KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. İran
  4. »
  5. İran balistik füzesi Tahran’a fırlatıldı…

İran balistik füzesi Tahran’a fırlatıldı…

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 6 dk okuma süresi
393 0

Denebilir ki, ilk kez bir füze denemesinde geri sayım, fırlatmadan sonra başladı!
Önce ABD böyle bir denemeyi fark ettiklerini duyurdu, ardından İran Savunma Bakanlığı ‘yaptıklarını’ doğruladı, sonrasında da İran’ın 2015’te P5+1 ülkeleriyle yaptığı nükleer anlaşmayı, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) kararını ihlal edip etmediği tartışması başladı.
ABD Başkanı’nın Ulusal Güvenlik Danışmanı Michael Flynn, Washington’un bundan “hoşnut olmadığını” söyledi; “İran’ın bu eylemleri ABD’nin bölgedeki müttefiklerini doğrudan tehdit ediyor. Bugün itibariyle İran’ı resmen uyarıyoruz”…
Uluslararası hukuka bakarak kimin haklı kimin haksız olduğu üzerinden yapılan analizleri umursamayın. Konu hukukla ilgili değil. İran, füzeyi fırlatmadan çok önce neler olacağını biliyordu. Hatta füzeyi hangi İran fırlattı diye soracak delillerimiz var. Mayıs’ta Başkanlık seçimi var ve içerisi çok karışık.
Daha dün İran Savunma Bakanı Dehkan, “ABD yönetiminin başarısızlıkla sonuçlandığını duyurduğu ‘balistik füze denemesi başarılıdır’ açıklaması yaptı. Yani üzerine gidiyorlar.
Trump; “Tahran’a karşı askeri alternatif dahil hiçbir şey seçenek dışı değil” (02/02, AA.) ve “İran ateşle oynuyor” (03/02, Sputnik) bile demişken…
İSRAİL’İN DÖNÜŞÜ…
Hayat böyle.. Obama artık yok ve İsrail’e daha yakın bir Beyaz Saray var. Kaldı ki Türkiye ile ilişkilerini de hızla toparlıyor Tel Aviv. Mavi Marmara vakasından sonra ilk kez bir Bakan, Nabi Avcı bey İsrail’i ziyaret edecek. Büyükelçiler zaten karşılıklı atanmıştı, bir-iki gün önce de İsrail Dışişleri Bakanlığı’nın ikinci adamı ve ekibi Ankara’daydı.
İsrail şimdi, yukarıda bahsettiğimiz anlaşmayı işaret ederek harekete geçilmesini istiyor. Trump-Netanyahu arasında bir senkron kuruluyor ve yeni ABD yönetimi ile İsrail’in İran eğilimlerini bile bile Tahran bu hamleyi yaptı. Bile bile!
Tahran bu füze denemesine gelecek ABD/İsrail/Batı tepkisini, Rusya, Çin hatta Türkiye’nin ne reaksiyon göstereceğini “test etmek” istedi.
Keza, İsrail ve ABD de böylece Tahran’ın arkasında “gerçekten” duranları görebilecek. Yani, çift yönlü bir test sürüşü bu ve yol bölünmüş değil!
Ankara da-S400 pazarlıklarının da sürdüğü bir zamanlamada-; Rusya-İran ilişkilerini görebilecek…
Şartların İran’ı iyice köşeye sürüklemesi “tehlikeli bir Tahran” mı yaratacak yoksa-Mayıs’taki yönetimle birlikte-Irak ve Suriye’de, Moskova-Washington-Ankara üçgenini, uysal bir köşe ekleyerek dörtgene mi terfi ettirecek?
Harikalar diyarı değil Ortadoğu.. Bu yüzden Rusya, Suriye’de barışı sağlayan taraf olarak-fikir ayrılıkları olsa dahi-İran’la eksenini kıramaz.
Bu da bir başka kısa-devreyi ateşleyecektir.. Tel Aviv, Suriye sorununu çözmeye yönelik Trump ve Putin arasında gerçekleşecek herhangi bir uzlaşmadan mutsuz hissedecektir, çünkü bunun İran’ın bölgesel etkisini yükseltmesinden korkacaktır.
Rusya’nın ise şu anki temel diplomatik odağının, Trump yönetimiyle yapıcı ve dengeli bir ilişki kurmak olduğu bilindiğinde, İran füzesinin menzili anlaşılır!
Astana ve ateşkes süreci, ABD-Rusya resmi temaslarının ilan edilmeye başlanması, İsrail’in zayıflamış bir Suriye istemesi, sonradan yalanlanan Esad’ın felç geçirdiği iddiası da karışık işler mönüsüne katılabilir…
Hulasa, İran’ın kötü tarafını yeniden ortaya çıkarmak, ABD, S.Arabistan, İsrail’e uyuyor. (‘Telephone diplomacy between King Salman, President Trump’, 31/01, Al Arabiya.) Ki, Suriye’de kurulacağı söylenen “güvenli bölgelerin” parasının Riyad’dan alınacağına ilişkin Beyaz Saray söylemiyle de uyumlu!
İsrail lobisi de yeniden sahnede. Meşhur yasak kararlarının yükselttiği protesto eylemlerinin ateşli çemberinden atlatabilir Trump’ı İsrail lobisi. İran meselesini krize yükselterek Trump’ın arkasında-Demokratların da dahil olacağı-politik bir konsolidasyon/pekiştirme yaratabilir.
Sos olarak İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun 15 Temmuz’da Beyaz Saray’da kabul edileceği bilgisini de ekleyebilirsiniz!
ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi’nin Başkanı Senatör Bob Corker; “Tekrarlanan balistik füze ihlalleri, devam eden terör desteği, insan hakları ihlali ve uluslararası barış ve güvenliği tehdit eden diğer düşmanca eylemleri için artık İran’a daha fazla izin verilmeyecek.
Yani bu kadar olaydan sonra yine İsrail mi kazançlı çıkacak diye sorabilirsiniz..
Hayır.
Netanyahu iç politikada boğazına kadar yükselen yolsuzluk suçlamalarından ve Obama’dan miras Washington tecritinden kurtulmak için Trump’a bir diyet ödeyecek!
Nihayet, son sekiz yılın ardından tüm hesaplar kesilecek gibi…
‘Yine ABD kazanır diyenler’ çıkabilir belki ama bu sefer bir ülke hesap ödemeyecek.
Boynu kalın Kurtlar öyledir.
Nedret Ersaanel

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir