KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. İkram Kali: ÇAY KÜLTÜRÜNDE SEMAVER YOZLAŞMASI!

İkram Kali: ÇAY KÜLTÜRÜNDE SEMAVER YOZLAŞMASI!

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 16 dk okuma süresi
366 0

Bitlis’te 2009 yılında düzenlenen, 30 bildirinin sunulduğu ‘Birinci Uluslararası Doğu Anadolu Bölgesi Geleneksel Mutfak Kültürü ve Yemekleri Sempozyumu’nda, Araştırmacı-Gazeteci kimliğimle ‘Van Mutfak Kültüründe Çay’ başlıklı bildiri sundum. Vanlıların çay içme kültürünü bütün boyutlarıyla dile getirdiğim sempozyuma katılan Erzurumlu Araştırmacı-Yazar Zekiye Çomaklı ile semaver, kıtlama kültürü üzerine hoş bir tartışma da yaşadım. Ama sonuçta Van’ımızın çay kültürünün sempozyum kitabında yer almasını yani kayıtlara geçmesini sağladım.
https://beyazgazete.com/…/vanlilarin-cay-kulturu…
Sempozyum sonrası bildiri Erzurum basınında “Çay kültürümüzü de yitirdik “ başlığıyla yer alarak tepki ve tartışmalara yol açtı. http://www.erzurumgazetesi.com.tr/…/Cay…/30176
VANLILAR, SEMAVERLERİNİ VE ÇAYLARINI YANLARINDA GÖTÜRMÜŞLER
Semaverimizin yozlaştırılması konusuna geçmeden önce sizleri ‘Van Mutfak Kültüründe Çay’ konusunda bildirimden alıntılar yaparak bilgilendirmek istiyorum.
Bildirimde, ilk çayın biraz keyif, biraz da tıbbi nedenlerle içildiğini, çay içerek zihni uyanık tutmak, bin bir derde deva özelliklerinden yararlanmanın hep söz konusu edildiğini vurguladım. Sözlerime geçmişi 5 bin yıl olan çayın Anadolu’da yaygınlaşmasının 16. yüzyıldan itibaren olmasına karşın Van’ın sınır ili olması ve çeşitli nedenlerle Anadolu’da çay ve semaver ile 19. yüzyıl öncesinde tanışan yörelerden biri olduğunu, Vanlıların çay içme kültürünün Rus, Azerbaycan, İran ve Kerkük’ten etkilendiğini belirterek “Vanlılar çayı o kadar çok sevmişler ki 1915 de Van’ın Ruslar tarafından işgali, Ermeni çetelerinin isyan ve katliamları nedeniyle Anadolu’nun içlerine göç eden Vanlılar, zorlu yolculukta semaverlerini ve çaylarını yanlarında götürmüşlerdir. Bu durum, semaverin Anadolu’da yayılmasında etkili olmuştur” ifadelerine yer verdim.
VANLILAR İÇİN ÇAY İÇMEK USULDENDİR, TEKLİFİ GÖNÜLDENDİR
Sempozyumda, ‘Kırtlama’ çay içme usulünün yanı sıra semaverleri, ince belli cam (İstikan-Şuşe) bardakları, sert kesme çay şekerleri, çayın yanında tüketilen çeşitli yiyecekleri, yemek sonrası çay hoş gelsin diyerek bir-iki lokma otlu Van peynirin yenilmesi, çay ve semavere ilişkin edebi eserleri, kahveleri ve elde çay servisi, çay içme biçimi ile Vanlıların çayın kültür tarihinde önemli bir yere sahip olduğuna işaret ederek şunları aktardım:
‘Çay, Vanlı için çok önemlidir. Çünkü Van ve Vanlı anlatıldığında, yazıldığında çay, semaver faslı yoksa anlatım eksik kalır. Çay Vanlıların toplumsal iletişimde, tanıtım etkili araçlardandır. Van da ziyaretine gidilen evlerde, iş yerlerinde teklifsiz içecek çaydır. Vanlılar konuklarına sormadan mutlaka çay ikram ederler. Vanlılar için çay içmek usuldendir, teklifi gönüldendir. Van’da bir dost ziyaretine gittiğinizde daha oturmadan, “çay söyle” direktifi verilir. Vanlılar ‘Kırtlama’ çay içtiğinden kahvelerde genelde çay kaşıksız gelir. Van’da evlerde ‘çaya doydum, içmiyorum’ demenin biçimsel yolu; boş çay bardağını çay tabağının içine, sol tarafa yan yatırarak olur. Vanlılar ‘Kırtlama’ çay içtiğinden kahvelerde genelde çay kaşıksız gelir. Van’da evlerde ‘çaya doydum, içmiyorum’ demenin biçimsel yolu, boş çay bardağını çay tabağının içine, sol tarafa yan yatırarak olur. Vanlıların ‘hatır çayı’ dedikleri son çayı içmemek ev sahibine karşı büyük bir hakaret anlamına geleceğinden, ikram edilen son bardak çayı içmek nezakettendir. Özellikle yeni gelinleri ”sindirme/korkutma” düşüncesiyle, kaynana ve sert mizaçlı kadınlar içtikleri çay bardağının alt tarafı yukarıya gelecek şekilde tabağa ters olarak bırakılar. Böylece ‘başına deysin’ imasında bulunur, içtikleri çayı ve yapılan hizmeti beğenmediklerini hissettirler. Vanlı ehl-i keyifler, bazı tiryakiler çay bardağının yarısına kadar doldurulan, susuz koyu sade dem çay içerler. Vanlı ailelerde birkaç çeşit semaver bulunur. Bunlar; antika değerinde evladiyelik mühürlü sarı- tunç (Rus) semaver, elektrikli, porselen, çelik semaverler ve Van işi semaverleridir. Türkiye’de en büyük semaver heykeli Van’da bulunmaktadır. Semaver heykeli Vanlıların çay ve semaver tutkusunu simgelemektedir.
Vanlılar çay keyfini seremonilerle kültürel zenginliğe dönüştürmüştür. Bu kültür kuşaklar boyu devam ederek günümüze gelmiştir. Van’da çayın yeri değişmeyecek, başka bir şey ile doldurulamayacak derecede sağlamdır. Çay içmeyen bir Vanlı düşünülemez. Van ve Vanlı anlatıldığında, yazıldığında çay ve semaver yoksa anlatım eksiktir.
SEMAVER
Rusların icadı Somovar’ ın ( kendisi pişiren ) ismi Farsça (Se) üç, Arapça (Ma) Su, Türkçe (Ver) ver olarak Osmanlıcaya çevrilmiş ve ismi Üçsuver/Semaver olmuştur. Semaver, Rus Çarlığı’nın çayla tanışmasının ardından 18. yüzyılda Urallar’da icat edildi ve Tula Bölgesinde geliştirildi. 19. yüzyıldan itibaren Orta Asya’da yaygın olarak kullanılmaya başlanılmıştır. Ahmet Yesevi’den gelen mirasla çayın şifalı olduğuna inanıldığı gibi, semaverin de şifa dağıtıcısı olduğuna inanılır hale gelmiştir.
Vanlılar en çok semaverde çay içmeyi sever. O nedenle her evde yaz aylarında bahçelerde, piknikte bir sac semaver bulunur. Bir de evlerde misafir geldiğinde yakılan tunç (pirinç) semaver olur.. Semaver yakanın sofrası açık, gönlü geniş olur. Semaver çayı neşeli, bereketli ve doyurucudur. Çünkü kömür ateşinde demlenen semaver çayının içtikçe iştah açan özelliği vardır. Suyu sürekli kaynadığından semaver çayı şişkinlik yapmaz, rahatsızlık vermez. Yaz günlerinde komşu, dost hanımların bahçelerde, kamelyalarda 3-5 semaver yakarak toplanması, çay içme şenliğine döner. Pikniklerin doyumsuz hoş anları semaver etrafında geçer. Vanlıların deyimiyle ‘’kuvvetli’’ yemek yenilmişse, sohbet keyifliyse, 30-40 bardak semaver çayı içen çok olur. Eski çay tiryakilerden Vanlı Hulusi Hocanın bir oturuşta 100 bardak çay içtiği rivayet edilir. Mevlit, nişan, taziye vb. özel davetlerin yanı sıra açık hava çay bahçelerinde semaver eksik olmaz.
Türkiye’nin en önemli dil bilimcilerinden Vanlı merhum Prof. Dr. Akşit Göktürk İstanbul’da 2 Nisan 1959’da Van’ın Kurtuluş gecesi münasebetiyle yayımlanan Bendimahi adlı gazetedeki şiirinde semavere vurgu yapar.
Bahçeler içinde divan açılır
Semaver kaynar çaylar içilir
Maniler söylenir nükte saçılır
Gamsız olur genci- piri Van’ımın
VAN SEMAVERLERİ
Van etnografyasının bir parçası haline gelen sarı Rus semaverleri, Van müzesi koleksiyonunda yer almaktadır. Van müzesinde bu semaverlerin çeşitlerinden onlarca bulunmakta ve sergilenmektedir. Rus çarlarının resimleri mühür şeklinde basılı olan ve yapılış zamanı yazılı olan semaverler tarihi bir değer taşır. Eskiden Van’ın varlıklı ailelerinde bulunan Rus semaverleri sahiplerince antika olarak saklanmaktadır. Van da evlerde Rus semaverlerinin yanında İran semaverleri, elektrikli, porselen, çelik semaverler ve Van semaverleri bulunur.
Van Semaveri (Etekli Semaver): Vanlı tenekeci ustalarının iş yerlerinde, galvanizli saçtan çeşitli boylarda yaptıkları semaverlerin taşınması kolay, kullanımı pratik, fiyatı ucuzdur. Bu semaver; boru, demkeş, ateşlik, kulp, bilezik, kapak, etek, musluk, maşa ve tepsiden oluşur. Van semaverleri il dışına hediye olarak da gönderilmektedir.
Çay kültürünün simgesi haline gelen semaver, sosyal ve kültürel yaşamda çok özel bir yere ve değere sahiptir. Semaveri Van’ın farklı yerlerinde, faklı şekillerde görmek mümkündür. Mesela geleneksel Van evlerinde sokağa bakan pencerelerden birinde üstünde dantel örtülü semaver varsa, semaver o evde evlenme çağında kız bulunduğu anlamına gelir. Van’ın şehir merkezine girişinde, Kazım Karabekir ve Sıhke Caddelerinin kesiştiği, kavşakta bulunan semaver, üstündeki porselen demlik, etrafındaki çay bardakları bulunan devasa heykel büyük bir ilgi çeker. Türkiye’nin en büyük semaver heykeli Vanlıların çay ve semavere verdiği önemi, bir kentin çay-semaver ilişkisini simgeler. Van’da semaver o denli yer edinmiştir ki; parklarda, iş yerlerinde, vitrinlerde ve Van kilimlerinde motif olarak da kullanılır.
BİR DEMLİK, İKİ DEMLİK, ÜÇ DEMLİK…
Ateşli semaverleri yakmak maharet ister. Semaver yakılması için ince tahta parçaları ve küçük kömürler kullanılır. Ateşlik kısmında kağıt ve ince tahtalarla yakılan ateşin devamı için kömürler atılarak ateşin devamlı, suyun sürekli sıcak olması sağlanır. Yanan ancak suyu ısıtmayan semaver “Sağır Semaver “ olarak tanımlanır. Borusundan duman ardından alev çıkan semaverin çıkardığı yanma ve su kaynama sesi çay bekleyenlere keyif verir. Bir demlik, iki demlik, üç demlik… Kanayan su eksilmedikçe demkeşte demlenen çayın sonu gelmez. Ta ki yenen yemeklerin harareti dinene kadar.
Vanlılar çayı hayat arkadaşı, can yoldaşı, her derdin dermanı, dost olarak görür. Çay düğünden taziyeye yaşamın her anında vardır. Van’da sabahtan akşama, gün boyunca, her mevsimde her yerde çay içilir. Çay teklifi, misafire gösterilen içten, sıcak samimiyettir. Vanlılar çaya sevgi, muhabbet ve dostluk katar öyle içer. Merhum halk bilimci merhum Fevzi Levendoğlu Vanlıların çay tutkusunu Çayname mısralarında şöyle anlatır:
ÇAYNAME
Semaveri goydum deme
Çekip içini inleme
Doldur, doldur hiç dinleme
Cılbır imansız gitmesin
İç üstüne bir gırtlama
Gırtlamadan ben anlarım
Isıcağ olsa üflerim
Hem ağ (ah) çeker, hem koklarım
Eşgili imansız gitmesin
İç üstüne bir gırtlama
Şekerleri ufak ufak
Hazırladım tabak tabak
Koy ağzına tadına bak
Keledoş imansız gitmesin
İç üstüne bir gırtlama
Yakut gibi bak rengi var
Hayatlara hayat katar
Amber gibi güzel kokar
Geyganağ imansız gitmesin
İç üstüne bir gırtlama
İstikanlar (bardaklar) pırıl pırıl
Tabakları yıldız nasıl
Al eline sevin bayıl
Cacık imansız gitmesin
İç üstüne bir gırtlama
YOZLAŞMAYA DİKKAT
Sevgili okurlarım semaver konusuna gelince… Göçlerle kozmopolit şehre bürünen Van’da son dönemlerde her alanda olduğu gibi kültürel hayatımızda ciddi yozlaşma, kimliksizleştirme yaşanıyor.
Belediyelerde ve kurumlarda yetkili makamlarda olanlar Van’ın kültürüne yabancı oldukları veya birşey bil(me)dikleri için yaşanmakta olan yozlaşmayı önemsememektedirler. Oysaki kültür bizi saran, geçmişte yaşayan insanlardan öğrendiğimiz toplumsal zenginlik ve mirastır. Bu mirasın kaybedilmesi yozlaşmaya neden oldur. Kültürün kendi biricik özelliklerini kaybetme durumuna da kültürel yozlaşma denilmektedir. Yozlaşma asli özellikleri ve yapıları kaybetme, onlardan uzaklaşma, onları önemsememe demektir. Kültürel yozlaşma kişinin ve toplumsal grupların ait oldukları kültür kalıplarını düşüncesizce ve bilinçsizce değiştirme, bozma, dikkate almama hâllerini ifade eder.
ALT TARAFI BİR BARDAK ÇAY DEYİP GEÇMEMEK GEREKİR
Yukarıda özetlemeye çalıştığım çay kültürümüzün önemli araçlarından semaver yaşanan yozlaşmadan kötü şekilde etkilenmiş durumda. Halk edebiyatımızda adına şiirler, maniler, türküler yazılan çay kültürünün vazgeçilmezi semaver kırsal kültür uydurmasına, özensizliğe ve kolaycılığa yenilerek yozlaştırılıyor. İnsanlarımız bu yozlaşmayı görmüyor, önemsemiyor maalesef.
Porselen tabakta gelen ince belli bardakta çay içmek Vanlılar için ne kadar keyifli ve önemli ise Van semaveri/Etekli semaverin, demkeşinde dem tutan demlikten çay içmek o denli önemlidir.
Son dönemlerde hamam sobasının minyatürü diyebileceğimiz boyutta yapılan bir güzelliği, estetiği bulunmayan ve keyif vermeyen uyduruk su ısıtıcı semaver olarak alınıyor, kullanılıyor. Sebze meyve seçerken gösterdiğiniz özeni semaver için neden göstermiyorsunuz? Aynı satıcıdan semaver almak varken uyduruk ısıtıcıyı alıp kullanarak yozlaşmaya neden katkı sağlıyorsunuz? Bu kötü durumu insanlarımızın özensizliğinin, boş vermişliğinin bir sonucu olarak görüyorum. Oysa özenli davranarak semaver tercihi ile hem çay keyfimize hem de kültürümüze sahip çıkabiliriz.
Sevgili dostlar…
Çay toplumsal iletişimde, yakınlaşmada da farklı bir yer tutar. Alt tarafı bir bardak çay deyip geçmemek gerekir. Çay ikramı, içilmesi, bardak, tabak, semaver kullanılması kültürdür.
Kültürümüze sahip çıkarak çay içme zevkimizin yozlaştırılmasına sessiz kalmayalım.
İkram Kali

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir