KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. İgor Korotçenko,: milli güvenlik meseleleri Türk-Amerikan ilişkilerinde pazarlık kozu olamaz

İgor Korotçenko,: milli güvenlik meseleleri Türk-Amerikan ilişkilerinde pazarlık kozu olamaz

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 5 dk okuma süresi
270 0

Türkiye Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın’ın Ankara’nın ABD’ye Rus S-400 hava savunma sistemleri ile ilgili sorunları ve Türkiye’nin F-35 programından çıkarılması konusunda yeniden görüşmeye çağırdığı şeklindeki açıklamasını değerlendiren Rus askeri uzman Korotçenko, ABD’nin karşı çıktığı asıl meseleni Türkiye’nin egemenliği olduğunu belirtti.
Türkiye Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Ankara’nın ABD’ye Rus S-400 sistemlerinin sorunlu konuları ve Türkiye’nin F-35 savaş programından çıkarılması konusunda görüşmeler yapma çağrısını yinelediğini açıkladı. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ise S-400’lerin taarruzi bir yönü olmadığını ve hiç kimse için herhangi bir tehdit oluşturmadığını belirtti.

Moskova konumlu Dünya Silah Ticareti Analiz Merkezi Direktörü, ‘Natsionalnaya Oborona’ dergisi Genel Yayın Yönetmeni, Emekli Albay İgor Korotçenko, Sputnik’e açıklamasında daha önce bu tür önerileri sürekli reddeden Washington’un tutumunda şimdi de herhangi bir değişikliğin mümkün olmadığını belirtti.

Korotçenko, “ABD’nin Rus S-400 sistemleri ve Türkiye’nin F-35 programından çıkarılması ile ilgili tutumunun değişmesi mümkün değil. ABD, Türkiye’yi ulusal egemenliğinden ödün vermeye ve ABD lehine tek taraflı tavizlere zorlamak için her türlü uğraşıyor. Ancak ben, bunun Ankara ve Cumhurbaşkanı (Recep Tayyip) Erdoğan için kesinlikle kabul edilemez bir seçenek olduğunu düşünüyorum. Zira ulusal egemenlik ve milli güvenlik meseleleri Türk-Amerikan ilişkilerinde pazarlık kozu olamaz. Bence bu durumda Türkiye imajını zedelemeyecek ve ABD ile diyalogda S-400 konusundaki pozisyonunu sonuna kadar savunacak. Türkiye bu sistemlerden vazgeçmeyecek. Bunun da ötesinde, müzakereleri son aşamada olan ikinci sözleşmeyi de uygulayacak” diye konuştu.

Rus uzman, ABD’nin aslında Rus sistemlerine değil, Türkiye’nin egemenliğine karşı olduğuna inandığını ifade etti:

“ABD ne istiyor? Sonuçta Rus hava savunma sistemlerine değil, asıl Türkiye’nin hava sahası kontrolü alanında egemenliğine karşı çıkıyorlar. Zayıf Türkiye Amerika için faydalıdır, güçlü Türkiye değildir. Bu nedenle konu çok basit, bu bir ulusal egemenlik ve ulusal haysiyet konusudur. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Türkiye’nin imajından ödün vermeyeceğine ve ABD dahil herkesi, pozisyonuna saygı duymaya zorlayacağına inanıyorum. Bu nedenle S-400’ler konusunda taviz mümkün değildir. Bir başka mesele ise, Erdoğan’ın pragmatik düşünceli biri olarak bu durumu bir şekilde şu ya da bu yönde yönetmeye çalışacağıdır. Ancak Biden yönetiminin S-400’lerden vazgeçilmesi konusunda şiddetle ısrar etmeye devam edeceğine inanıyorum. Ve Türkiye bunu bu şekliyle kabul edemeyeceğinden, Ankara ile Washington arasında yeni bir çıkar çatışması kaçınılmaz.”

Korotçenko aynı zamanda Türk-Amerikan ilişkilerinde S-400 sorununun çözümü için bir mekanizma kurma olasılığını da dışlamadı, ancak böyle bir adımın başarılı olacağına inanmadığını ifade etti:

“Türk-Amerikan ilişkilerinde S-400 sorununun çözümü için bir çalışma grubu kurulabilir. Fakat bu grubun çalışmasının bir sonucu olacak mı? Türkiye, ilkesel olarak anlaşmak istemeyen ABD ile anlaşmayı umuyor. Her hâlükârda müzakereler muhtemelen gereklidir. Bir tür uzlaşmaya varmak için mümkün olan en iyi şey yapılmalı. Ancak bence uzlaşmanın bedeli, Türkiye’nin otoritesini yitirmesi ve aşağılanmasıdır, ki açıkçası bunu ne Erdoğan, ne de Ankara ulusal itibar ve milli gurur gerekçesiyle kabul edemez. Sonuçta Türkiye bir tür muz cumhuriyeti veya sıradan bir NATO üyesi değil. Türkiye, her şeyden önce kendi jeopolitik hırsları ve güçlü ordusu olan büyük bir ülkedir. Türkiye’ye baskı yapmak Letonya ya da Polonya’ya baskı yapmak değildir. Türkiye ile konuşurken saygılı olunmalı. Biden Türkiye’ye şantaj yapmaya çalışıyorsa ben, bunun Amerikan yönetimini çıkmaza götüren bir yol olduğunu düşünüyorum.”
Sputnik

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir