KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. Güney Azerbaycan sorunu

Güney Azerbaycan sorunu

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 8 dk okuma süresi
459 0

Güney Azerbaycan sorunu
İran siyasi tarihinde belirleyici role sahip olan Türklerin toplam nüfusu yaklaşık 35 milyon olarak tahmin edilmektedir. İran Türkleri içerisinde Azerbaycan Türkleri 25-30 milyon nüfusu ile en geniş Türk topluluğudur. İran sınırları içerisinde yer alan Azerbaycan siyasi literatürde Güney Azerbaycan olarak adlandırılmaktadır. Güney Azerbaycan, İran siyasal coğrafyasının bir parçasıdır ve İran’da bu isimde bir idari birim bulunmamaktadır. Fakat tarihi süreç içerisinde siyasi bir coğrafyanın adı olarak tanımlanan Güney Azerbaycan, coğrafi olarak Azerbaycan Cumhuriyeti ve Türkiye sınırından başlayarak 250,000 km2’lik yüzölçümü ile İran’ın merkezine kadar uzanmaktadır. Güney Azerbaycan, İran’ın bugünkü idari yapısına göre, Doğu Azerbaycan, Batı Azerbaycan, Erdebil, Zencan, Kazvin, Hamedan eyaletlerini ve Gilan, Kürdistan, İsfahan ve Fars eyaletlerinin bazı şehirlerini kapsamaktadır.
İran İstatistik Kurumunun 2011 yılı nüfus verilerine göre Doğu Azerbaycan, Batı Azerbaycan, Erdebil, Zencan, Kazvin ve Hanedan Eyaletleri’nin toplam nüfusu 12.029.252’dir. Güney Azerbaycan’da yaşayan nüfusun % 90’ını Türkler, % 8’ini Kürtler, % 1’ini Talışlar ve % 1’ini ise Lorlar ve diğer etnik guruplar oluşmaktadır. Bölgede Azerbaycan Türklerinin dışında Şahseven, Kaçar, Karapapak, Avşar ve Kiresunlu Türkleri yaşamaktadır. Bu paralelde adı geçen şehirlerdeki Türk nüfusu yaklaşık 10 milyon civarındadır. Güney Azerbaycan Türklerinin kalan nüfusu ise İran’ın bütününe dağılmış durumdadır. Ancak bu şehirlerdeki Türk nüfusunu tek tek
tespit etmek mümkün olmadığından İran’ın bütünündeki toplam Türk nüfusu hakkında ancak yaklaşık bir rakama ulaşmak mümkün olmaktadır.
İran’da yaşayan Türk nüfusu merkezi devletin baskı politikası sonucu siyasal ve sosyo-kültürel haklarında yoksun durumdadırlar. Bu da onları milli kimlik arayışı ve siyasi mücadeleye itmektedir. Bu bağlamda Azerbaycan Türklerinin milli mücadelesi 20. yy başlarından itibaren günümüze kadar devam etmiştir. 1920 Ş.M. Hiyabani’nin kurduğu Azadistan devleti, 1945–46 yıllarında S.C. Pişeveri’nin Azerbaycan Milli Hükümeti ve 1979 İslam devrimi sırasında Müslüman Halk Partisi’nin önderliğini yapan Ayetullah Şariatmadari’nin hareketini bu mücadele sürecine örnek gösterebiliriz. Sovyetler Birliğinin dağılması ve Azerbaycan Cumhuriyeti’nin kurulması Güney Azerbaycanlılar içerisinde milli bilincin yükselmesine büyük oranda katkı sağlamıştır. 1989 yılından beri aktif olan milliyetçi şiarlarla güneyde yaşayan Azerbaycan Türklerinin İran’dan ayrılması konusu gündeme gelmiştir. Elçibey döneminde siyasal söylem olarak dile getirilen bu düşünce İran yönetimini rahatsız etmiştir. Tahran yönetimi 25 milyona yakın Azerbaycan Türkünün varlığını ve yükselen Azerbaycan milliyetçiliğini ulusal birliği ve toprak bütünlüğü için tehdit olarak algılamıştır. Söz konusu nüfusun “Azerbaycan devletinin yanı başında bulunması ve İran’ın kuzeybatısında yoğunlaşan bu nüfusla kuzey ve güney arasında etnik konsolidasyonun sağlanmış olması bütünleşme idealinin coğrafi anlamda nesnel dayanağını oluşturmuştur”. Bütün bunların ışığında, Elçibey’in “Birleşik Azerbaycan” retoriği İran açısından ciddi endişeyle karşılanmıştır. İran, Elçibey yönetiminin milliyetçi söylemlerine, Dağlık Karabağ’da Ermenistan’a sağladığı iktisadi ve siyasi destekle “cevap” vermiştir.
Diğer yandan İran’da yaşayan Azerbaycan Türkleri Güney Azerbaycan Milli Oyanış (Uyanış) Hareketi (GAMOH) çatısı altında örgütlenerek bağımsızlık taleplerini kurumsallaştırmışlardır. GAMOH’un esas faaliyet istikametini İran’da yaşayan Azerbaycan Türklerinin bağımsızlığına ulaşması oluşturmuştur. Fakat milliyetçi söylemlere rağmen Kuzey ve Güney Azerbaycan arasında, yirminci yüzyıl siyasi gelişmeleri bağlamında önemli sosyo-kültürel farklar oluştuğunu ve bu farkların, toplumların zihninde kurumsallaşması dikkate alındığında, kuzey ve güneyin entegrasyonu ciddi engellere takılmıştır. Sosyo-kültürel farklılıklar İran’da yaşayan Türkler arasında, “İranlılık kimliği” daha da güçlendirmiş ve böylece İran’ın toprak bütünlüğü korunmuştur. Ayrıca bölgede oluşan yeni siyasi şartlarda söz konusu söylemler dar alana sıkışmıştır. İran yönetimi, Dağlık Karabağ’da Ermenistan’ı destekleme politikası izleyerek Azerbaycan’ın kendi iç işlerine müdahalesini minimalize etmeye çalışmıştır. Böylece İran her ne kadar kendini bütün Müslümanların haklarının koruyucusu ve savunucusu olarak tanımlasa da, dış politika uygulamalarına bakıldığında, dini bir meşruiyet aracı olarak kullandığı anlaşılmaktadır.
Haydar Aliyev’in iktidara gelmesinden sonra, milliyetçi söylemlerin yerini rasyonel ve pragmatik söylemler alsa da, Azerbaycan–İran gerginliği devam etmiştir. ​Devlet Başkanı Aliyev, Azerbaycan’da propaganda amaçlı faaliyette gösteren İran destekli grupları bertaraf etse de İran, halk nezdinde özellikle sosyal ve kültürel alanda söz konusu gruplardan (özellikle mollalardan) kendi menfaati için yararlanmaya devam etmiştir. Bu bağlamda İran Azerbaycan Şiilerinin dini duyguları ve bu amaçla tesis edilmiş olan Azerbaycan İslam Partisi vasıtasıyla, kamuoyunun üzerinde etkili olmuş ve kontrol sağlamıştır. Bu dönemde İran Dağlık Karabağ sorununda Ermenistan’ın yanında olmaya devam etmiş, bu ülkeyi ekonomik olarak desteklemiştir.
Haydar Aliyev’in politikaları oğlu İlham Aliyev tarafından da devam ettirilmiştir. Ancak İlham Aliyev’in “dünyadaki 50 milyon Azerbaycan Türk’ünün cumhurbaşkanıyım” şeklindeki siyasi çıkışı ile Azerbaycan’ın zaman zaman Güney Azerbaycan konusundaki kozunu göstermek istediğini ortaya koymuştur. İlham Aliyev 2005 yılında Tebriz’e gerçekleştirdiği ziyaret ile Azerbaycan’ın, Güney Azerbaycan’a giden ilk cumhurbaşkanı olmuştur.
Diğer yandan İran-P5+1 ülkleriyle imzaladığı nükleer anlaşma sonrası Güney Azerbaycanda Azerbaycan Türklerinin etkinliğinin artması beklenmektedir. Ayrıca İran Milli Meclisinde Türk Fraksiyasının kurulması Güney Azerbaycan meselesi açısından çok önemlidir. Önümüzdeki dönemlerde Güney Azerbaycanda Azerbaycan Türklerinin etkinliği artacağı gözlemlenmektedir.
Ehtiram AŞIRLI
Kafkassam Dış Politika Analisti

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir