Türkiye’de 14 mayısta yapılacak milletvekili ve cumhurbaşkanı seçimleri sadece Türkiye açısından değil dünya açısından da oldukça önemli. Batı ve Rusya bu seçimlerin sonucuna göre Türkiye’nin atacağı adım ve tavrı çok merak etmektedir. Son üç aydır oldukça iyi olan Türkiye Rusya ilişkilerinde bir soğuma bir yavaşlama olduğu iddia edilse de Putin’in Türkiye’yi Avrupa’ya sevk edilecek gaz konusunda önemli bir konuma getirerek batı karşısında Türkiye’yi yanında tutmaya çalışmış olması batı tarafından da yakından takip edildiği gibi Putin’in bu tavrının Erdoğan’ın seçimde devam etmesi yönünde bir yaklaşımı olduğu ve buna karşılık da batı daha çok muhalefete yakın tavırlar sergilediği iddia edilmektedir.
Özellikle Türkiye Finlandiya ve İsveç in NATOya girme konusunda çeşitli gerekçelerle engellemesi ağırdan alması batı tarafından kabul edilir bir durum olmadığı ileri sürülerek İstanbul’daki bir çok konsolosluk kapatıldı bunun gerekçesi ise terör ve kargaşa olarak ifade edilse de netice itibari ile Türkiye’nin bu iki devletin NATO’ya girme konusundaki tavrı gözle görülen en önemli gerekçe oldu. Aslında Türkiye Finlandiya ve İsveç konusunda tavrını netleştirdikten hemen sonra Rusya tarafından yalnız bırakıldı. Rusya açısından NATO’nun Rusya’ya doğru ilerlemesini yine bir nato devleti olan Türkiye tarafından engellenmesi büyük bir başarı olarak görüldü. fakat Türkiye Rusya’nın tavrı batının bu konudaki tutumu karşısında oluşturmaya çalıştığı denge politikasında batıyı kaybetme endişesi ile karşı karşıya kaldığında seçimlerden önce Finlandiya’nın nATO’ya girme konusunda yeşil ışık yakma ihtiyacı hissetti. Erdoğan seçilebilmek için kısmen de olsa Rusya için boğuştuğu batının desteğini almak istiyordu. Bu noktada Rusya Türkiye’ye daha yakın bir görüntü sergileyebilmek ve batının Erdoğan üzerinden seçimler üzerinden Türkiye’de daha baskın rol almasını Engelliyebilmek adına üç aydır soğuk olan Rusya Türkiye ilişkilerinde bir ilerleme sağlayabilmek adına öncelikle Putin’in Türkiye’ye geleceği ile ilgili haberleri Türk basınında sık sık yer almasını sağladı. Hatta bu haberler zaman zaman yalanlanmış olmasına rağmen kamuoyu üzerinde bu algının daha belirgin olması sağlandı. Rusya bu arada Erdoğan’ın seçimleri kaybetmesi ihtimalini de göz önünde bulundurarak muhalefet hakkında araştırma yapmaya başladı. Rus haber ajanslarının Türkiye’deki temsilcileri üzerinden ciddi bir kamuoyu araştırması yaptırıldı. Batının Erdoğan’ın kaybedeceği tezi üzerinden hareketle muhalefete daha yakın durması muhalefetin ise batı ile girişmiş olduğu temaslar neticesinde biraz daha öne çıkmış olması Rusya’yı endişelendirdi. Bir taraftan Erdoğan’ın Nato konusundaki tutumu Rusya’yı endişelendiriyorken diğer taraftan muhalefetin kazanma ihtimali Putin’i harekete geçirebilir. Erdoğan seçimleri kazanabilmek adına öncelikle batının desteğini aldıktan sonra Rusya ile de iyi ilişkileri tekrar canlandırıp bu seçimleri kazanmak istiyor. İşte onun için Erdoğan seçimlerden önce Akkuyu nükleer santralinin açılışını gerçekleştirip gövde gösterisi anlamında seçmene güven vermek ve bu seçimleri kazanmak için büyük bir Törene dönüştürmek büyük bir şova dönüştürmek istiyor. İşte Putin bu noktada devreye sokuluyor ve Erdoğan’ın ifadesiyle 27 Nisan’da Türkiye’ye gelmesi söz konusu. Batı ise uluslararası ceza mahkemesinin Putin hakkında verdiği kararın arkasına saklanarak sessizliğe bürünmüş ve mahkeme kararı ile ilgili Erdoğanın tavrını beklemektedir. Türkiye Putin’i Türkiye’ye davet edip bu mahkeme kararını uygulasa bir dert uygulamasa bin dert ile karşı karşıya kalacak. Türkiye’nin hem Putini davet edip hem de tutuklayıp bu mahkemeye teslim etmesi mümkün değil. Bunu yapması mümkün değilken Putini sırf seçimleri kazanabilmek adına Türkiye’ye çağırdığında ise batı Erdoğana çok ağır yaptırımlar ambargolar koyabilir seçimi kazansa bile aynı Putin’e verilen mahkeme kararı gibi Erdoğan da bu mahkemede yargılanması gündeme getirilebilir. Böylece Erdoğan’ın seçim için yapacağı Putin hamlesi elinde patlayabilir seçimleri büyük bir hezimet ile kaybedebilir
Putin batıya karşı bir nato ülkesini yani Türkiye’yi yanında göstererek adeta mahkemeye meydan okumak için Türkiye’ye gelmek ister ama dostu erdoğanın hem seçilmesini zora sokar ve hem de seçilse bile erdoğanın batı ile ilişkilerini bozarak Finlandiya İsveç’in natoya girmesi konusunda olduğu gibi yanlız bırakabilir Türkiye için zor bir seçim olacak. Ama Putinin Türkiye’ye gelip gelmeyeceği henüz resmiyete kavuşmadı.
hasan oktay
