Rusya Enerji Bakanı Sergey Tsivilev, Moskova’da Azerbaycan Büyükelçisi Rahman Mustafayev’i kabul etti. Rus tarafının yayınladığı basın açıklamasına göre, görüşmede, Azerbaycan’dan İran’a doğalgaz boru hattı projesi de dahil olmak üzere iki ülke arasındaki enerji işbirliği konuları ele alındı.
Tsivilev, Rusya ve Azerbaycan’ın hem petrol ve doğalgaz konularında hem de diğer alanlarda “enerji sektöründe yapıcı diyaloğu genişlettiğini” söyledi.
Bakan, Rusya’nın “Azerbaycan ile dostane ilişkilere değer verdiğini” vurguladı.
Bakü ve Moskova’nın enerji sektöründe bakanlar düzeyinde işbirliğini güçlendireceği ve bir çalışma grubu oluşturulması konusunda mutabakata vardığı bildirildi.
Rus gazının Azerbaycan üzerinden İran’a transit edilmesine ilişkin projenin ilk kez 17 Ocak’ta Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile İranlı mevkidaşı Mesut Pezeşkian arasında Moskova’da yapılan görüşmeler sırasında açıklandığını belirtelim.
Putin, ilk etapta İran’a yılda 2 milyar metreküp Rus gazının sevk edilmesinin planlandığını, ileride ise hacmin 55 milyar metreküpe çıkarılmasının planlandığını kaydetti.
Bakan Tsivilev, Azerbaycan’dan geçecek güzergah konusunda tam mutabakata varıldığını, geriye sadece ticari konuların çözülmesinin kaldığını sözlerine ekledi. Ancak Bakan, mevcut altyapının kullanılıp kullanılmayacağı veya yeni bir doğalgaz boru hattı inşasının gerekip gerekmediği konusunda bilgi vermedi.
Moskova’da yapılan açıklamalara ilişkin Azerbaycan’dan henüz bir açıklama yapılmadı. Ancak daha önce Azerbaycan üzerinden İran’a doğalgaz boru hattı inşasına ilişkin üçlü müzakerelerin yürütüldüğüne dair bir gelişme yaşanmamıştı.
Ancak Haziran 2024’te Rus Gazprom şirketi ile İran Gaz Şirketi arasında gaz tedarikine ilişkin bir mutabakat imzalandığı biliniyor. Anlaşmanın detayları açıklanmazken, İran Petrol Bakanı Cevad Uci, gelecekte günlük 300 milyon metreküpe kadar, yani yıllık yaklaşık 110 milyar metreküpe kadar gaz tedarikine yönelik bir sözleşmenin planlandığını söyledi.
Bu hacim, kendi kaynakları açısından neredeyse tamamen kendine yeten ancak yaptırımlar nedeniyle yeniden ihracat yapamayan İran’ın bugünkü gaz tüketiminin yaklaşık yüzde 45’ine denk geliyor.
Öte yandan, Rusya ve İran tarafları, söz konusu miktardaki doğalgazın taşınması için güzergahı belirtmediler.
Uzmanlara göre teorik olarak üç olası yol var:
– Kazakistan ve Türkmenistan üzerinden Orta Asya güzergahı.
– Azerbaycan güzergahı.
– Hazar Denizi’nin dibinden yeni doğalgaz boru hattı.
Üçüncü seçenek gerçekçi olmadığından, asıl merak konusu Azerbaycan güzergahı ile Orta Asya üzerinden transit geçiş arasında seçim yapılmasıdır.
Ve nihayet Rusya ve İran devlet başkanları arasında Moskova’da yapılan görüşmelerde Azerbaycan üzerinden geçecek güzergahın seçimi resmen açıklandı.
Ancak Rus enerji çevreleri, bunun Moskova’nın Orta Asya güzergahından vazgeçtiği anlamına gelmediğini kaydediyor. Rusya her iki güzergahı da kullanmayı planlıyor. Yıllık planlanan 110 milyar metreküp gazın geri kalan 55 milyar metreküpü ise Orta Asya üzerinden İran’a iletilecek.
Daha önce İran medyası, Tahran ile Moskova’nın, Azerbaycan ve İran’ı birbirine bağlayan Gadzhikabul-Astara-Abadan Ana Doğal Gaz Boru Hattı (MGP) ve Azerbaycan ile Kuzey Osetya Cumhuriyeti-Alanya’yı birbirine bağlayan Gadzhikabul (Kazi-Magomed)-Şirvanovka-Mozdok Doğal Gaz Boru Hattı (Azerbaycan’da bu bölümün adı Novo-Filya-Bakü MGP) üzerinden günde 15 milyon metreküp (yılda 5,5 milyar metreküp) tutarında doğal gaz takası konusunda anlaştıklarını bildirmişti.
Mevcut altyapı üzerinden İran’a milyarlarca metreküp doğalgaz taşınabilmesi için pompa istasyonları ve diğer tesislerin yenilenmesi de dahil olmak üzere altyapının modernize edilmesi gerekeceği belirtiliyor. Yıllık arzı 55 milyar metreküpe çıkarmak için ise yeni bir boru hattı inşa edilmesi gerekiyor.
Rusya’nın Avrupa pazarının büyük bölümünü kaybetmesinin ardından İran’a büyük ölçekli gaz ihracatı yapma planları mantıklı görünüyor. Aynı zamanda Tahran, ülkenin kuzeyindeki Rus gazının bir kısmını kullanabilir ve kalan hacmi Türkiye’ye yönlendirebilir. Türkiye’de Rusya’nın katılımıyla bir doğalgaz dağıtım merkezi kurulmasına ilişkin müzakerelerin devam ettiği göz önüne alındığında, bu durumun uzun vadede Gazprom’un aracılar aracılığıyla Avrupa pazarındaki konumunu güçlendirmesine yardımcı olabileceği değerlendirilmektedir.
Aynı zamanda şu önemli soru ortaya çıkıyor: Ana yatakları Sibirya’nın ücra köşelerinde bulunan Rusya, İran’a tedarik etmek üzere 55 milyar metreküp gazı nereden bulacak?
Rus uzmanlar, Gazprom’un Birleşik Gaz Tedarik Sistemi rezervlerini kullanarak teorik olarak Azerbaycan üzerinden İran’a yılda 10 milyar metreküpe kadar gaz tedarik edebileceğini düşünüyor. Bu hacimler şirket bilançosunda zaten dikkate alınmakta olup, fiyat optimizasyonu için çeşitli kaynaklardan oluşturulabilmektedir. Gazın ana akışı Yamal Yarımadası’nı da kapsayan Batı Sibirya’dan sağlanacak.
Ancak, yıllık arz hacminin 50-70 milyar metreküpe çıkarılmasıyla birlikte, en azından asgari düzeyde karlılığın sağlanması için lojistik ve üretim kaynaklarının büyük ölçekte optimize edilmesi gerekecektir.
Rusya, Astrahan doğalgaz kondensat sahasının rezervlerini İran’a ihracat amacıyla kullanma olasılığını değerlendiriyor. Çeşitli tahminlere göre bu sahada 4 trilyon metreküpe kadar gaz bulunmakta olup, teorik üretim miktarı yılda 100 milyar metreküpe kadar çıkabilmektedir.
Astrahan sahasının temel sorunu doğal gazın içindeki yüksek hidrojen sülfür oranıdır. Yıllık 100 milyar metreküp üretime ulaşsak bile, arıtma sonrasında bu hacmin ancak yarısı tüketiciye arz edilebilecek.
Rusya ile Azerbaycan arasında enerji sektöründeki müzakerelerin diğer boyutlarına gelince, Tsivilev ile Mustafayev arasındaki görüşmede sadece gaz konusunun ele alınmadığı varsayılabilir.
Rus tarafının geçmişte gündeme getirdiği Azerbaycan’da nükleer santral kurulması fikrinin görüşülmesi muhtemel.
Azerbaycan ise alternatif ve yenilenebilir enerji kaynaklarına öncelik veriyor. Bilindiği üzere ülkemizde son yıllarda güneş, rüzgar ve hidroelektrik santrallerinin inşasına aktif olarak yatırım yapılmaktadır.
Ancak Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, geçen yıl Aralık ayında Rus televizyonuna verdiği bir röportajda nükleer enerjinin kullanım olanaklarının incelenmesi ihtimalini kabul etmişti.
https://haqqin.az/news/340793