İdlip krizi Rusya ile Türkiyeyi savaşın eşiğine getirdi. Göz göre göre gelinen bu noktada Türkiye Suriye rejim güçlerine İdlibe ateş etmemelerini Türk gözlem noktalarını taciz etmemesi konusunda uyardı ve Şubat ayı sonuna kadar da mühlet vermişti. Bu mühletin bitmesine bir gün kala büyük bir provakasyon gerçekleşti. 22 Türk askerinin şehit olduğu haberi tüm yürekleri yaktı. Rusya Türkiye görüşmeleri henüz bitmemişti ki çatışmalar başlamış ve İdlipte sivil halkı korumak için bölgede bulunan Türk birlikleri saldırıya uğradı. Suriye rejim güçleri kimlerden oluşuyor, bir aydır niye birden bire İdlibe karşı saldırıya geçti. Bu soru analiz edilmeden topyekun Rejim güçleri Esat Rusya kelimeleri sessiz bir şekilde fısıldanmaya başlandı. Kasım Süleymani öldürüldükten sonra İran Suriyede cephe kaybetmemek için Mahir Esat komutasındaki Kasım Süleymaninin İran sivil unsurları İdlibe saldırıya geçti. Rusya bir taraftan Esat üzerindeki kontrolü kaybetmemek adına bu gelişmelere göz yumuyor bir taraftan da Türkiyeyi karşısına almamaya çalışıyordu. Türkiye ise İdlip konusundaki kararlılığını her fırsatta yeniliyor gündemde tutuyordu. İdlibe sürekli askeri yığınak yapıyordu. Bu savaş artık kaçınılmaz gibi gözükürken askeri müdahale imkanını caydırıcı bir unsur olarak kullanmayı planlıyordu. Fakat İranın katiller ordusu Türkiye ile Rusyanın arasını açıp Kasım Süleymaninin ölümü ile bölgede dengenin dışına çıkmak istemediği için İdlibe saldırıları artırdı ve resmi rakamlara göre 29 şehit verdiğimiz o harekatı gerçekleştirdi. Şimdi İranı kimse konuşmuyor ve Rusya Türkiye savaşı eşiğe kapıya dayandı. Şimdi diplomasi zamanı Rusya Türkiye nasıl bir çatışma alanına çekiliyor bu çatışma kime yarayacak Rusya Esatın katliamlarını nasıl izah edecek. Kasım Süleymani sonrası Mahir Esatın harekatını nasıl izah edecek. İranın bölgedeki planlarını nasıl içselleştirecek. Diplomasiye hem Rusya ve hem de Türkiyenin çok ihtiyacı var.
kafkassam