KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. İran heyetinin Türkiye temaslarının sonucu: Kürtler referandumu erteleyecek!

İran heyetinin Türkiye temaslarının sonucu: Kürtler referandumu erteleyecek!

Ömür Çelikdönmez Ömür Çelikdönmez - - 11 dk okuma süresi
268 0

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, heyetiyle birlikte 8-11 Temmuz arasında İran Devleti’nin davetlisi olarak başkent Tahran’a gittiğinde; “Perinçek hiç kimsenin şüphesi olmasın Türk devletinin ve milletinin çıkarlarını korumak için Tahran’da. Birilerinin ortaya çıkıp koftiden 15 Temmuzda nöbetteyim mesajlarına itibar etmeyin, çünkü 15 Temmuz öncesinde nöbet tutanlar olmasaydı, birçoğu hain ilan edilen Fetöye methiye düzüyor olacaktı. Perinçek şimdi nöbeti Tahran’da tutuyor. Hakkını teslim edin ve en azından bu erdemi gösterin…” demiştim.(1) İran Genelkurmay Başkanının Ankara temaslarının zemin ve rotasını belirleyen Doğu Perinçek’in Tahran çıkartması olmuştur böyle biline… İran ve Kuzey Irak Kürt basınının taranmasıyla açık istihbarat kanallarından elde ettiğim bilgilere göre, Kürtler referandumu bir başka bahara erteleyecek. İran medyası görüşmelerde elde edilen sonucun başarı olduğuna vurgu yapıyor ve Türkiye’nin İran’ın politikasına geri dönüşünü müjdeliyor.

İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri, İslam Devrimi sonrası genelkurmay başkanlığı seviyesinde ilk kez İran’dan Türkiye’ye ziyaret yapıldığını, ziyaretin İran Lideri Ayetullah Hamaney’in onayıyla gerçekleştiğini, iki ülkenin terörle mücadelede istihbarat paylaşımı ve operasyonel işbirliği yapacağını, Askeri işbirliği ve sınır güvenliği konusunda iki ülkenin çok iyi mutabakatlar sağladığını, iki ülke donanmasının karşılıklı olarak birbirinin ülkesini ziyaret edeceğini, askeri tatbikatlarda karşılıklı olarak gözlemci bulunduracaklarını ortak eğitim ve öğrenci takası konusunda mutabık kaldıklarını ifade ediyor. Bakıri’nin Türkiye ziyaretinin ana eksenini oluşturan Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetiminin bağımsızlık refarandum kararına ilişkin gelişmeleri Türk yetkililerle masaya yatırdıklarını söylemesi önemli.

Bakıri’nin “Böyle bir şey olursa, bu yeni bir gerilimin başlangıcı olur ve komşu ülkeleri olumsuz etkiler. Bu yüzden iki ülke bunun mümkün olmadığını ve yapılmaması konusunda ısrarcılar” ifadesi varılan mutabakatı gösteriyor. İran heyetinin Ankara temaslarına verdiği önem heyette yer alan isimlerden anlaşılıyor. Genelkurmay Başkanı Bakıri’yi Türkiye’deki temasları kapsamında Devrim Muhafızları Kara Kuvvetleri Komutanı Tuğgeneral Muhammed Pakpur ve Sınır Birlikleri Komutanı Tuğgeneral Kasım Rızai ve bazı diğer askeri komutanlar eşlik ediyor. Dışişleri Bakan Yardımcısı İbrahim Rahimpur da Bakıri ile birlikte Türkiye’ye gelen isimler arasında. (2)
1979 devriminin ardından Ankara’ya üç günlük bir resmi ziyarette bulunan İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Hüseyin Bakiri’nin programına, MİT karargâhını da alması dikkat çekici. Her ne kadar görüşmelerde; Kandil’de terör örgütü PKK’nın varlığı, Irak ile Suriye’nin kuzeyindeki gelişmeler de askeri açılardan kapsamlı olarak ele alındığı belirtildiyse de asıl önemli temasın iki ülke istihbarat örgütleri arasında gerçekleştiği söylenebilir. İran Genelkurmay Başkanına MİT karargâhında verilen brifingde Suriye’de Rakka operasyonu çerçevesinde PYD’nin silahlı gücü YPG’nin, ABD desteği ile öne çıkan terörist bir güç haline geldiği, ABD’nin İdlib bölgesine, YPG aracılığıyla operasyonda bulunacağı iddiaları ile YPG’ye açıkça silah ve zırhlı araç desteği veren ABD’nin ABD medyasına yansıyan, İran Devrim Muhafızları’nı (IRGC) “terör örgütü” ilan etmek için bir tasarı üzerinde çalıştığı haberleri ve 17 Ağustos 2017’te Tel Abyad’da kurulan Kuvvet-i Suvvar adlı fason yapının Fırat Kalkanı bölgesine savaş ilan etmesi, Amerika’nın, örgüte on binlerce militanın katılması talimatını verdiği, örgütün Türk Silahlı Kuvvetleri’ni hedef aldığı, Afrin, Tel Rıfat hattında kurulan terör tümeni içerisinde farklı ülkelerden gelen yabancı savaşçılar da yer aldığı, Tümen komutanlığına ise Kamışlı, Ayn-el Arab ve Afrin de 4 yılı aşkın süredir savaşan tecrübeli PYD militanı getirildiği, bu gelişmelerin ABD’nin bölge projeksiyonu çerçevesinde tabela değiştirerek terör faaliyeti yürüten PKK’nın son oyunu olduğu bilgileri paylaşıldı. Ayrıca İran, Irak ve Suriye’de faaliyet gösteren terör örgütlerine yönelik Türk istihbaratının elde ettiği bilgilerin de aktarıldığı söyleniyor. (3)

Daha önceki yazılarımda belirttiğim gibi Türkiye, Kuzey Irak Kürtlerinin bağımsızlık çabalarından rahatsız değil. Bununla birlikte belirlenen takvimde referandumun yapılması, Irak’ın iç dengelerini alt üst edebilir ve Türkiye’nin Irak’taki en büyük müttefiki Barzani devre dışı kalabilir. Bu çerçevede Türkiye referandum kararına karşı olmadığını ama konjonktürel bir ötelemenin uygun olacağı şeklindeki görüşlerini çoktan Barzani yönetimine bildirdi. Dolayısıyla İran yönetimi nal topluyor. Kuzey Irak’ta da başkan Barzani’nin karizması çizilmeden referandumdan vazgeçilmesini sağlayacak gelişmeler yaşanıyor. Örneğin Kürdistan Demokrat Partisi(PDK) ile Değişim Hareketi(Goran) arasında önümüzdeki hafta Pazartesi gerçekleşecek görüşmenin ana maddesi bu konu.(4) Bir başka gelişme Kuzey Irak’ta faaliyet gösteren PKK’nin, Kürdistan Özgür Toplum Hareketi (Tevgera Civaka Azadiya Kurdistan) isimli örgütün 25 Eylül’de Kuzey Irak’ta gerçekleşecek olan bağımsızlık referandumuna karşı “hayır” kampanyası yürüteceklerini duyurması.

Kürdistan Özgür Toplum Hareketi Eşbaşkan Yardımcısı ve Sözcüsü Tara Husen, referandumda neden hayır diyeceklerini dört maddede özetliyor; 1- Mesud Barzani’nin amacı referandum yoluyla kanuni olmayan iktidarını uzatmak istemektedir.2- Bu karar kanuni olmadığı gibi, bir parti kararıdır. Aynı zamanda referandum konusunda siyasi bir mutabakat oluşmamış, içerde ve dışarda bunun alt yapısı hazırlanmamıştır. 3- Referandum süreci var olan sonları çözemeyeceği gibi, var olan tehlike ve krizleri de çoğaltabilecektir. 4- Referandumun milliyetçi ve mezhepçi çatışmalara neden olmaması için bugünden itibaren halkların ve inançların birliği kurumlaştırılmalıdır.” (5)Tüm bu gerekçeler Barzani yönetime referandumdan vazgeçme fırsatı veriyor. Ankara’dan mesajı alan Erbil yönetimi çoktan çantasını taktı koluna, çıktı Bağdat yoluna. Referandumun ertelenmesini isteyen Irak’ın başkenti Bağdat’taki yetkililerle temaslarını sürdüren Kürt bölgesi Müzakere Heyeti, kıran kırana bir pazarlık yapıyor. Kürtler, merkezi hükümetten, ‘Kürdistan’ olarak nitelendirilen bölgenin kesilen bütçesinin gönderilmesi, 140’ncı maddenin uygulanması, Irak ordusunda Kürt oranının belli düzeye (eskiden oranına) yükseltilmesi ve Kürtler’in Irak hükümetince azaltılan paylarının verilmesi gibi bir dizi şartın yerine getirilmesi durumunda referandumun ertelenebileceğini söylüyor.

Kürt heyetinin iktidarda bulunan Şii Ulusal Koalisyonu ile çok önemli bir toplantı yaptığı, Şii Ulusal Koalisyonu yetkililerinin referandumun ertelenmesini istediği ancak heyetin şimdiye kadar bunu kabul etmediği belirtiliyor. Kürt müzakere heyetinin Şii yetkililere bir dizi şart koştuğu ve bunların, belirlenen kısa bir süre içinde yerine getirilmesi durumunda referandumun birkaç aylığına belli bir tarihe ertelenebileceğini ilettiği sır değil. Irak’taki Bölgesel Kürt yönetiminin Bağdat’a gönderdiği Kürt Müzakere heyeti üyelerinin Şii yetkililere, söz konusu şartların kabul edilmesi halinde referandum birkaç aylığına, belli bir tarihe ertelenebileceğini garantisi verdiği konuşuluyor.(6) Bağdat’ta görüşmelerini sürdüren heyetin ayrıca, Birleşmiş Milletler (BM), ABD, BM Güvenlik Konseyi ve referandumun ertelenmesini isteyen ülkelerin gözetiminde yapılacak yazılı bir anlaşmayla bunun mümkün olabileceğini muhataplarına bildirdiği belirtilirken, hem Kürtler hem de Şii Ulusal Koalisyonu tarafından iki farklı yol haritasının hazırlanması bekleniyor.

Sarımsağı gelin etmişler kırk gün sonra kokusu çıkmış ya, bu görüşmelerde öyle. Temaslar gözlerden uzak gizlice yapılsa da bir şekilde kamuoyuna yansıyor. Mesela Irak Parlamentosu (PDK) Kürdistan Demokrat Partisi Parlamanteri Îslam Husên, Kürdistan Yüksek Referandum Heyeti ile Irak Başbakanı Haydar İbadi’nin toplantısında gündem gelen gizli bir konuyu açıkladı. Îslam Husên, “İlk defa referandum heyeti, İbadi ile yaptığı toplantıda İbadi’den şuana kadar 50. kezdir anayasanın ihlal edilmesinin açıklamasını istedi. İbadi de “-gerçeklerin açıklanmasını mı istiyorsunuz?” diye sordu. Heyet üyeleri de “-evet” diye cevap verdi. İbadi de “-Evet Kürdistan’a karşı yasaları ihlal ettik. Ancak bunlar konuşmaya değer ve tartışabiliriz” şeklinde heyet üyeleriyle aralarında diyaloglar geçti” açıklamasıyla bu temasları ifşa etti. Aslında bu diyalog Irak hükümetinin niyetini göstermekten ziyade Irak Kürtlerinin referandumdan vaz geçebileceklerini kamuoyuna duyurmak istemelerine yönelik. (7)
Bakınız:
1- Ömür Çelikdönmez/11 Temmuz 2017/Doğu Perinçek’in İran temaslarında Kürdistan referandumu ve Musul’un statüsü?/ http://www.kafkassam.com/dogu-perincekin-iran-temaslarinda-kurdistan-referandumu-ve-musulun-statusu.html
2- http://tr.shafaqna.com/archives/48952
3- http://tr.jamnews.ir/detail/News/284838 – http://tr.farsnews.com/world/news/13960527000018
4- http://www.basnews.com/index.php/tr/news/kurdistan/371713
5- http://www.basnews.com/index.php/tr/news/kurdistan/371683
6- Barzani referandumu ertelenme şartlarını Bağdat’a sundu!/ http://tr.jamnews.ir/detail/News/284839
7- http://www.basnews.com/index.php/tr/news/kurdistan/371636

Ömür Çelikdönmez
Twitter:@oc32oc39
omurcelikdonmez@hotmail.com

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir