KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Türkiye
  4. »
  5. Halid KAZIMLI: Mahmud Abbas neden TBMM’de konuşmayı reddetti?

Halid KAZIMLI: Mahmud Abbas neden TBMM’de konuşmayı reddetti?

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 6 dk okuma süresi
107 0

Filistin lideri Mahmud Abbas’ın Türk parlamentosunda konuşmayı reddetmesi, en hafif tabirle resmi Ankara’da hoşnutsuzluğa neden oldu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Filistin liderini Türkiye’ye davet ettiklerini belirterek, Sayın Abbas’ın mecliste konuşmamasından üzüntü duyduğunu ifade etti. Türk lider ayrıca Abbas’ın Türkiye’den özür dilemesi gerektiğini de kaydetti.

Ankara, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun 24 Temmuz’da ABD Kongresi’nde yaptığı konuşmaya tepki olarak ülke parlamentosunda kürsüyü Mahmud Abbas’a vermek istedi.

Türk siyasetçiler, Netanyahu’nun TBMM’den dünyaya görüşlerini ifade etme imkanı olsaydı, M. Abbas’ın, dünyanın dikkatini çeken, bölgesel bir güç olan bir ülkenin Türkiyenin parlamentosundan Filistin halkının acısını dile getirmesine izin vereceğini düşündüler.

Ancak Filistin yönetiminin bu öneriye olumlu yanıt vermemesi Ankara’da hayal kırıklığı yarattı.

Pek çok siyaset bilimci bunu açıkça söylemese de ortada bir nankörlük unsurunun olduğunu ima ediyor.

Türkiye, 14 yıldır eski müttefiki İsrail ile yalnızca Filistin halkının ve Gazze Şeridi sakinlerinin hayati çıkarları nedeniyle mücadele ediyor. İki devlet arasındaki ilişkiler bazen çok gerginleşti, bazen de açık düşmanlık düzeyine ulaştı.

İsviçre küresel ekonomik forumuna ev sahipliği yapan Davos’ta Recep Tayyip Erdoğan ile İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres arasında yaşanan “bir dakikalık” kavgadan bu yana Türk lider, İsrail’i yüzlerce kez saldırganlık ve savaş suçlarıyla suçladı ve Filistin için özgürlük talebinde bulundu.

İsrail’e yönelik sert söylemler ve sert açıklamalarla mesele bitmedi, Ankara Filistin ve Gazze’ye insani yardım ve siyasi destek de sağladı, çatışan taraflar arasında barışın sağlanması için diplomatik hareket etti.

Türkiye’nin bu tutumu İsrail’de ciddi bir hoşnutsuzluğa neden oldu ve Tel Aviv, Türk devletini “İsrail’in düşmanları” listesine ekledi. Artık listenin başında İran yer alırken, Türkiye de ortada yer alıyor.

Türkiye’nin Filistin’e yönelik duyarlılığının hem tarihi, hem jeopolitik hem de dini-mezhepsel yönleri vardır. Anadolu’da yaşayanlar Filistin’i din ve mezhep kardeşleri olarak görüyor, kronikleşmiş baskılarını sindiremiyorlar. İnsanlar 108 yıl önceki olayları çoktan unuttular. Günümüzde Filistinli Arapların Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılmasındaki rolünü, İngilizlerin verdiği fetvayla Türk ordusuna zarar verdiklerini pek çok kişi hatırlamıyor. Osmanlı İmparatorluğu’nun askerlerini Filistin’den, Hicaz’dan, Yemen’den uzaklaştıran Arapların yerine İngiliz askerlerini geçirmesinin onlara mutluluk getirmediğini kimse düşünmüyor bile. Filistinliler en kötü durumda kaldı. Artık bir zamanlar sahip oldukları toprakların yarısına bile sahip değiller.

Bu tatsız geçmişe rağmen Türkiye hâlâ Filistin halkının hamisi olmaya devam ediyor ve bu konuda diğer güçlü Arap ülkelerine göre daha ilkeli.

Bu rol için iddialı olan Arap olmayan ikinci bir ülkenin de olduğu doğrudur: İran. Ancak İran, Filistin sorununu yalnızca İsrail’in bölgedeki varlığına karşı kullanmak istiyor.

Aslında Türkiye’nin Filistin’e verdiği desteğin siyasi amaçları da var. Resmi Ankara bu şekilde Arap dünyasında popüler olmak istiyor ve birçok Arap devleti de onun büyüklüğünü kabul edecek ve ona güvenecektir. Ancak Suudi Arabistan başta olmak üzere diğer Arap ülkeleri Türkiye’nin bu niyetini sabote ediyor ve zaman zaman ona kara yüz gösteriyor.

Filistin Yönetimi de bu sıradadır. Halihazırda Avrupa ülkelerinden ciddi siyasi destek alan Mahmud Abbas, Türkiye’nin desteği olmasa bile Filistin’in devlet olarak tanınması sürecinin ivme kazanacağından emin.

Filistin liderinin TBMM’deki konuşmasının asıl nedeni, Avrupa’nın güçlü ülkeleriyle entrika içinde olan ve onların baskısı altında olan Türkiye’nin safında yer almamak, onun müttefiki olarak görülmemek arzusudur. M. Abbas, Türkiye ile yakınlaşmanın Filistin’e zarar vereceğini ve Avrupa’dan gelen desteği zayıflatacağını düşünüyor.

Böylece resmi Ankara’nın küçük özerkliğin takdirini kazanmak için dış politikasında hafif düzeltmeler yapması ve büyük güçlerle çatışmaya girmemesi gerektiği yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Yine Türkiye verdiği destekten dolayı bir teşekkür jesti görse işin yarısı olur ama tam tersi oluyor, Filistinliler yapılan her şeye rağmen Türkiye’yi sevmiyor.

Halid KAZIMLI

https://musavat.com/news/mahmud-abbas-neden-tbmm-de-cixisdan-imtina-etdi_1088861.html

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir