Cumhurbaşkanımız Huber Köşkünde Türkiye’deki Boşnak dernek vakıf kurum kuruluşların yetkilileri ile toplantı yapmış. Gecikmiş, geç kalınmış bu toplantıyı basından takip ettik. Umut verici olarak değerlendirmek istediğimiz bu toplantı masasında Balkanlar’ı bu hale getiren bol sıfırlı maaşlar alan bazı sorumluları maalesef göremedik. Sanırım onlar hala sahada bildik edaları ile oyunda oynaşta.
Cumhurbaşkanımızın toplantı yapma zarureti duyduğu Balkanlar konusunda geçen haftaki yazımızda Türkiye Balkanlar‘ı kaybediyor ana fikre üzerinde yoğunlaşmaya çalışmıştık. Özellikle Balkanlar’da etkili olan soros feto işbirliğinin Türkiye’de de ne kadar etkili olduğu anlaşılması açısından yükseköğretim kurumunda 2016 yılında soros fetö işbirliği ile çıkartılan bir yönetmelikten bahsetmiştik.
Bu yönetmeliğe göre yurtdışında Türkçe eğitim yapan hiçbir Kurum veya kuruluş kendi ayakları üzerinde duramaz. Çünkü yurtdışında Türkçe eğitimi YÖK resmen 2016 da yasakladı. Bunun sebebini ayrı bir yazıda incelemeye çalışacağız. Ama Sorosun Fetö üzerinden Türkiye Cumhuriyetinin politikalarını nasıl yok ettiğini görmek gerekir. İngiltere bugün neredeyse sanayi yatırımı yapmıyor eğitim ve İngilizce üzerinden hem ekonomisini dönderiyor hem de dünyayı İngilizce üzerinden kontrol altına alabiliyor. Bizim yükseköğretim kurumunun eski başkanı babası ve kayınpederi üzerinden yeni ihvancılık ideolojisinden dolayı olsa gerek Türkçeyi Cehennem dili olarak görmesi itibari ile Türkçeye karşı müthiş bir kin ve nefret ortaya koyarak çekip gitti.
Hatta bu beyefendi gider ayak bir yönetmelik daha çıkartarak soros ile fetönün 2016 yılında ortaklaşa alelacele çıkarttığı yönetmeliği daha da içinden çıkılmaz hale getirdi. Sıkıntı şu ki bundan önce fetönün yaptıklarını hükümet adı konmamış bir ortaklıktan dolayı mecburen savunuyordu. Şimdi bu Soros Fetö işbirliği ile YÖK Başkanlığı tarafından çıkarılan ve Balkanlar’da Türkçeyi bitiren bu anlamsız yönetmeliği Hükümet savunmak zorunda kalıyor. Oysa bu yasak tamamen Türkçe ve Türkçe eğitimi üzerinden Balkan politikalarına karşı bir yasaktır ve andımızın kaldırılmasından çok daha tehlikeli bir süreci başlatıyor.
Böylece Balkanlar’da Türkiye neredeyse bitme noktasına geliyor. Türkiye’deki İslamcıların gözbebeği olarak gördükleri Bosna Savaşı ve sonra kurulan Bosna devleti Türkiyenin bölgeye gönderdiği etkili ama bilgisiz şahıslar sayesinde bölünmenin eşiğine geldi. Baştan söyleyelim burada bütün suç Recep Tayyip Erdoğan’ın balkan politikalarını yürüttüğünü iddia eden zevatı kiramındır. Kim bunlar diye sorarsanız isim vermeyelim fakat siz hepsini tek tek biliyor ve tanıyorsunuz. Geçen yazılarımızın birinde bir zat-ı muhteremin bayrak ile ilgili düşmüş olduğu durumu yazdığımızda çok bozulmuşlar ve beyefendinin kendi değil de etrafındakiler bayağı homurdanmışlardı. Derdiniz ne dediğimizde ise onlar biz yanlış yapalım fakat siz eleştirmeyin diyorlar.
Tamam Cumhur ittifakının selameti için hükümet adına zat-ı muhteremlerin yaptıklarını eleştirmeyelim fakat fetö ile iyi ilişkiler döneminde yapılan büyük hataları kapatma konusunda da neler diyorlardı hatırlayınız. Şimdi beyler bakın Bosna zor durumda Bosna bu gidiş ile savaşın eşiğine gelmesi çok uzun sürmez. Erdoğan’ın Balkan uzmanlarının hepsi bir araya toplansalar ortaya hiç bir şey koyamayacaklar. Bosna gidiyor, Bosna’da artık Türkiye’den geldim edası ile gerdan kıvıranlar yüzünden Türk düşmanlığı başlamış durumda.
Avrupa Birliğine girme aşamasındaki Makedonya’da hükümet yıkılmak üzere ve Türkiye süreci okuyamıyor. Batı Türkiye’yi yok sayarak geniş tabanlı hükümet kurma hamlesi içerisinde. Türkiye olarak Balkanlar’ı kaybediyoruz. Türkiye Makedonya’yı sırf bir kaç yetkilinin yaptığı yanlışlarını görmemezlikten gelerek kaybetmeyi göze alırken Arnavutluk ise Kosova’yı ilhak etmeye çalışılıyor.
Görünen o ki Türkiye hiç bir şey yapmaz ise Balkanlarda daha iyi, daha başarılı olur. Bulgaristan’da nüfus sayımı ve seçim var orayı da kaybetmek üzereyiz. Çünkü iş bilmez ve Cumhur ittifakının ruhunu alabildiğine zedeleyen adımlar atılıyor, Balkanlardaki gelişmeler hiç dikkate alınmıyor. Peki bu duruma kimse dur demeyecek mi veya hiç bir kimse yapmayın arkadaşlar gidişat kötü diyemeyecek mi. Her ne kadar Cumhurbaşkanı Bosna ile ilgili toplantı yapmış olsa da hiç bir kimse yapılan yanlışa yanlış deme cesareti gösteremiyor ve Balkanlar elimizde kar gibi eriyor. Sırbistan Bosna’daki Sırpları bağımsızlığına kavuşturmak için her türlü mücadeleyi veriyor fakat bizim bol sıfırlı maaş alan arkadaşlarımız konuyu anlayamıyor. Soros ve fetö olası gelişmeleri çok iyi bildiği için ona göre taşları döşüyor.
Kosova bağımsızlığını ilan ettiğinde seviniyoruz fakat Kosova’nın bağımsızlık gerekçelerini ileri süren Bosna Sırpları Kosova’yı örnek alarak hareketlendiğinde ise panik yaşıyoruz. Çözüm ve çare üretilemiyor. Şimdi hükümet yetkililerimiz şunu iyi görmeliler, Balkanlar’da tutunmanın yolu neo İslamcılık veya Selefilik değil değildir.
Balkanlarda tutunmanın birinci şartı Balkan devletlerinin tanıdığı Türkçe eğitimden ve öğretimden geçer. Fetö bunu çok iyi bildiği için daha 2016 yılında bir yönetmelik çıkararak yurtdışında Türkçe eğitim ve öğretimi Türkiye eli ile resmen yasaklatmış oldu. Fetö kendisine yöneltilen Fetö okullarında Türkçe değil İngilizce eğitim yapılıyor eleştirisini YÖK yönetmeliği üzerinden masumane bir şekilde kılıf buluyor. Aynı zamanda Fetö okullarının yerini alamsı için kurulan Maarif kolejlerinin de bir anlamda Türkçe eğitim yapmasının önünü kapatarak Sorosun ekmeğine yağ sürüyorlar. Bu yönetmeliği gider ayak daha da içinden çıkılmaz hale getiren YÖk başkanı hükümetin koruma zırhı altında baş danışmanlık görevine atanıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan istediği kadar 2021 yılında Yunus Emre Türkçe dili ilan etsin Balkanlar’da Türkçe eğitim dili olmasına rağmen YÖK’ün yönetmeliği sebebiyle Türkçeden uzaklaştırılma ve kullanılmamasını tercihe zorlanmalarından dolayı Balkanlar’ı kaybediyoruz. Sadece Balkanlar mı hayır feto ve soros ile yeni ihvancı zihniyet sayesinde Türkçe dünya dili olmaktan çıkacak eğitim dili olmaktan çıkacak. Bir YÖK başkanı çıkıp Türkçe bilim dili olamaz diyor diğer eski YÖK başkanı ise yurtdışında Türkçe eğitim yapılamaz diyor. Biri solcu biri İslamcı aslında yok birbirlerinden farkı. Şimdi çıkıpta bunlara arkadaşlar siz Türkiye Cumhuriyetinin Milli çıkarları ve Cumhur ittifakının ruhuna zarar veriyorsun desek nasıl cevap verilir acaba. Evet birileri sayın Cumhurbaşkanına şunu söylemeli Balkanları kaybediyoruz. Bunun da sorumlusu Soros fetö ama öncelikle de iğneyi kendimize batırmalıyız.
Hasan Oktay