KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. İmil Emin: Pasifik’ten Karadeniz’e Kayan bir dünya

İmil Emin: Pasifik’ten Karadeniz’e Kayan bir dünya

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 7 dk okuma süresi
273 0

Görünüşe göre, ABD Başkanı Biden ile Rus mevkidaşı Putin’i bir araya getiren İsviçre’deki “Villa La Grange” toplantısı, zamanın etkilerini gideremedi. Kanıtı da iki tarafın kaçınılmaz olduğu şüphesiz bir sonraki yüzleşme için hazırlanmaları. Bu, Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu’nun 9. Moskova Uluslararası Güvenlik Konferansı’nda yaptığı konuşmada, dünyanın Soğuk Savaş’tan daha tehlikeli bir çatışmaya doğru kaydığını, Avrupa’da durumun patlamanın eşiğinde olduğunu açıklamaya sevketti. Avrupa arenasını takip edenler, özellikle Avrupa’daki füze cephaneliğinin büyüklüğü ve bazı Avrupa ülkelerinin Rusya’ya yönelik gerilimi artırma eğilimi göz önüne alındığında endişe verici korkuların boyutunu anlayabilir.

İlginç olan şu ki, Avrupa ordusunun savaşın ağır bedelinin çok iyi farkında olmasına rağmen, oradaki gelişmeler, generallerin, barış değil savaş planladığına inanmaya itiyor.

Örneğin Almanya’da olanları ele alalım, görünüşe göre Almanya artık etkin diplomasiyi benimsemek yerine Rus ordularını karşılamaya hazırlanıyor.

Almanya, diyalog ve komşuluk politikalarını en üst düzeye çıkarmak yerine yeniden silahlanma programında ilerliyor ve birkaç yıl içinde Avrupa kıtasındaki en büyük askeri güç olmayı hedefliyor. Alman askeri harcamalarının hacmi yaklaşık 85 milyar avro ve bu Rus askeri harcamalarının hacmini büyük ölçüde aşıyor.

Yukarıdakilere ek olarak, İngiltere ve ABD arasında Atlantik Bildirisi’nin yeniden canlandırılması, Rusya’nın yakınlarına bir NATO füze duvarı yerleştirme planları tek bir şeye işaret ediyor; her an olası bir kayma.

Başkan Putin’in açıklamaları savunma bakanı ile aynı görüşte olduğunu gösterdi. Aynı konferansta yaptığı konuşmada, bazı tarafların çıkarlarını güç kullanarak geçirmeye, diğerlerinin güvenliği pahasına güvenliklerini artırmaya çalıştıklarını belirtti.

Rusya Devlet Başkanı, NATO sınırlarına yaklaşırken beklemede kalmadı. Aksine, daha da ileriye giderek Rusya’nın güneydoğusunda Pasifik Okyanusu’ndaki Rus Kuril Adaları’nda Rusya için türünün ilki olan bir tatbikat düzenledi. Bu adımın önemi, Pasifik Okyanusu sularının, ABD için batıda coğrafi bir koruyucu kalkan oluşturmasından kaynaklanıyor.

Rusların tatbikattaki amacı, düşman uçak gemileri gruplarını imha etme ve aynı anda birkaç kara hedefini güdümlü füzelerle vurma eğitimiydi.

Ruslar tatbikat ile şüphesiz Amerikalıları kızdırdı ve bu da Pentagon’u tatbikat alanına bir uçak gemisi ile kendisine eskortluk eden bir grup gemi göndermeye sevk etti. Amerikan medyası, Rus savaş gemilerinin Hawai Adaları’ndan 300 ila 500 deniz mili uzakta olası bir düşmanı vurma eğitimi aldığına dair söylentilerini yaymaya başladılar.

Öte yandan Amerikalılar ve NATO da melek, ütopya ya da erdemli şehir inşaatçısı değiller çünkü uçuruma kaydıran tuzaklardaki açık ve gizli rolleri herkes tarafından biliniyor. Karadeniz bölgesinde, yani Rusya Federasyonu’ndan bir taş atımı uzaklıkta 28 Haziran’dan 10 Temmuz’a kadar gerçekleştirilecek “Deniz Meltemi” tatbikatlarını duydunuz mu?

ABD Donanması tarafından düzenlenen bu tatbikat, türünün ilk örneği ve yaklaşık 32 gemi, 40 uçak ve 18 komando birliğini içerecek. Tatbikata katılım NATO üyeleri ile sınırlı kalmayacak, üye olmayan onlarca ülke de gözlemci sıfatı ile tatbikatlara katılacak.

Deniz Meltemi tatbikatının amacı nedir?

Birçok amacının yanı sıra amfibi ve karasal manevralar harp eğitimi, dalış operasyonları, gemileri durdurma ve deniz savunma operasyonları, hava savunması, entegre özel harekât operasyonları, denizaltı harbi, arama kurtarma operasyonlarını da kapsıyor. Bu tarzda bir tatbikat söz konusu iken evrensel bir savaşa kaymamak nasıl mümkün olabilir? Nitekim Rusya’nın Washington Büyükelçiliği sosyal medya hesabından; “Bu manevraların ölçeği ve açıkça saldırgan doğası, Karadeniz bölgesindeki gerçek güvenlik misyonlarıyla tamamen uyumsuzdur” şeklinde bir tweet paylaşımında bulundu. Daha sonra Ruslar tatbikatların boyutunun kasıtsız kaza riskini artırdığının altını çizerek, ABD ile müttefiklerine bu tatbikatlardan vazgeçme çağrısı yaptılar.

Savaşa kayma bahis konusu olduğunda belki de en çok korkutan husus, Rusların, Karadeniz’deki bu ABD-Ukrayna manevralarının, Ukrayna silahlı kuvvetleri ile üçüncü dünya savaşı kıvılcımının kapısının arkasında yatan Donbass’taki milliyetçi tugaylara gelişmiş silahlar kaçırmak ve sızdırmak için altın bir fırsat olduğunun farkında olmaları.

Çin’in konumuna ve pozisyonuna hızlı bir ima ile değinmeden kayan dünyadan bahsetmek mümkün mü?

Almanya Savunma Bakanı Annegret Kramp-Karrenbauer, geçtiğimiz günlerde Pasifik Okyanusu’nun batısında yer alan ve dünyanın en büyük ABD deniz üssü addedilen “Guam” adasını ziyareti sırasında şöyle konuştu; “Avrupa’da demokrasi, özgürlük ve kurallara dayalı düzen için omuz omuza savaşıyoruz. Düşmanımız Rusya, burada ise daha ziyade Çin.”

Burada, yani Çin’e karşı mücadelede “mızrağın ucu” addedilen askeri Amerikan adası Guam’da Washington, dünya denizlerinde Pekin ile bir sonraki savaşına hazırlanıyor. Çin’in geliştirmekte olduğu sessiz denizaltılar sorunu ve bunların Amerikan Donanmasına verebilecekleri ağır kayıplar, ABD Donanması istihbaratının gözünden kaçmıyor.

Peki, Rusya Genelkurmay Başkanı Valery Gerasimov’un “ülkesinin herhangi bir askeri saldırıya yanıt olarak nükleer silah kullanma hakkını saklı tuttuğu” açıklamasını gerektiren nedir?

Özetle, NATO, Sovyet sonrası dönemde Moskova’yı caydırma politikasından vazgeçmeyecek. Başkan Putin de bunun ayrımında ve kendisiyle yüzleşmeye hazırlanıyor. Bunun anlamı, Rabbin merhameti müstesna, çatışma modelinin cebri ve zorlayıcı kapasite ve güçlerle ilerlemeye devam ettiğidir.

İmil Emin
Mısırlı yazar şarkulavsat

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir