Rusya, Vladimir Putin’in göreve geldiği ilk andan itibaren büyük zaferler kazandığı her seçim sonrasında kanlı terör saldırıları ile karşı karşıya kaldı. Oysa Putin, ‘terörü yeneceğine’ dair Rus halkına bir söz vermişti. Sonra ne mi oldu?
Yıl 1999, Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin, Putin’i hükümetin başına atadı ve halefi olduğunu ilan etti. Putin, 16 Ağustos’da Başbakan olarak göreve başladı. 439 milletvekilinden 233’ünün oyunu kazandı.
Göreve geldikten birkaç hafta sonra Moskova’nın, Guryanov Caddesi’nde 8 Eylül’de çok güçlü bir patlama oldu. Dokuz katlı ve altı girişli bina, bir anda harabeye döndü. İki girişi tamamen çöktü. Yaşanan trajedi 100 kişinin hayatına mal oldu ve 690 kişi yaralandı.
Bu hadiseden birkaç gün sonra başka bir terör saldırısı daha yapıldı. 13 Eylül’de, Kashirskoye Karayolu üzerindeki 8 katlı bir binada çok şiddetli bir patlama meydana geldi. Saldırı sonucu 124 kişi öldü, 9 kişi yaralandı.
Yıl 2000, Putin, 26 Mart’ta ülke genelinde yapılan seçimler sonucunda oyların yüzde 52,94’ünü aldı. Daha ilk turda Rusya Devlet Başkan’ı olarak seçildi.
Bu seçim zaferi ise 8 Ağustos’da yeni bir terör saldırısını getirdi. Kremlin’e 1,5 kilometre uzaklıktaki Puşkin Meydanı altındaki metro geçişinde korkunç bir patlama sesi duyuldu. 13 kişi öldü, 118 kişi yaralandı. Patlamanın sorumluluğunu kimse üstlenmedi. Failleri de hiçbir zaman bulunamadı.
Yıl 2004, seçimin favorisi yine Putin. 14 Mart’ta yapılan seçimlerde oyların yüzde 71,31’ini alarak açık ara zafer kazandı. Nitekim terör eylemleri de ardı sıra devam etti.
24 Ağustos’da Moskova-Volgograd uçuşunda bir Tu-134 uçağı ve Moskova-Soçi uçuşunda bir Tu-154 uçağı aynı gün ve neredeyse aynı anda düştü. Enkazlarda ”Heksogen” isimli patlayıcı madde izleri bulundu. Her iki uçağın yolcu ve mürettebatından 89 kişi hayatını kaybetti. Kurtulan hiç kimse olmadı.
Bu eylemden bir hafta sonra, 31 Ağustos’ta bu kez Moskova’nın merkezindeki Rizhskaya metro istasyonu yakınlarında çok güçlü bir patlama meydana geldi. 11 kişi öldü, 51 kişi yaralandı. Yapılan soruşturmada patlamayı, kimliği belirlenemeyen bir kadın intihar bombacısının gerçekleştirdiği belirtildi.
1 Eylül’de ise Rusya tarihinin en kanlı terör saldırısı, Beslan kentindeki bir okula yapıldı. Çeçenler, ortaokul binasını ele geçirerek üç gün boyunca 1128 kişiyi rehin aldı. Bu saldırının kurbanları olarak 186’sı çocuk, toplamda 334 kişi yaşamını yitirdi.
Yıl 2008, Putin, Anayasa’da öngörülen kısıtlamalar nedeniyle üst üste üçüncü dönem aday olamadı. Lâkin devlet başkanlığına seçilmesi için Dimitri Medvedev’i destekledi. Medvedev, 2 Mart’ta yapılan seçimi kazandı. Oyların yüzde 70,28’ini aldı. Kendisi devlet başkanı olarak görev alırken Putin, başbakanlığı devraldı.
Fakat terör rutini yine bozulmadı. Takvimler 6 Kasım’ı gösterirken Vladikavkaz’da bir intihar bombacısı bir minibüsü havaya uçurdu. Patlama sonucunda 12 kişi öldü, 41 kişi yaralandı.
Yıl 2012, Putin, 4 Mart’ta yapılan seçimlerde 6 yıl süreyle yeniden devlet başkanı seçildi. Oyların yüzde 63,60’ını aldı.
Çok geçmeden 3 Mayıs’ta Mahaçkale’de, intihar bombacısının kullandığı bir araba karakolun yakınında patlatıldı. Yaklaşık 15 dakika sonra polis, kurtarma ekipleri ve yoldan geçenler olay yerine toplandığında ikinci bir patlama daha oldu. 13 kişi hayatını kaybetti, 100’e yakın insan yaralandı.
19 Ağustos’ta bu defa İnguşetya’nın Malgobek kentinin Sagopshi köyünde yüksek profilli bir terör saldırısı gerçekleştirildi. Polis memurları ölen meslektaşlarının cenazesi için toplandıklarında, intihar bombacısı onlara yaklaştı ve el yapımı patlayıcıyı infilak ettirdi. Olayda 8 kişi öldü, 15 kişi yaralandı.
Yıl 2018, Putin, 18 Mart’ta yapılan seçimlerde tekrar devlet başkanı seçildi. Ve oyların yüzde 76,7’sini aldı. Bu kez saldırı, 17 Ekim’de Kırım’ın Kerç şehrindeki teknik okula düzenlendi. Kerç Politeknik Koleji’nde meydana gelen silahlı saldırı ve patlamada 20 kişi öldürüldü, 67 kişi yaralandı.
Yıl 2024, Putin, 15-17 Mart tarihlerinde üç gün süren seçimlerde bir kez daha 6 yıllık dönem için devlet başkanı seçildi. Oyların 87,28’ini aldı.
Seçimden sadece beş gün sonra Rusya’nın toplumsal belleğinden kolaylıkla silinemeyecek bir terör eylemi, bu kez IŞİD Horasan tarafından gerçekleştirildi. Moskova yakınlarındaki Crocus Belediye Binası konser salonunda meydana gelen saldırıda teröristler, salona ve Oditoryuma giderek sivil insanlara otomatik silahlarla ateş açtılar. Ardından benzinle, binada büyük bir yangın çıkardılar. 5’i çocuk 144 kişi hayatını kaybetti, 15’i çocuk 695 kişi de yaralandı.
Yapılan her terör saldırısından sonra Putin, Rusya’da ulusal yas ilan etti. Bazen kiliselerde mumlar yaktı. Trajedi alanlarını ve kurbanların bulunduğu hastaneleri ziyaret etti. Fakat 25 yıllık iktidarı boyunca terörizmi hiçbir zaman yenemedi.
Rusya’da terör saldırılarının zamanlaması da oldukça şaşırtıcı oldu? Putin’in, yüksek katılım ve rekor oyla seçilmesinin hemen ertesinde ve her seferinde, bir de Rusya’nın kalbinde, büyük terör eylemlerinin gerçekleştirilmesi, yapılan eylemlerin, ”bir zincirin halkaları” olduğu düşüncesini akıllara getirmektedir?
Rusya’da, devletlerarası çıkar mücadelesinin hukuk dışı aktörü olan terörizmin, diplomasi ve savaş kanalıyla netice alınamayacak hedeflere, sonuç almak maksadıyla başvurulan bir yöntem olarak kullanıldığı görülmektedir. Ancak bu eylemlerin hangilerinin arkasında, hangi istihbarat servislerinin olduğu ve hangilerinin ideolojik olarak gerçekleştirildiği tam olarak bilinememektedir. Burada iyi bilinen, sonuç almak için artık hibrit, asimetrik ve vekâlet savaş yöntemlerinin tercih edildiğidir
Dr. Güngör Gökdağ