Türkiye Rusya İdlip konusunda Moskova’da barış anlaşmasının imzalanmasının hemen sonrası Şamda bir suikast haberi yayıldı. Kasım Süleymani Bağdat ABD büyükelçiliği işgalinden sonra gelişen olaylar neticesinde İranın emri ile bu işgale son vermek zorunda kalmış ve bir kaç gün sonra da ABD tarafından öldürülmüştür. Bir aydır İdlipte meydana gelen çatışmalar neticesinde Moskova’da bir ateş anlaşması ile son bulmuştu.
İran Devrim Muhafızları’nın önde gelen isimlerinden olan Şam’ın güneyinde uğradığı suikast sonucu hayatını kaybeden ismin Ferhad Debiriyan olduğu bildirildi. Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah ve İran Dini Lideri Ali Hamaney’in Suriye’deki temsilcilerinden biri olan Ebu el Fadıl Tabtabi’ye yakın bir isim. İran Devrim Muhafızları komutanı Debiriyan’ı kim öldürdü sorusu hemen akla gelmektedir. Devrim Muhafızları’na yakınlığıyla bilinen Fars Haber Ajansı, Debiriyan’ın Şam’ın güneyindeki kutsal Şii bölgesi Sayyida Zeynebin savunucusu olduğunu, DEAŞ’ın yanı sıra rejim güçlerine muhalif olanlara karşı mücadele sırasında antik Tedmür (Palmira) kentinin komutanı olarak görev yaptığını aktardı. İdlip’te Türkiye’ye karşı Pakistan, Afganistan, Irak ve Lübnan dâhil olmak üzere diğer ülkelerden gelen milisler, Suriye rejim güçleriyle birlikte savaşıyor. Bu milisleri Debiriyan eğitiyor ve Türkiyeye karşı cepheye sürüyordu.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), öldürülen Debiriyan’ın Palmira bölgesindeki DEAŞ’a karşı askeri operasyonlara öncülük ettiğini ve bu ismin Nasrallah’a yakın bir isim olduğunu da öne sürdü.
İran’ın bölgedeki en etkin komutanlarından birinin öldürülmesinin arkasındaki sır perdesi henüz aralanmamışken komutan Debiriyanın öldürülmesi olayında ilk akla Putin ve Rusya karşıtı olması akıllara Rusya’yı getirdi. Son bir aydır rejim güçleri adı altında İdlibe saldıran İran menşeyli olduğu özellikle kafkassam tarafından söyleniyordu. Şimdi Erdoğan Putin görüşmesinden sonra bu saldırıların sorumlusu olarak ya Esat cezalandırılacaktı ya da İranlı bir üst düzey Şam’daki görevlisi cezalandırılacaktı. Kasım Süleymani’nin ABD’nin Bağdat elçiliği baskını sonrası öldürülmesi İranlı milis komutanlarının yaptığı sorumsuzca eylemleri sonrası gerçekleşen suikastlar ister istemez dikkat çekmektedir. İran’daki iktidar kavgasının Suriyeye sirayet ettiğini ve bu ölümden birinci derecede İran yetkililerinin de olduğu ihtimalini söylemek mümkündür.
İsrail saldırıları
Halep’e iki hafta önce düzenlenen füze saldırısında İran Devrim Muhafızları’nın bir üyesi öldürülmüştü.
SOHR, 24 Şubat’ta İsrail’in Şam’ın güneyine gerçekleştirdiği saldırı sebebiyle en az altı kişinin öldüğünü açıklamıştı. Açıklamada 2’si İsrail’in hava saldırısında İslami Cihad Hareketi’nin askeri kanadı Kudüs Tugayları’ndan olmak üzere, 1’i Suriyeli 4 İran yanlısı unsurun öldüğünü bildirdi.
Gizemli bombardımanlar
İran Devrim Muhafızları liderinin suikastı, Şam’da gerçekleşen gizemli bombardımandan birkaç gün sonra yapıldı. SOHR tarafından yapılan açıklamada, rejim güçlerinin tam kontrol sağladığı başkent Şam’da 7 Şubat’tan bu yana yaşanan eşi benzeri görülmemiş güvenlik kaosunun ortasında bombalı saldırılarda büyük bir artış olduğu kaydedildi. 7 Şubat’tan bu yana Şam’ı hedef alan 6 bombalı saldırı yaşandı. Tamamı bomba yüklü araçlarla düzenlenen saldırılarda toplam 5 kişi öldü, 15 kişi yaralandı.
İlk bombalı saldırı 7 Şubat’ta, Halid Bin Velid Caddesi’nde düzenlendi. Bombanın infilak etmesi sonucu iki rejim unsuru öldü. İkinci bombalı saldırı 11 Şubat’ta gerçekleşti. Mazze Mahallesi’ndeki arabası hedef alınan Suriye rejimi istihbarat biriminden bir kişi öldü. Üçüncü bombalı saldırı 18 Şubat’ta gerçekleşirken, Bab Musalla Mahallesi’nde kimliği belirsiz bir kişinin arabası hedef alındı.
Dördüncü bombalı saldırı 20 Şubat’ta, Şam’ın merkezindeki Merce Meydanı’nda yaşandı. Saldırıda askeri bir araç hedef alındı. 25 Şubat’ta ise iki ayrı saldırı gerçekleşti. Saldırılardan biri El-Baramke bölgesinde yaşanırken olayda bir kişi öldü, bir kişi ise yaralandı. Diğer saldırı, Emevi Meydanı tünelinde gerçekleşti. Olayda en az bir kişi yaralandı.
Kaynaklar, başkent Şam’ın kırsal kesimindeki Katana bölgesinde geçtiğimiz günlerde bir saldırının daha meydana geldiğini belirtti. Bu kez arabası hedef alınan ‘Filistin Kurtuluş Ordusu’ndan bir subayı olduğu ifade edildi.
Kafkassam