FKÖ yanı Filistin Kurtuluş Örgütü sol eğilimli seküler bir ulusal kurtuluş örgütü olarak kuruldu. İsrail 1993 yılına kadar FKÖ’yu terör örgütü olarak kabul ediyor ve lider kadrosuna yönelik suikastlar düzenliyordu. FKÖ’nun bir çok üst düzey yöneticisi MOSSAD tarafından öldürüldü. FKÖ lideri Yaser Arafat’a bile defalarca suikast düzenlendi, kıl payı ölümden kurtuldu. Yaser Arafat 1993 yılına kadar Filistin dışında Tunus, Mısır gibi başka Arap ülkelerinde sürekli yer değiştirerek gizlice yaşadı.
1993 yılına gelindiğinde dünya devletleri Filistin sorununa kalıcı bir çözüm bulmak için İsrail’e baskı yapıp FKÖ ile masaya oturtmaya ikna ettiler. 1993 yılında Norveç’in başkenti Oslo’da İsrail, FKÖ liderleri ilk defa yüzyüze görüşmeye başladı. Anlaşma, 20 Ağustos 1993 tarihinde sonuçlandı. Daha sonra resmen Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Başkanı Yaser Arafat, İsrail Başbakanı İzak Rabin tarafından 13 Eylül 1993 tarihinde Washington’da halka açık bir törenle imzaladı. Törene dönemin ABD Başkanı Bill Clinton, Filistin Kurtuluş Örgütü’nden Mahmud Abbas, İsrail Dışişleri Bakanı Şimon Peres, ABD Genel Sekreteri Warren Christopher ve Rusya Dışişleri Bakanı Andrei Kozyrev katıldı. Bu FKÖ İsrail Devletini tanıdı ve şiddeti reddetme sözü verdi ve İsrail FKÖ’yü Filistin halkının temsilcisi ve müzakerelerin ortağı olarak tanıdı. Yaser Arafat’ın İşgal Altındaki Filistin Topraklarına dönmesine izin verildi. Ancak İsrial antlaşma ile kurulması gereken Filistin Devletinin resmen kurulmasına asla izin vermedi. 1987 yılında Şeyh Ahmed Yasin, Abdülaziz el Rantisi ve Muhammed Taha tarafından İlk intifadanın başlangıcında Mısır’daki Müslüman Kardeşler örgütünün Filistin kanadı olarak kurulmuş olan HAMAS Yaser Arafat ve FKÖ’nun bu başarısız antlaşmasının yarattığı büyük huzursuzluk sonucu gitgide güçlendi. Soğuk savaşın bitmesi sonucu Filistin’de yer alan sol örgütlerin uluslararası desteği sona erdi. Solcular ortada kaldı. Çoğu Filistinli sosyalist yurtdışına gitti. Sosyalist örgütlerden boşalan yeri İran İslam Devrimi ile yükselen İslamcılık ve onun Filistin versiyonu HAMAS doldurdu. Yaser Arafat ve KFÖ 1993 yılında Oslo görüşmeleri sonucu yapılan antlaşmaya İsrail tarafı uysa ve bağımsız Filistin devleti kurulsa bugün HAMAS örgütü yasal ve küçük bir İslamcı parti olarak faaliyet gösteriyor olacaktı. Filistin; Arap halkları içinde en laik ve demokratik sosyal yapıya sahip olan halktır. Arap Dünyasında işgal altında olduğu halde başından beri demokratik seçimlerle hükümet kurulan tek toplumdur. HAMAS örgütü bile demokratik olarak yapılan bir seçim sonucu Gazze şeridinde iktidara geldi. Ve HAMAS bile Gazze’de demokratik mekanizmaları ortadan kaldırmadı. Yine seçimler yapılıyor diğer sol ve sağ örgütler faaliyetlerini sürdürüyor. İşte İsrail Arapların evrensel değerleri en çok içselleştirmiş, laik, seküler bir halkı yok ediyor!
İBRAHİM DİLMAÇ