KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. GÜLDENİZ GENÇTÜRK: El Kaide Lideri Zevahiri’nin Öldürülmesi Ne Anlama Geliyor?

GÜLDENİZ GENÇTÜRK: El Kaide Lideri Zevahiri’nin Öldürülmesi Ne Anlama Geliyor?

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 7 dk okuma süresi
575 0

El Kaide lideri Ayman El-Zevahiri, Pazar günü CIA’nin Afganistan’da insansız hava aracı ile düzenlediği bir operasyon saldırısında, öldürüldü. ABD başkanı Joe Bıden, canlı yayınlanan konuşmasında, ”Adalet yerini buldu, ve bu terörist lider artık yok” dedi.

Peki öldürülen Zevahiri kimdir?

Tam adı Ayman Mohammed Rabie al-Zawahiri olan El Kaide’nin son lideri, 19 Haziran 1951’de Mısır’da doğmuş, genel cerrah ve ilahiyatçıdır. Zevahiri, Asya, Afrika, Kuzey Amerika ve Avrupa’da saldırılara öncülük eden radikal islamcı örgütlerin kıdemli bir üyesiydi. Arap ülkelerinde selefi ideolog olarak kabul gören ve islam üzerindeki fikirleri dikkate alınan bir isimdi. Batılı devletlere karşı çok defa cihat çağrısında bulundu ve çoğu zaman karşılık buldu. Zawahiri, ABD istihbaratı tarafından, batılı ülkelerde gerçekleşen saldırılardan sorumlu tutuluyordu.

Zevahiri’nin, Taliban kontrolündeki Kabil’de ABD tarafından öldürülmesi, bir çok soru işaretini de beraberinde getiriyor. Onu saklayanlar kimlerdi ve saklandığı adresin istihbaratını içeriden birileri mi vermişti?

Bu sorulara cevap ararken, öncelikle Taliban içerisindeki örgütlenmelerden başlamak gerekiyor; Hakkaniler kolu ve Molla Yakup devamcıları..

Hakkani grubu, NATO ve Sovyet güçlerine karşı savaşmak amacıyla kurulmuş, Afgan gerilla örgütlerinden biridir. Mevlevi Celaleddin Hakkani, örgütün kurucularındandır. Daha sonra sağlık sorunları sebebiyle koltuğunu oğlu Siraceddin Hakkani’ye bırakmıştır. Hakkani, halihazırda Taliban hükümetinin İçişleri bakanlığı görevini yürütmektedir.

Hakkani grubu ile Taliban ilişkileri, 1995 yılına dayanmaktadır. Taliban unsurlarının hükümeti ele geçirmeye yönelik askeri faaliyetlerine destek verdiklerini ve bu amaçla Taliban’a biat ettiklerini açıklayarak, 95 yılından itibaren birlikte savaşmaya başladılar. Taliban’ın 2015 yılında öldüğü duyurulan kurucu lideri, örgütün askeri gücünün en üst düzey ismi Molla Yakup’a yüksek değer ve destek vermişlerdir. Liderin ve müridlerinin aldığı kararları sorgulamadan kabul etmişlerdir.

Taliban’ın geçtiğimiz yıl Afganistan yönetimini tamamen ele geçirmesinden sonra, adı konulmamış hiyerarşik rekabet baş göstermeye başladı. Zevahiri operasyonu, bu rekabetin belki de ilk defa hissedildiği bir hadise oldu. Zira, yerel kaynaklara göre saldırıda Siraceddin Hakkani’nin oğlu ve damadı da öldürülmüştü. Hakkaniler, geçen ay Katar’ı ziyaret eden Molla Yakup grubunu, Zevahiri konusunda bilgi sızdırmakla suçluyordu.

Tüm bu iddiların temeline inecek olursak, Taliban hükümetinin dünya kamuoyu gözünde yeni bir imaj çizmek isteği yatmaktadır. Gerillacılık faaliyetinden devlet yönetimi anlayışına geçtiği çizgiyi kabul ettirebilmek için çeşitli reformlara gitti. Bu bağlamda hukuki ve diplomatik çizgide devam etmek istediğini söyleyebiliriz. Zira 29 Şubat 2020’de ABD ile imazaladığı ”Doha Anlaşması” , Taliban’ın ılımlaşma sürecinin bir parçasıydı. Ülkedeki küresel terör için bir sığınak olmayacağının taahhüdünde bulunmuştu. Hükümeti kontrol altına aldıktan sonraki süreçte, El Kaide ile olan ilişkilerini tam anlamıyla koparmadı fakat küresel ölçekteki örgütlerle önceki dönemlere kıyasla mesafeli bir duruş sergiledi. Bu anlamda, Doha’da imzalanan anlaşma onlar için önemlidir.

Hakkaniler, bu minvalde hareket etmekten ziyade, El Kaide ile olan ilişkileri göz önünde yaşamaya meyilli bir tutum sergiledi. Zevahiri’nin Kabil’de saklanmasına yardım ettikleri düşünülmektedir.

Sonuç olarak;

Bu operasyon, Taliban içerisinde doğrudan bir rekabetin tezahürü olmasa bile yönetim içerisindeki gruplaşmaların tutumları, saldırı sonrasında birbirlerine atılı iddialar ve şüpheler, dolaylı olarak örgüt içi anlaşmazlığa işaret etmektedir. Değişen güç dengesi bağlamında, yönetimde en çok söz sahibi olma yarışı, örgüt tipolojilerinde sıkça rastlanan bir durumdur. Afganistan’da bundan sonraki süreçte, ”Radikaller arasında radikal mücadele” görebiliriz.

GÜLDENİZ GENÇTÜRK

Ortadoğu Araştırmacısı / Küresel Terör ve Bölge Analisti

Kaynakça:

https://www.voanews.com/a/south-central-asia_hardline-haqqani-network-put-charge-kabul-security/6209747.html

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir