Erbil (Rûdaw) – Uluslararası ilişkiler uzmanı Prof. Dr. Hakan Güneş, Türkiye’nin Rojava’ya yönelik operasyon ihtimalinin hala çok güçlü olduğunu söyledi. KAFKASSAM Başkanı Prof. Dr. Hasan Oktay ise, Türkiye’nin beklentilerinin diğer ülkelerinki ile çatıştığı için bölgeye operasyon yapmak durumunda kaldığını belirtti.
Son dönemde Türkiye’nin Suriye ve Rojava’ya yönelik yeni bir kara operasyonu yapacağı yönündeki söylemler gündemin önemli konusu haline geldi.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) İdlib ve Rojava’daki bazı bölgelere asker takviyesi yapması, Türk yetkililerin açıklamaları da bu söylemi güçlendiren nitelikte.
Tüm ihtimaller olası bir kara operasyonu için dört bölgeyi işaret ediyor; Tel Rıfat, Menbic, Ayn İsa ve Tel Temir.
Olası bir operasyon konusunda gözler Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı görüşmeye çevrilmişti.
Rûdaw bültenine katılan uzmanlar, görüşmenin ardından ortaya çıkan hava ve olası bir operasyon ihtimalini değerlendirdi.
“İhtimal hala çok yüksek”
İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Güneş, Türkiye’nin Suriye ve Rojava’da yeni bir operasyon yapma ihtimalinin hala çok yüksek olduğunu söyledi.
Türkiye’nin El Bab, Efrin, Gre Spi-Serekani’ye yönelik daha önceki operasyonlarını hatırlatan Güneş, “Bunlar da hemen olmadı, bir iki ay kadar askeri yığınak yaptı. Türkiye iki hafta önce böyle bir operasyon yapacağını duyurdu ama bunun zamanını ve şeklini bilmiyoruz” dedi.
ABD ve Rusya’nın Suriye konusunda anlaşma olmadığını dile getiren Güneş, “Böyle bir şey olsaydı bu PYD ve Şam yönetimi ilişkilerine yansırdı. Gördüğümüz kadarıyla PYD yada Suriye Demokratik Güçleri ile Şam ve Esad yönetimi anlaşmış görünmüyor. Dolayısıyla bu iki devletin anlaştığı konusuna katılmıyor. Üç yıldır böyle şöyler söyleniyor ama iki taraf da çelişkiler yaşanıyor. Hatırlayalım Afrin operasyonunu. O zaman da benzer konular konuşuldu ama günün sonunda PYD ve Şam anlaşamamıştı ve Rusya’nın da hava sahasına izin vermesi ile Türkiye’nin kontrolüne geçti” yorumunu yaptı.
Olası bir operasyon için hedef gösterilen Tel Rıfat’ın isminin öne çıktığını anımsatan Prof. Dr. Hakan Güneş, bu defa da Rusya’nın ses çıkardığına ancak ABD’nin bu konuda sessiz kaldığına dikkat çekti.
Güneş, “Türkiye’nin Ukrayna ile yapmış olduğu silah anlaşması Rusya’yı rahatsız ediyor ve dolayısıyla Türkiye’yi dengeleyecek, ona bir uyarı olacak şekilde Kamışlo’ya uçaklarını konuşlandırdı. Ama Türk-Rus ilişkileri oldukça karışık ve bundan önceki örneklere bakarsak son dakikada bunu engellemeyebilir. Belki de sadece hava desteği olmayan bir kara operasyonu olabilir” ifadelerini kullandı.
“Daha da önemlisi Erdoğan yönetimi neden bu operasyonu istiyor?”
Prof. Dr. Hakan Güneş, “Ancak bundan daha da önemlisi neden Erdoğan yönetimi böyle bir operasyon istiyor sorusu. Bunu açmak daha da yerinde olur” dedi.
Güneş, şunları kaydetti:
“Çünkü ekonomik kriz var. Son 20 yılın belki de son 30 yılın en büyük krizini şu anda yaşıyoruz. Genellikle otoriter rejimler ekonomik sorunlar yaşadığında ve siyasi sorunlar yaşadığında bir askeri harekata başvururlar. Bu da operasyon olasılığını güçlendiriyor. Yani ekonomik kriz olduğu için dönüp bu sorunları çözelim demiyor yönetim. Ne yapıyor? Tam tersine ekonomik sorunları unutturmak için bir operasyonu öne alıyor. İkincisi Türkiye şu anda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sağlığını konuşuyor. Yani Ortadoğu’da saatler içerisinde denklemler değişebiliyor. Ama bundan önceki üç operasyona baktığınızda, hemen bir hafta sonra değil, belki de iki ay, üç ay sonra bunu yapıyor. Erdoğan’ın 2023 seçimlerinden önce Suriye’de bir belki de iki operasyon yapacağını uzun zamandır tahmin ediyoruz. Şu anda da bunun olanaklarına bakıyor.”
ABD’nin söyledikleri ile yaptıkları arasında fark olduğunu ifade eden Güneş, “Biden ve Trump yönetimi farklı denilebilir. Fakat Biden yönetimi Suriye’de Kürtlerin siyasi statüsü konusunda resmi olarak henüz hiçbir şey söylemiş değil. Sadece DEAŞ’a karşı SDG ile işbirliği yaptıklarını söylüyor. Dolayısıyla ABD’nin buradaki stratejik planı ve yaklaşımını hiç kimse bilmiyor. Bildiğimiz tek şey Türkiye çok ısrar ederse ABD olanak veriyor ve kapıları açıyor. Bundan önce gördüğümüz tablo bu” dedi.
“Tezkere operasyon beklentisini arttırdı”
Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi (KAFKASSAM) Başkanı Prof. Dr. Hasan Oktay, da TBMM’de kabul edilen Irak-Suriye tezkerlerini hatırlatarak, “Dünya gündeminde Türkiye’nin Suriye’ye operasyon yapacağı ile ilgili beklenti arttı. Tabi bu Türkiye’nin yurt dışına asker gönderimi ile ilgili bir süre uzatımıydı. Yeni bir operasyonun altyapısı için oluşmuş bir tezkere değildi. Ama bu beklenti çoğaldıkça ister istemez Türkiye’nin Suriye’de operasyon yapacağı beklentisini ön plana çıkardı” dedi.
Türkiye’nin daha önce de bölgede çok sayıda operasyon yaptığını hatırlatan Oktay, “Güneyinde Suriye gibi uzun bir sınıra sahip olduğu bir coğrafyada on yıldan fazla bir süredir devam eden bu istikrarsızlık ister istemez Türkiye’de bu operasyonun yapılması ve istikrarsızlığın bitirilerek Suriye’de bir düzenin gelmesi ile ilgili bir beklenti her geçen gün artıyor. Bu beklenti ile TBMM’de kabul edilen tezkere birleşince bütün dünya Suriye’de bir operasyon yapılacağı ile ilgili beklentisini ortaya koyuyor. Bütün savaşlar bir barış için yapılır” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Hasan Oktay, Binali Yıldırım’ın başbakanlık görevini Ahmat Davutoğlu’ndan devralmasının ardından Türkiye’nin Suriye konusunda bir konsept değişikliğine gittiğini belirterek, “Türkiye Suriye’nin toprak bütünlüğü temelinde bir strateji üzerinde daha fazla durdu ve konsepti ön plana çıkardı. Türkiye’nin önceliği Suriye topraklarından Türkiye’ye yönelik bri terör saldırısını engellemek. İkincisi bu bu savaştan kaynaklanan düzensiz göçmenler konusunda bir tedbir almak. Bunun ötesinde Suriye’nin toprak bütünlüğünü sağlayarak barışı tesis etmeye çalışıyor. Fakat bugün Suriye’de askeri ve sosyal olarak her geçen gün arttıran devletlerin beklentileri ile Türkiye’nin beklentileri çatıştığı için Türkiye ister istemez bölgeye operasyon yapmak durumunda kalıyor” şeklinde konuştu.
“İran’a karşı operasyon ihtimali de var”
“Yarın birgün Suriye’de barış tesis edilecekse barış şemsiyesi altında kimlerin yaşayacağına tabii ki Suriye halkı karar verecektir” diyen Prof. Dr. Hasan Oktay, “Böyle olunca Türkiye’nin birinci önceliği terör riski oluşturacak gruplara operasyon yapmak konusu oluyor” dedi.
Prof. Dr. Hasan Oktay, “Bugünlerde Suriye’de, Irak’ta yapılması beklenen operasyonların ana kaynağı Türkiye merkezli olmayacak. Ana kaynağının İran’a karşı önümüzdeki günlerde gerçekleşmesi ihtimali yüksek olan operasyonun şu anda Suriye’de ve Irak’ta altyapısı oluşturuluyor. Mesela bugünlerde İran’ın nükleer enerji programı konusundaki görüşmelerde yaşanan tıkanıklık. İsrail ile İran arasındaki gerginlik. ABD’nin İran’ı Ortadoğu’da bir tehdit olarak görmesinin getirmiş olduğu problemler ister istemez İran’a karşı bir operasyon gerçekleştirileceği olasılığını ön plana çıkarıyor. Bu noktada Türkiye’nin oluşacak kargaşa ortamında oluşabilecek tehlikeleri önlemek adına Suriye’de belki de Kuzey Irak’ta bir askeri operasyona kalkışma ihtimali her geçen gün biraz daha ön palan çıkıyor” ifadelerini kullandı.
https://www.rudaw.net/turkish