KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. Hasan Oktay:Pakistan Azerbaycan Türkiye ve Karabağ

Hasan Oktay:Pakistan Azerbaycan Türkiye ve Karabağ

Hasan Oktay Hasan Oktay - - 5 dk okuma süresi
441 0

Azerbaycan’ın 44 günlük vatan savaşında, topraklarını işgalden kurtardığı Karabağ savaşında Pakistan’ın rolü pek bilinmez. Pakistan 1947’de bağımsızlığını kazanmadan Hindistan’ın bir parçası iken 1920’lerde İstanbul’un işgal altında olduğu ve Ankara’nın canhıraş Milli Mücadeleyi sürdürmeye çalıştığı bir dönemde Anadolu’ya yardım etmiştir. Karaçi limanında çocuğunu satıp bu para ile Milli Mücadeleye yardım eden isimsiz kahraman Pakistanlı ananın hikâyesi dillerden dillere anlatılmaktadır. Gelelim Karabağ’a, Azerbaycan’a… 1991’de SSCB dağılmış, Karabağ meselesi Rusların Karabağ üzerinden Güney Kafkasya’da tutunabilmek için son hamleleridir. Türkiye Azerbaycan’ı SSCB’ye rağmen hemen tanımış peşi sıra Pakistan’da Azerbaycan’ı tanıyarak adeta Ruslara meydan okumuşlardır. Evet, SSCB dağılıyor ama hiçbir kurum devlet bağımsızlığını ilan eden devletleri tanıma cesareti gösteremiyordu. İlk kimin tanıyacağı o zaman atmosferinde oldukça merak konusudur. Türkiye ve Pakistan Azerbaycan’ı tanıdı ve hemen peşinden diplomatik ilişki de kurdu. Ruslar Karabağ’ın Ermeniler tarafından işgaline göz yummakla birlikte ihtilaflı Dağlık Karabağ’ın dışında yer alan 7 Azerbaycan rayonu yani ilçesinin de Ermeniler tarafından işgaline sessiz kalmışlardır. Böylece Rusya, Dağlık Karabağ üzerinden bağımsızlığını ilan eden Türk devletlerine bir anlamda tehdit, tüm Türk dünyasını idare etmeye devam etme arzusunu ortaya koymuş, Türk dünyasının bilinçaltına hitap etmeye başlamıştı. Azerbaycan topraklarının beşte biri Ermeni görünümlü Rusya tarafından işgal edilmiş oldu. Rusya, Abhazya, Osetya, Kırım ve Dombass yönetim modelleri gibi Ermenistan üzerinden Karabağ’ı yönetiyordu. Karabağ üzerine yazı yazan hemen her bir uzman artık Rusya’nın buradan çıkmayacağını ifade ediyor, böylece Azerbaycan’a psikolojik baskı yapıyordu. Türkiye adeta batı bloğu tarafından Rusya’ya karşı yalnız bırakılmış, Azerbaycan ise adeta yok sayılıyordu. İşte bu atmosferde 30 Nisan 1993 BM Güvenlik Konseyi’nde gerçekleşen toplantının başkanlığını Pakistan yapıyordu. Pakistan Rusya’yı karşısına alarak “Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki düşmanlıkların derhal durdurulmasını ve başta Kelbecer bölgesi olmak üzere Dağlık Karabağ’dan Ermeni işgal güçlerinin derhal geri çekilmesini” talep etti. 822 sayılı karar ile de Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü uluslararası güvence altına almış oldu. Rusya’ya rağmen alınan bu karar Azerbaycan tarihi için bir dönüm noktasıdır. Pakistan’ın bu tarihi ve stratejik hamlesine rağmen Türkiye, Azerbaycan, Pakistan ilişkileri ancak 30 Kasım 2017 tarihinde Bakü’deki 3’lü görüşmeyle başlamıştır. Oysa Pakistan Rusya’ya karşı caydırıcı bir unsur olarak her zaman devreye girmeye hazırdı. BM’nin Pakistan başkanlığında almaya cesaret ettiği 822 nolu kararın ancak 27 Eylül 2020’de uygulanma noktasına gelindi. Bu resmi karara rağmen Azerbaycan’ın diplomatik anlamda çekingen davranması Dağlık Karabağ’da yeni bir Ermeni devletinin doğmasına sebep olmak üzere. Her ne kadar Aliyev Dağlık Karabağ’da herhangi bir statü tanımayız dese de Rusya, barış kuvvetleri kontrolünde Dağlık Karabağ’da bir model uygulamaya çalışıyor. 13 Ocak’ta İslamabad’da toplanan Türkiye, Azerbaycan, Pakistan dışişleri bakanlarının yayınladıkları İslamabad Deklarasyonu Pakistan’ın kararlılığı ile Dağlık Karabağ’da Rusya tarafından yeni bir model uygulamasının önüne geçecektir. Azerbaycan bu deklarasyonun ne anlama geldiğini yakın zamanda öğrenecektir. Diplomasi ve dış politika kolay gelişmiyor, Azerbaycan iktidarına rağmen Karabağ Azerbaycan toprağıdır ve bunu Pakistan 30 Nisan 1993’te ortaya koymuştur.
Prof. Dr. Hasan Oktay Kafkassam Başkanı

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir