Tekrar ediyorum. Dış güçler deyip durmayalım. Aslolan iç güçler. Dışarısı tabi ki istediğini yapacak. Önemli olan onun bu istekleri, operasyonları karşısında bizim ne yaptığımızdır. Vallahi iddialı bir cümle olacak ama ben batıyı da doğuyu da bizi de gayet iyi tanıdığımı düşünüyorum. Ve eğer Türkiye bu kafa ile devam ederse ki edecektir ne Hatay kalacaktır ne Kıbrıs ne de Anadolu. Batı, bırak yüzyılın tam bin yılın fırsatını yakaladı. Ve bu fırsatı da elinden kaçırmayacak gibi görünüyor. Geçen sene Hatay’ın Anavatan’a katılışının 80. yıldönümü sebebiyle Atatürk Araştırma Merkezi orada bir sempozyum yaptı. Bildiriler ve konuşmalar Vatan Millet Sakarya edebiyatı idi. Ve orada, bu gidişle Hatay’ın 100. Yılını zor görürüz demiştim. Millet nasıl da kızmıştı bana. Maalesef gidişat bu yönde. Geçen gün de şöyle demiştim, idlip düşerse Hatay düşer, Hatay düşerse Kıbrıs ve Doğu Akdeniz düşer. Kürdistan Hatay’dan Akdeniz’e çıkar. Bizi idlib’e sıkıştırdılar. Aşağı tükürsen sakak yukarı tükürsen bıyık meselesi gibi oldu. Çıksak oradaki bütün terör unsurları Hatay’ı merkez yapar ve Hatay düşer, çıkmasak her gün şehit vereceğiz. Bizimkilerin İdlip de bunu düşünüp kaldıklarını da pek sanmıyorum. Bilakis İdlip olayı Hatay’ın düşmesinin alt yapısını hazırlıyor.
Behçet Kemal Yeşilbursa