Cumhurbaşkanı Ghani, geçen seferki cumhurbaşkanlık seçimi öncesi ciddi anlamda çalışmalar, uğraşılar ve diplomatik girişimlerde bulunarak Afganistan Türklerinin lideri olan Mareşal Abdurraşit Dostum’u kendi safına çekmeyi başarmış ve Kuzey Afganistan (Güney Türkistan) bölgesinde yaşayan Türk halkının oylarını kendi lehine çevirebilmiştir.
Ghani, seçim öncesi verdiği sözlerle hem Dostum’u hem de halkı inandırmayı başarmıştı. Fakat seçim sonrası, kendisiyle birlikte halkın oylarıyla seçilen birinci yardımcısı olan Raşit Dostum’a seçim öncesi verdiği vaatlerinin hiç birini yerine getirmemiş, üstelik ona karşı oyunlar, komplolar ve suikastlar planlayarak canına kastetmeye çalışmıştır. Gani her defasında halkın gücüyle karşı karşıya kalınca çaresizce pes etmiştir.
Kaleyi İçten Fethetme:
Ghani, oyunlarını hep Dostum Paşa’ya yakın ve güvendiği kişiler üzerinden oynamayı tercih etmiştir. Adeta kaleyi içten fethetme çabasında olmuştur. Dostum, kimi bir makama yükselttiyse ya da devlet görevine getirdiyse ilk olarak ondan zarar görmüştür. Çünkü mevki ve makama getirdiği kişiler tarafından harcandı ve halen harcanmaktadır.
Arkasından iş çevirdiklerindeki sebep olarak, Dostum Paşa’nın onlara karşı kaba ve sert davranması olarak gösterilmektedir. Peki “Dostum’un kendisini temsil etmen için gönderdiği toplantılarda neden kendini ön plana çıkartmaya çalışıyorsun hiç düşündün mü?Parti ve Dostum Paşa vesilesiyle önemli makama gelirken niye kendi menfaatını düşünüp milletini unutarak kendi cebini dolduruyorsun? Neden sana biri dur deyince hemen kötüleyim tahrip etmeye çalışıyorsun? Dostum Paşa’ya yakın olmadığın zamanları, villalarının olmadığı dönemleri bir düşün…! beş paran olmadığı günlerde Dostum’un nasıl bir insan olduğunu hiç mi bilmezdin”?
Gani’nin Hamleleri:
Konu bağlamında, sürekli Ghani’nin oyunlarına gelerek bizden bizi ayrışma politikasının mağdurları olarak kalmaktansa mücadele ve birleşme tercihimiz olmalıdır. Bizi diri tutan güçlü kılan birliğimiz ve metanetimizdir.
Ghani’nin siyasi oyunlarının yada hamlelerinin üzerine kısaca durmak gerekirse şöyledir;
İlk hamlesini Akbar Bay denen kişiyle yapmıştır. Aslında Akbar Bay önceleri Dostum’a yakın isimlerden biriyken nasıl olur da radikal bir kararla Dostum’a karşı cephe tutmaya başlar? Halbuki Akbar Bay Jawzican ilinde ticaretle uğraşırken yada siyaset yaparken Paşa’nın yanından ayrılmazdı, birden bire “Afganistan Türklerinin Başkanı” olma sevdası da nerden çıktı?
İkinci hamlesini eski C.M.İ.A partisinin Başkan vekili olan Sait Nurullah Sadat ve Paşa’ya en yakın isimlerden olan Feyzullah Zeki ile yapmıştır. Sadat, Paşa’ya karşı örgütlenerek Jawzijan ilinden dahili ve harici güçlerin desteklerini arkasına alarak bağımsız milletvekil adaylığını koyup Paşa’ya adeta meydan okumuştur. Zeki ise, hükümet nezdinde bir toplantıda ve Meclis’te Paşa’nın güçlü sesi olacağı ihtimalleri üzerine gönderilirken muhafazakar bir tutum sergilemesi dikkatları üzerine çekmiştir. Fakat Zeki sadakatını ve bağlılığını ispatlayarak yine de Dostum’un yanında bulunmaya devam etmiştir.
Üçüncü hamlesi ise, Paşa’ya sürekli manevi babamsın diye hitap eden eski Jawzijan valisi ve Takhar İli milletvekili olan Alim Saee ile gerçekleşmiştir. Saee Türkiye’de öğrenciyken Paşa ile tanışıyor ve itimadını kazanmayı başarıyor. 11 Eylül 2001 sonrası siyasetinde Paşa’nın nerdeyse sağ kolu haline gelerek önce milletvekili sonra vali ve hatta Parti başına getirme pozisyonuna kadar Paşanın güvenini kazanıyor. Fakat Saee, Jawzijan valisi iken Dostum Paşa’ya karşı kafa tutarak Paşa’ya silah çekmiş ve böylece o da Paşa’yla yollarını ayrmıştır.
Dördüncü hamlesini, C.M.İ.A partisini temsil eden milletvekillerinin Meclis dışında görevler vererek hem milletvekilliği görevinden uzaklaştırmış hemde türkleri Meclis içinde yetkisiz ve sayıca az olmalarını sağlamıştır. Meclis dışında görevlendirilmelerine vesile olan Dostum Paşa’ya yanlış danışmanlık yapanlarla yakın temas halinde olan Ghani, Dostum üzerine baskı kurmaya devam etmiştir.
Beşinci hamlesi direkt Ghani’nin kendi tarafından gelmiştir. Bu hamle ise Cuma Khan Hamdartın Jawzijan valisi olduğu sıralarda Türk halkının üzerine ateş açarak resmen bir soykırımın altına imza atmıştır.
Altıncı hamlesi, kuzey Afganistan’nın( Güney Türkistan’ın) Faryab ilini terörüden temizlemek için gittiği sıralarda Dostum Paşa’ya pusu kurarak onlarca korumasının şehit olmasına sebeb olmuştur.
Yedinci hamlesi ise, Ahmet Khan İşçi’nin olayıyla gerçekleştirilmiştir. Neticesinde Dostum paşa 14 ay Türkiye’de bulunmuştur. 14 ay sonra “Kaysari Komutanın” olayından sonra halkın yoğun isteği üzerine geri ülkeye dönebilmiştir.
Son hamlesi ise Faryap iline halkın istemediği bir kişiyi vali olarak göndermesi ve gelişmelerini bir önceki yazılarda belirtmiştim.
Aslında Ghani’nin anayasaya uygun üniter bir sistemi, feodal yapılardan kurtararak inşaa etmesi akıllıca bir girişim olsa gerek. Çünkü idarenin merkeze bağlı olması ve güçlü ve merkeziyetçi hükümetin ortaya çıkması belki Afganistan’ın geleceği için harikulade bir gelişme olacaktır. Ancak bu sistemi kabullenebilmek için belli bir eğitim ve demokrasi seviyesini yakalamaya ihtiyaç var ve en önemlisi bu süreçte Ghani’nin ne kadar samimi olup olmamasıdır.
Dolayısıyla Ghani hamlelerini ya da oyunlarını yaparken her defasında halktan çıkan büyük tepkiyi önemsememiş ve asla ciddiye almamıştır. Bu durum onun sonunu getirebilecek kadar önemli görünmektedir.
Sonuç:
Oynanan her oyundan ders alarak hareket etmemizde yarar vardır. Çünkü eskiden Taliban veya terör gibi konular açılınca bölgedeki Türk halkıyla bu kavramları yan yana getirmek ya da kullanmak mümkün değilken, ne yazık ki Dostum Paşanın eskisi kadar bölgede askeri anlamda yetkili olmaması, işsizliğin artması, devlet baskısı ve çeşitli oyunların sonucunda artık üzülerek söyleyebiliriz ki Türk halkı da bu terör belasının içine çeşitli ekonomik sıkıntılardan dolayı dahil olmaya çalışılmıştır.
Hükümetin bu çeşitli oyunlarına karşı peki biz ne yapmalıyız?
Bundan sonra, karşı taraftan gelen hamleleri ve planları iyi okumalıyız. Çünkü gerçekten bu sefer öncekilerden çok farklıdır. Bir taraftan daha önce siyasi anlamda rakibi olarak lanse eden bölgedeki bazı aktörlerin faaliyetleri devam ederken , diğer bir yandan ise yanımızda dost olarak bulunan ve Paşa’ya bağlılığını şüphesiz bir şekilde sürdüren dost kıyafetine bürünen hainlerin bulunmalarıdır.
Çözüm Önerileri:
Dolayısıyla Paşa’nın bundan sonraki kararlarında duyguya veya duygusallığa yer vermemesi gerekmektedir. Öncelikle etrafındaki hainleri temizlemesi icap eder, aksi halde yine mahremine kadar girecekler ve bu kez hem milletsiz hem de kimsesiz bırakmaya çalışılacaktır.
İkinci olarak etrafında mesleki ve okumuş, eski hükümet sistemlerinden tecrübesi olan en önemlisi çıkarları için hükümetle pazarlık masasına oturmayacak sadık kişilerden bir ekip oluşturmalıdır. Bu ekibe her türlü destek sağlanmalıdır. Ekip; ekonomi, siyasi, hukuk, sosyoloji, uluslararası ilişkiler, tıp, mühendislik ve ticaret alanında olan tecrübeli kişilerden oluşmalıdır.
Bunların yanı sıra akademisyenlerden oluşan bir ekibin varlığı diğer ekipler kadar önem arzetmektedir. Çünkü akademik çalışmaların dünya tarihinde ne kadar önemli olduğu aşikardır.
Bu şekilde güçlü ve uzman kadrolarla artık yabancı güçlerle sağlıklı bir şekilde masaya oturulabilinir ve gelecek sağlam zeminde inşaa edinilebilir. Çünkü teknolojisiyle, ekonomisiyle, siyasetiyle vb. gelişen bir dünyadan bahsediyorsak eğer, kendimizi ona layık bir düzeye getirmeliyiz ki karşı tarafın oynadığı siyasi oyunlara caydırıcı hamleler yapabilmeliyiz, aksi halde zirveye yürümekte sıkıntılar yaşanacaktır.
Hamidullah Rizazade Güney Türkistan