmayarak adaylığı veto edilebilir ya da adaylıktan çekilebilir. Bunların hepsi İran iç politikası açısından sıkıntılı bir durumdur. Ahmedi Nejad’ın aday olması bütün İran kamuoyunun hesaplarını bozmuştur. Önümüzdeki günlerde neler olacağını hep birlikte göreceğiz..

Ali ŞAHİN
Kafkassam Bölge Çalışmaları Uzmanı

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir