Yaklaşık on gündür Güney Türkistan’daki halkın haklı yürüyüşü devam ederken dün itibarıyla Cumhurbaşkanı Ghani tarafında Faryab iline vali olaraka atanan Dawod ismindeki şahıs başkent Kabil’e geri çağırıldı. Yerine vali yardımcılarından bir kişi geçici olarak vali tayin edildi. Bu gelişme kuşkusuz bir nebze olsa da halkı yatıştırmış ve haklı ayaklanmalarını azda olsa durdurmuştur.
Nitekim, Ghani geri adım atarak yenilgisini kabul etmiş ve Güney Türkistan halkına karşı boyun eğmek durumunda kalmıştır görüşünün yanı sıra Ghani’nin düşüncesizce planları özellikle görevi kötüye kullanması neticesinde hem kendisinin hemde ekibindeki bir çok kişinin siyasi kariyerlerinin sonunu getirmeye çalışmıştır görüşü de gündem olmuştur. Bir diğer görüş, terör ve devlet kurumları içindeki yolsuzluklara karşı mücadele, ekonomik reformlar ve seçim öncesi verdiği vatlarının yerine getirilmemesi nedeniyle Ghani’nin biran önce istifa etmesi gerektiği yönündedir.
Dolaysıyla cümle görüşler Ghani’nin başarsız bir tablo çizdiği ve biran evvel istifa etmesi şeklinde olurken, Ancak Ghani savunucuları bu ideaların aksine başaralı bir profilli Cumhurbaşkanı olduğunu iddia etmektedirler.
Konu bağlamında geçmişten günümüze yaşanan olayların ve gelişmelerin sonuçlarına dikkat edilirse, her olayın neticesinde kuzey halki zararlı çıkmıştır. Ghani ne istifa etmiştir nede düşüncesiz hareket… Ghani gayet plan ve proje dahilinde akıllıca hem asimilasyon stratejisini hemde bölgedeki Türk büyüklerini özellikle Mareşal Dostum’un itibarını halk içinde yok etme çabası içerisindedir. Şüphesiz en sinsi ve tehlikeli planı ise, Taliban ve DEAŞ terör örgütlerinin kuzey Afganistan’a yerleştirmektir.
Son yıllarda terör faaliyetleri Afganistan’ın güneydoğu bölgesinden kuzey bölgesine (Güney Türkistan’a) intikal ettiğini söylemek mümkündür. Türk halkının dini ve manevi değerlerinden özellikle son dönemlerin sıkıntılı konularından olan işsizlik ve ekonomik sorunlarını fırsat bilip ismi geçen terör örgütlerine para karşılığında üye etmeye çalışılmaktadır. Bu sorunlar sebebiyle maalesef 2012 sonrası Türklerin de içinde bulunduğu bir Taliban ve daha sonra DEAŞ örgütünden söz etmek hakikat dan uzak olmayacaktır. Beyinleri yıkandıktan sonra önecelikle kendi soydaşlarının katledilmesi ve bilhusus bölge güçlerinin özellikle ABD’nin maşası halına faaliyet gösterme görevlerine getirilmektedirler.
Ne hikmetse, Ghani kuzey Afganistan olaylarından sonra ne zaman ki geri adım atmışsa Taliban örgütü on adım ileriye atmıştır. Ghani ne zaman ki halkın ayaklanmasına sebeb olabilecek bir gelişme ortaya çıkartmışsa Türk aydınlarının çeşitli vaatlarda bulunarak kendi safına çekmeye çalışmıştır. Dolaysıyla bu aydınlar ilerde Mareşal Dostuma karşı kullanılmaya çalışılacaktır. Kendi safına çekebildiklerine önce iyi makamlara getirip daha sonra etkisiz eleman durumuna düşürerek hem hükümetin hemde kendi halkının nezdinde hain ilan etmiştir. Yani bir nevi siyasi itibarsızlaştırma projesi kapsamında değerlendirile bilir…
Dolaysıyla Ghani şimdiye dek bir adım geriye attıysa başka alan ve konularda bizden on adım ileriye geçmiştir. Ya akıllı olup birleşmeyi öğreneceğiz yada bilinçsiz hareket ederek yok olmaya mahkum olacağız. Kısacası bu bir geri çekilme yada yenilgi değil aksine siyasi bir taktiktir…!
Hamidullah Rizazade Kafkassam Güney Türkistan araştırmaları merkezi