KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. Hasan Oktay: Moskova’da 3’lü zirve ve Ankara

Hasan Oktay: Moskova’da 3’lü zirve ve Ankara

Hasan Oktay Hasan Oktay - - 8 dk okuma süresi
338 0

12 Temmuz’da Ermenistan tarafından Azerbaycan’ın Tovuz köyüne yapılan taciz ateşi ve saldırısı neticesi başlayan gerginlik 27 Eylül’de savaşa dönüştü. Azerbaycan bu gelişmeleri fırsata çevirmek için başlattığı taarruzu işgal altındaki 7 rayonun kurtarılması stratejisi ile cephede savaşırken Türkiye’deki propaganda organları vasıtası ile topyekun Karabağ’ın işgalden kurtarıldığı fikri üzerine yoğunlaştı. Muazzam bir milli ruh hali ile hemen hemen her tv programlarında Dağlık Karabağ dahil tüm Karabağ’da işgalin bitirildiği üzerine konuşan yorumcular 9 Kasım gecesi Putin’in talimatı ile gerçekleşen ateşkes sonrası her nedense sustular.
Paşinyan’ı it gibi kovduğunu her fırsatta beyan eden Aliyev Ayı ile balayı yaşattı Azerbaycan halkına. Zira 9 Kasım’da yapılan ateşkes anlaşmasında yine Aliyev’in belirttiği gibi Türkiye ne masada vardı ne de ateşkes anlaşmasının her hangi bir yerinde. Buna rağmen Türkiye TBMM’de Azerbaycan’a asker gönderme tezkeresi çıkartarak her şartta Azerbaycan’ın yanında olduğunu belirtti. Aliyev Türkiye’yi bu süreçte hiç bir yerde yer almamasını sağlarken Türkiye’den almış olduğu destek ile kendi iç muhalefetinin sesini kesebilmek için onları düşman ile işbirliği yapmakla suçladı. Türkiye Azerbaycan’da Karabağ’da meydana gelişmeleri Azerbaycan’ın Türk kamuoyuna pompaladığı propagandacıları vasıtası ile bilgi alırken ve onların görüşleri doğrultusunda bilgilenirken sahadaki gelişmeler hiçte Azerbaycan’ın pompaladığı gibi olmadığı anlaşılması çok gecikmedi. Rusya Dağlık Karabağ’da Ukrayna Donbass’da uyguladığı yöntemi uygulayarak yeni bir Ermenistan devletinin adeta temellerini atarken hala Azerbaycan propagandistleri tüm Karabağ’ın azad edildiği teranesini dillendiriyorlar. Buna Türkiye’nin en saygın ajansı olan AA’da alet olmaktadır. Geçenlerde AA Azerbaycan bürosunun servis ettiği bir haberyorumda Dağlık Karabağ’da Rus askerinin uygulamalarının ferdi uygulamalar olduğunu buraların 9 Kasım’daki ateşkes ile Azerbaycan toprağı olduğu yönünde adete eski SSCB pravda gazetesi üslubunda yayın yapılmıştı. Yani kendileri bile inanmadıkları yorumlar ile Türk kamuoyunu maniple etmeye çalışıyorlar.
11 Ocak’ta Moskova’da yapılacak Putin Aliyev Paşinyan 3’lü zirvede ateşkes anlaşması maddelerinin uygulanması konusu daha fazla ön planda olacağı basına servis edilirken İran’ın Zengezur koridoruna alternatif bir sınır kapısı açılması talebi ön plana çıkacak gibi gözükmektedir. İran bu isteğini gerçekleştirebilirse Ankara Bakü ilişkileri duygusal ve propagandistlerin dayatması zemininden reel zemine taşınmak zorunda kalacak. Bu şartlar altında Türkiye Bakü ilişkileri birbirilerini kandırma üzere değil reel politik çıkar ve gelecekte daha rasyonel bir mantık zeminine oturmalıdır.
Dağlık Karabağ’da hiç bir hukuki statüye kesinlikle izin verilmemeli, Rusya ateşkes anlaşması gereği 5 yıl değil önümüzdeki yıl bölgeyi boşaltmalıdır. Bunun için Azerbaycan ve Türkiye bölgedeki gelişmeleri propagandistlerin saçma sapan fikirleri doğrultusunda değil bölge gerçeklerine göre yeniden masaya yatırmalıdır. Ermenistan’da Paşinyan’a karşı muhalefet edenlerin en üst perdeden dillendirdikleri korkunun başında sınır kapılarının açılması ve Türkiye’nin adeta Ermenistan’ı eline avucuna alacağı endişesidir. Bu muhalefet kanadının en büyük beklentisinin Dağlık Karabağ’ı Rusya kontrolünde bağımsız yeni bir Ermenistan devletine dönüşmesi için Paşinyan’ın gitmesi, Rusya’nın ise bölgede kalacak bir iradeyi ortaya koymasıdır. Bunun içinde ya yeni bir Ermeni hükümeti ya da Karabağ’da 3. bir savaşın başlaması, Ermenilerin kaybolan kırılan onurlarını yeniden kazanmaları yönünde bir beklentiyi karşılayacak teknokrat hükümeti beklentisi ihtimali üzerinde duruluyor. Paşinyan’ın Rusya’ya hayır diyebilme ihtimali Ermeni muhalefetini umutsuzlandırıyor. Paşinyan ise Ermenilerin 25 yıldır işgal altında tuttukları 7 rayonun ekonomik yükünden kurtulma rahatlığı ile Dağlık Karabağ’ı kurtarmanın başarısı ile içe kapanarak geçmiş dönemlerin hırsızlık yolsuzluk ve rüşvetçilikleri ile mücadele ederek Ermenistan ekonomisini dönüştürmek, Ermeni halkını daha rahat yaşatmak istiyor. Azerbaycan henüz ne istediğini bilmiyor. Dağlık Karabağ etrafında yürütülen tartışmalar Aliyev’in canını çok daha sıkacak gibi. Özellikle Azerbaycan’da susturulan muhalefetin yurtdışında yapmış olduğu yayınlar başta Sevinç Osmanqızı olmak üzere Ganimat Zahit’in ve bir çok youtube kanalında muhalifçilerin yaptığı canlı yayın programları her geçen gün çok daha fazla izleyici ile buluşuyor ve Aliyev’in işini zorlaştırıyor. Aliyev’in geçen günlerde muhalefeti düşman gibi göstermesinin altında yatan gerçek sebebin bu yayınlar olduğu artık Bakü sokaklarında da konuşulmaya başlandı. Ermenistan’da Paşinyan iktidardan Rusya tarafından uzaklaştırılacak beklentisi varken Azerbaycan’da Aliyev aslında zor günler geçiriyor. Aliyev için iti kovdu Ayı ile Azerbaycan halkını zoraki balayı yaşatmanın acı sonuçları Aliyev iktidarına olumsuz etki yapacak gibi gözükmektedir. Aliyev şimdiden 20 Yanvar gösterilerini yasaklama yoluna gideceği konuşuluyor. 20 Yanvar’da Rus askerleri Azerbaycan topraklarından çıkarılmış, 9 Kasım anlaşması ile tekrar geri döndüğü iddiası Azerbaycan muhalefetinin en fazla üzerinde durduğu konudur.
Türkiye her fırsatta Azerbaycan’ın yanında olduğunu ifade etmesine rağmen Azerbaycan’dan beklenen karşılık oluşmamış olmasını olaya Putin’in el koyması ile izah etmeye çalışırken bu süreçte savaş ve diplomasi dengesinin ne kadar önemli olduğu bir kere daha anlaşılmış oldu. Savaş bitti belki ama diplomasi yeni başladı. Türkiye’nin beklentisi bölgesel barışın tesis edilmesi, Ermenistan Türkiye Azerbaycan 3’lü barışının sağlanmasıdır. Moskova’da çıkacak kararları bekledikten sonra bölgesel inisiyatifi eline alabilecek ülkelerin daha etkin olacağı ve bu süreçte de İran’ın biraz daha aktif bir politika uygulama kararlılığını göstermesi söz konusu olacak gibi. Şimdi Türkiye’nin olayın sihrinden ve propagandistlerin propagandasından kurtulup bölgeyi yalın ve gerçekçi bir göz ile irdeleyip Azerbaycan Ermenistan Türkiye barışını tesis edebilmek için harekete geçecektir. Bölgede İran Rusya dengesi hep Azerbaycan’ın aleyhine olmuştur. Aliyev bunu göremeyebilir zira etrafındaki kalın duvar bu gerçeği saklama konusunda son derece maharetli.
Hasan Oktay kafkassma başkanı

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir