KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Rusya
  4. »
  5. İmil Emin: Putin’in yığınakları ve Çehov’un tüfeği

İmil Emin: Putin’in yığınakları ve Çehov’un tüfeği

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 7 dk okuma süresi
257 0

Rus kısa öyküsünün üstadı ve en önemli Rus oyun yazarlarından Anton Çehov, bir romanında “Bir romanın ilk bölümünde duvarda asılı bir tüfekten bahsederseniz, ikinci veya muhtemelen üçüncü bölümde bu tüfek ateşlenmeli” der.

Çehov’un bu bakış açısı, özellikle Maxar Technologies Şirketi tarafından çekilen ve Ukrayna sınırına yakın Rus kasabası Yelnya yakınlarında kara kuvvetlerinin yanı sıra zırhlı birlikler, tanklar ve kundağı motorlu topçu sistemlerinin toplanmış olduğunu gösteren yeni fotoğraflardan sonra, Rusya Federasyonu’nun şu anki hali için de geçerli olabilir mi?

Yukarıdaki sahne geçen Nisan ayında da tekrarlanmış ve özelde Ukraynalıların, genelde ise Batı’nın korkularını artırmıştı. Bununla birlikte, geçen Eylül’den bu yana Rusya’nın son hamleleri, 1. Muhafız Tank Ordusu olarak bilinen elit tank birliklerini de içermeye başladı. Bu bilgilerin kaynağı, ünlü Amerikan gazetesi Politico.

Başkan Putin’in bu yığınakları ve askeri sevkiyatları inkâr etmesi doğal. Ancak uydu görüntüleri yalan söylemez, gerçeği güzelleştirmez, yayınlanmasının nedeni yeterince açık olmasa da sahada olup bitenleri ortaya çıkarır.

Rus Çarı çok kızgın ve ABD’nin Avrupa’ya orta menzilli füzeler yerleştirme planlarını ülkesi için büyük bir tehlike ve açık bir tehdit olarak görüyor.

Yaklaşık 20 yıldır Putin, “NATO”nun günaha benzer hatasından bahsediyor. O hata; Sovyetler Birliği’nin içeriden patlamasına ve dağılmasına dışarıdan neden olmak. Bu nedenle geçen Pazartesi günü Savunma Bakanlığından komutanlarla yaptığı toplantıya anormal bir motivasyon durumunda geldi.

Rus askeri liderlerle yapılan başkanlık toplantısı sırasında, eski KGB subayı gerekirse ateşlemek için Çehov’un Rus tüfeğini dolduruyormuş gibi görünüyordu. Ki, ister doğrudan Washington ile bir çatışma, isterse Washington’un Pekin ile çatışması ve her şeyden önce Kremlin’in efendisi için kurulu Ukrayna tuzağı sebebiyle olsun, yakında tüfeği ateşlemek gerekebilir. Putin’in tüfeği, modern Rus hava savunma sisteminin bir parçası olarak yakında Rus cephaneliğine katılacak son hava savunma “S-500” ile somutlaşıyor. Bahsi geçen sistem, her türlü Amerikan balistik ve hipersonik füzelerini tespit etme ve uçuş rotalarının herhangi bir noktasında imha etme yeteneğine sahip.

Aynı tüfek, yabancı donanmaların kapasiteleri dikkate alınarak, deniz havacılığının geliştirilmesi ve gelecek vaat eden imha sistemleri ile donatılması çerçevesinde de ilerliyor.

Rus tüfeğinin yükselen sesi bahsine paralel bir siyasi parkurda, silah seslerinden önce gelen diplomatik ses yükseliyor. Bu, Rusya’nın seçkin Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un açıklamalarında görüldü. Birkaç gün önce Rus “24 Kanalı” ile yaptığı röportajda Lavrov,

Ukrayna’nın, Donbass bölgesindeki provokasyonlarla Rusya’yı askerî harekât düzenlemeye sevk etmeye çalıştığını söyledi.

Lavrov, gizemli bir olay olarak gördüğü hususa da dikkat çekti; Donbass’ta Bayraktar insansız hava aracının kullanımı. Ukrayna Silahlı Kuvvetler Komutanı bu silahların kullanıldığını duyururken, Savunma Bakanı böyle bir şeyin gerçekleşmediği açıklamasını yaptı. Ukrayna gücünü göstermek ve Minsk Anlaşmasını ihlal etmek mi istiyor?

Ukrayna 7 yıl boyunca, Amerikan-Avrupa desteğiyle Donbass bölgesini geri almak için çok çaba harcasa da Rusya, sıcak bir savaşın eşiğine gelmeden veya çatışmaya taraf olmadan bu çabaları geri püskürttü.

Sahne yakında değişecek mi? Romanları ile insanın acısını ve çaresizliğini betimleyen Rus yazarın tüfeği, ölümsüz eseri “Orman Cini”nde (1889) olduğu gibi ateşlenir mi?

Moskova ile NATO arasındaki güven günden güne azalıyor. Ruslar, Batı İttifakı’nın planlarının Ukrayna ve Gürcistan’ı da ittifaka dahil etmeye çalıştığına kesin bir biçimde inanıyorlar. Bu, İkinci Dünya Savaşı sırasındaki Nazi saldırısından bu yana Ruslar için eşi görülmemiş bir tehdit anlamına geliyor. Moskova buna ne bugün ne de gelecekte kesinlikle izin vermeyecektir.

Lavrov, Rusya’nın NATO’nun niyetleri hakkında bilgisi olmadığını, ittifakın ülkesiyle herhangi bir iş birliği kurmaya çalışmadığını da söyledi. Bu açıklamalar, Glasgow’daki BM İklim Zirvesinden önceki G20 Zirvesinin arifesinde İtalya’nın başkenti Roma’da yapıldı. Ülkesi ve halkı için en azından daha önemli ve tehlikeli olan bir konu ile meşgul görünen Putin bu zirveye katılmadı.

Pentagon’un uyduları aracılığıyla gözlediği ve izlediği Rus yığınağı ile CIA Direktörü William Burns’ün geçen Salı günü Moskova’ya yaptığı düşündürücü ziyaret ve Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Nikolay Patruşev ile yaptığı görüşme arasında bir ilişki var mı?

Rusya Güvenlik Konseyi’nden yapılan açıklama, güvence ve sükunetten ziyade, endişe ve şüphelere yer açtı. Görüşmelerin ayrıntılarına değinilmeden sadece “İki taraf Rus-Amerikan ilişkilerini görüştü” denildi. Washington’da Çin’e odaklanmanın ve Biden yönetiminin Tayvan adası meselesiyle meşgul olmasının, Obama’nın hatasının tekrarlanmasına yol açabileceği konusunda ciddi endişeler var gibi görünüyor. Obama’nın perde arkasından liderlik politikası, Moskova’ya örneğin Suriye’de olduğu gibi ABD’nin bıraktığı boş nüfuz karelerini doldurma fırsatı tanımıştı. Bu nedenle ABD Başkanına yöneltilen tavsiye şudur: “Çin’in sizin Rusya konusundaki dikkatinizi dağıtmasına izin vermeyin.”

Ukrayna sınırındaki Rus yığınağının Çin’in vatandaşlarına yaptığı son uyarılarla bir ilgisi var mı?

İmil Emin
Mısırlı yazar şarkulavsat

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir