KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. İran
  4. »
  5. İran Yolculuğum

İran Yolculuğum

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 4 dk okuma süresi
384 0

Yaklaşık 40 günlük İran yolculuğu sonrası nihayet dün Türkiye topraklarına dönüş yaptım. Yıllar sonra İran’a yeniden gitmenin verdiği heyecan ve yaşadığım bazı güzel anılar dışında bir takım hayal kırıklıklarım oldu. Öncelikli olarak bu yazımda İran Türklüğü ve Türkiye medyası ile ilgili bazı acı gerçekleri açıklamak istiyorum. Şöyle ki:

1) İran’ı Türkler (iranlı Türkler) yönetiyor mottosu tamamen doğruysa ki bence de doğrudur, O zaman İran’da Türk dilinin okullarda eğitiminin engellenmesinin ve gittikçe kemiksiz cılız bir dile dönüşmesinin esas sebebi de söz konusu politikacı Türklerin ta kendisidir. Nitekim Artık İran’da konuşulan Türkçenin literatüründe tek bir yeni kelime dahi üretilmiyor ve gündelik konuşmada Farsça sözler kullanmak sıradan bir marifet haline gelmiştir. Bizim Farsça ile bir sorunumuz yok ama mesele, daha ziyade siyasetçilerin, Farslaştırılma politikasına açıktan destek vermeleri ve Türklüğün silikleştirilmesinde etkin rol almaları. Artık şunu çok rahatlıkla söylemek mümkün: İran’da resmi ideoloji sinsi bir Fars milliyetçiliği üzerine kurulu ve Türklük bir düşman ideoloji olarak benimsenmiştir. Bu idolojide Türkiye en büyük tehdit olarak görülmektedir…

2) diğer taraftan artık şuna hep birlikte kanaat getirmemiz mümkün: Pers devlet kuramı İranlıların özümsediği ve istediği bir düşünce sistemi değil, tamamen Batı tarihçilerinin dayattığı bir sistemdir. İran’da milyonlarca Türk yaşamasına rağmen yaşayan beş yüz min Ermeni etniği kadar dil ve kültürünü koruma hakkına sahip olmamaları sadece ülkenin sorunu değil batı güç odaklarının yarattığı bir sorundur. Nasıl mı dersiniz, şöyle ki: Siz ne kadar bağırırsanız bağırın sizi batı medyası batı camiası batı akademisi duymuyorsa siz yoksunuz demek. İran’da haray haray Türküm diyen, öz milli haklarını arayan önemli bir kitle var buna rağmen batı, iran’a bu konuda herhangi bir baskı uygulamadığı gibi tam tersine iran adı yerine pershia sözünü ısrarla kullanmakta ve Türk sözünü Türkiye dışı toplumlara kullanmaktan kaçınır. Oysa Kürt konusu gelince adeta Türkiye değil Kürdiye olarak medyasında lanse etmeyi iyi biliyor….

3) iran’da uydunun yaygınlaştığı İlk yıllar Türkçe yayın yapan kanaller revaçta olmuş ve neredeyse uydu derken Türkiye televizyon kanalları akla geliyordu. İran kanalları bu sahada pek fazla iddiası olmadıkları için bu defa İngiliz ve ABD merkezli Farsça kanallar mantar gibi üremeye başladı ve Türkiyeyi önplandan arka plana itmeyi başardılar. Artık İranda kimse Türkiye kanallarını ve dizilerini izlemiyor…

3) İran kamuoyundaTürkiye kanallarının Yarattığı kötü İzlenim ne yazık ki çok derin. Atv, D, Star ve diğer Avrupa merkezli kanalların programları, haberleri, dizilerinin içeriği tamamen kötülük, ihanet, cinayet, güvensizlik üzerine kurulu ve mertlik, Türklük kavramları elinde tesbih gezdiren tiplere devredilmiştir… Türkiye’nin ihanet medyası, Türk ve Türkiye imajını bölgede sıfırlamakla görevlidir ve bunu layıkıyla yapmaya devam ediyorlar….

Devamı var…
Ümid Yazar
Ümid Yazar

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir