Bazı İlahiyat profesörleri 300 yılı aşan mektep-medrese mücadelesinin mahiyetinden, ciddiyetinden ve aradaki fersah fersah zihniyet farkından maalesef habersizler. Bundan dolayı da medresecilere, tarikatçılara şirin gözükmeye, onlarla ara bulmaya veya onları övmeye gayret ediyorlar. İş, bir İlahiyat profesörünün kıymetini anlatmaya geldiğinde ise medreseciler cenahının yobaz sövgüleri karşısına çıkıyor. Koskoca Osmanlı’yı içten kemiren ve bitiren skolastik, ezberci, tek hakikatçi, tekfirci, her türlü yeniliğe tamamen kapalı ve selefi/bedevi tabiatlı medrese zihniyetinin artık ortadan kaldırılması gerektiğini Osmanlı 1850’lerde farketmişti. Bu yüzden de adım adım kapatıyor ve yeni “medrese”leri, yani üniversiteleri kuruyordu. Devletlerde süreklilik esas olduğundan, bunu Cumhuriyet, bazı önemli yanlışlıklarla da olsa, gerçekleştirdi. Bugün bu İlahiyatçı akademisyenlere tavsiyemiz, biraz zihniyet analizi yapmaları, düşünce tarihi okumaları. Kafalarındaki ikilikten kurtulup İlahiyatlara yoğunlaşmaları. Tabir caizse bugünkü medreseler İlahiyatlara göre, zihniyet bakımından, Tıp Fakülteleri ile halkın duvarlarda yazılı telefon numaraları ile gittiği bel çektiriciler ve hacamatçılar gibidir. Ayın çatlatmakla ilim olsaydı, bunu anadili Arapça olanlar yapabilirdi. İlim, bir zihniyet ve metodoloji meselesidir. Bunu anlayın artık.
Ülkemizde ve İslam dünyasında kaç asrın skolastik zihniyetinden kurtulmanın kolay olmadığı aşikâr olsa da 70 yıllık ciddi bir İlahiyat tecrübemiz var. Her ne kadar İslam Enstitüleri ve şimdi de İslami İlimler Fakültesi saçmalıklarıyla yıpratılsa da, artık İlahiyat zihniyeti belirli bir ölçüde oturmaya başladı. Bundan sonra yapılacak iş, İlahiyatları medreseci ve tarikatçı zihniyetinin tasallutundan kurtarıp, hatta en az %25’ini kapatıp, eğitim kalitesini daha da yükseltmek için çabalamak. Tevhid, her yerde iyidir ve esastır. Gelin şu ikircikli kafanızı teke indirin. İlim yaptığınıza inanıyorsanız, İlahiyat öğrencilerine emek sarfedin. Geleceğin Türkiye’si de, İslam dünyası da buralardan teşekkül edecek. İkircikli olmayıp üniversitelerde medreseci zihniyetini taşıyan takiyyeci akademisyenlere ise sözüm yok. Onlara Allah, akıl ve izan versin.
İbrahim Maraş