Her zalim sistemin sonunu geldiği gibi Esat rejimi de devrildi. Esat yakın ailesini Suriye’den kaçırarak Rusya’ya sığındı. Komşumuz Suriye’de yönetim devrilirken sürece dair enteresan gelişmeler dikkat çekiyor. Bu gelişmeleri doğru okuyabilmek, emperyalizmin elinde olan basının ve algıların etkisinde kalmadan süreci yorumlamak çıkaracağımız dersler, ülkemiz coğrafyamız ve İslam Ümmeti için hayati öneme haiz.
Fırsattan istifade; Siyonist İsrail iki günden beri Suriye’deki 300 den fazla noktayı yerle bir etti, ülkenin her kurumunu tarumar etti. golanı aşıp katana’ya vardı.. Netenyahu canisi Suriye sınırında Müslüman yurduna bakarak, sırıtarak verdiği demeç ve içeriği ibretliktir. Tüm bunlara rağmen bırakın fiziki ( ticari, siyasi veya askeri ) tepkiyi, ses – soluk var mı kimseden.. ??
Aynı sessizlik Gazze dümdüz edilirken de, Lüblanda Hizbullah ezilirken de sürüyordu. Hatta bu katil sürüsü ile lojistik ticaretler kesintisiz devam etti..
geçmişe dönüp bakarsak, Afganistan, Irak, Libya ve Suriye’nin aşama aşama nasıl bu hale geldiklerine de yaşayarak şahit olduk. ne itiraz ne bir direnme kimseden gelmedi.. kendi mahalllerimizi kaderine terkettik, zalimin kafirin zülmüne sessiz kaldık, ve hatta stratejik ortaklıklarla birlikte olduk. Daha da ötesi es başkanlıklarla yeniden BOP haritalarının çizilmesinde pay sahibi olduk.. bu nasıl oldu ? Okyanus ötesi nasıl oldu da geldi sözde demokrasi diye bizi paramparça etti..
İşte püf noktası burası, acı gerçek de ..
Arap ve bölge ülkeleri biz de dahil olmak üzere Batının sözde demokrasi oltalarına yem oldu ve sonuç olarak İsrail’in bir ur/çıban gibi bölgede yayılmasına göz yumdu..
Bölgede kendi çıkarları uğruna aynı yayılmacı hayallere gören Iran ve Rusya zaten Gazze’ ve Ukrayna gelişmelerinin akabinde Vahşi Batı’nın en sert tepkileri ile karşılaştılar. Zayıf düşürüldüler ve İsrail’in güvenliği için Akdeniz’e inen batının tacizlelerine daha dazla dayanamadılar. Kritik suikastler sonunda İsrail’e karşı duran direniş ekseni de tarumar oldu. İran’ın, Hamas’ın, Hizbullah’ın en önemli lider leri ve kadroları yok edildi. ve körfez zengini sözde Müslüman Araplar alkışları eşliğinde ortak payda da birleşen Filistin direnişini bitme noktasına getirdiler iç
Artık İran’ın da bölgede uzantıları olan gruplara destekleri zayıfladı.
Rusya’nın Ukrayna da ki büyük kayıpları, içerde kaynayan iran’ın etrafının batı ülkeleri tarafından üslerle sarılması Suriye de ki rejimim de can damarını kesti.
Son 15 günde yaşananlar planların arka arkaya tıkır tıkır işlediğininin tezahürüdür.
Arka planla anlaşılmış gibi direnme güçleri kalmamış abilerinin Esat’ı bıraktıkları anda lojistik olarak hazır kıta bekletilen muhalif gruplar yürüterek bir kaç günde şehirleri birer birer aldılar.
Evet Esat bir zalimdi, kendi halkına en ağır zulümleri reva gördü ama onu ordan göndermeye çalışan demokrasi şeytanlarına karşı durdu yıllardır, direndi. Sonunda bıraktı kaçtı. Tüm zalim diktörerler gibi onun da sonu akibeti öncekiler gibi olacak. Mazlumların ahı onu da yakacak.
Çünkü Afganistan da, Irakta, Libya da da aynı sonlara son yarım asırda şahit olduk…
“ Coğrafya kaderdir “ sözü bölgemizde son yüzelli yıldır, haklara “zalimlerden diktatörlerden kurtuldu” diye sözde zafer sarhoşluğu yedirip, toprakları, stratejik tüm alanları ve ileriye dönük tüm kazanımları kafirin eline bırakmak ile aynı sayılıyor artık…
Sapkın /terörist yapılı işgalci bir sahte devlet olan İsrail’e, emperyalist sömürgeci büyük şeytan Amerika’ya, akıl hocaları bölge ülkelerinin bayraklarını çizen tasarımcı İngilizlere, ABD gölgesinde sözde dünya demokrasi havarisi Avrupa’ya bırak bir fiske direnmeyi, tepki de, ses de yok seda yok.. !!!
Endülüs’ün, Emevinin, Uygurun, Selçuklunun, Osmanlı’nın ve nice İslam Medeniyetlerinin acı sonu coğrafya kaderdir, bölgemizde yaşanıyor..
ve seyrediyoruz…
uykudayız, uykumuzda algıların bize dayatıldığı rüyaları görüyoruz..
herkese iyi uykular
Halil Yıldırım