KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. “HALKA KARŞI PARLAMENTO” VE “PARLAMENTOYA KARŞI BORIS JOHNSON”

“HALKA KARŞI PARLAMENTO” VE “PARLAMENTOYA KARŞI BORIS JOHNSON”

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 4 dk okuma süresi
314 0

Birleşik Krallık Başbakanı Boris Johnson Parlamento çalışmalarını askıya aldı; parlamenterler 14 Ekim 2019 tarihinde Parlamento’da işbaşı yapacak; Britanya siyaseti açısından Parlamento çalışmalarının askıya alınması “olağanüstü” bir durum değil; ancak Birleşik Krallık’ın Avrupa Birliği’nden çekilmekte olduğu Brexit süreci gibi “olağanüstü” koşullarda, “olağan” eylemler “olağanüstü” görülebilir. Boris Johnson’ın da Parlamento çalışmalarını askıya alması muhalefetin tepkisiyle karşılaştı; zira muhalefet bu durumu Parlamento’nun anlaşmasız çekilmeyi bloke etmesini önlemeye çalışmak olarak okuyor.
Tablo kısaca şöyle:
*Parlamentonun amacı anlaşmasız çekilmeyi önlemek; zira Parlamento çekilme anlaşmasının Avrupa Birliği ile yeniden müzakere edilemeyeceğini biliyor; bu durumda 31 Ekim’de çekilmek demek anlaşmasız çekilmek demek
* Boris Johnson Hükümetinin amacı ise (anlaşmalı veya anlaşmasız) çekilmenin 31 Ekim 2019’da gerçekleşmesi; üstelik Hükümet hala çekilme anlaşmasının yeniden müzakere edilebileceği ihtimalinin olduğu düşüncesi içinde
Zıt konumlarda bulunan Hükümet ve Parlamentodan hangisi geri adım atacak? Parlamento 14 Ekim tarihine kadar toplanamayacağına göre, bu süre içinde Parlamento’dan resmi bir hamle gelemez. Johnson’un ise geri adım atmayacağı net; bugün Batı basınında yer alan bir habere göre Johnson Birleşik Krallık’ın planlandığı gibi 31 Ekim 2019 tarihinde Avrupa Birliği’nden çekileceği yönündeki sözünü yinelemiş.
Boris Johnson çekilmenin 31 Ekim 2019 tarihinde gerçekleştirilmesinde neden ısrar ediyor? Boris Johnson Birleşik Krallık Parlamentosu ile deyim yerindeyse neden inatlaşıyor?
Boris Johnson’un Brexit meselesinde konumunu belirleyen “Halka Karşı Parlamento” anlayışı… Bu anlayışı şöyle özetleyelim; Birleşik Krallık halkı Haziran 2016 tarihinde sandık başına gitti ve tercihini Avrupa Birliği’nden ayrılmak yönünde kullandı; Parlamento ise Birleşik Krallık’ın Avrupa Birliği’nden ayrılmasını engellemeye çalışarak halkın iradesinin gerçekleşmesini istemiyor. Dolayısıyla Parlamento ve halk karşı karşıya geldi; Boris Johnson da Parlamento’yu askıya alarak ve çekilmenin “anlaşmalı ve anlaşmasız) 31 Ekim’de gerçekleştirilmesinde ısrarcı olmak suretiyle halkın tarafını tutuyor.
“Halka karşı Parlamento” söyleminin yaygınlaştığı Birleşik Krallık’ta, genel kabul gören, bir demokrasi sorunu olduğu. Avrupa Birliği yanlıları Parlamento çalışmalarını askıya alan hükümetin demokrasi sorununu yarattığını düşünürken; Avrupa Birliği karşıtları halkın iradesi olan Brexit’in gerçekleşmesini engellemeye çalışan Parlamento’nun demokrasi sorununun asıl kaynağı olduğunu söylüyor.
Bu noktada sorulması gereken soru şu; Halk ve Parlamento nasıl uzlaşacak? Bunun cevabını Başbakan Boris Johnson bu ayın başında vermişti aslında… Bu cevabı 15 Ekim 2019 tarihinde erken seçim yapılmasını isteyerek verdi. Boris Johnson’un erken seçim talebi Parlamento tarafından reddedildi. Bir kriz olduğu doğru… Bu kriz nasıl çözülecek? Kilit tarih 31 Ekim 2019.
​​​​​​​​​​​​​​​
Doç Dr Dilek Yiğit

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir