ABD neredeyse zorla Ukrayna’ya saldırmaya itiyor Rusya’yı. Biden bu sefer de Putin saldıracak demiş. Ardından da Polonya ve Romanya’yı ‘nükleer’ denkleme sokarak, Rusya Belarus’a nükleer silah yerleştirirse, biz de bu iki ülkeye yerleştiririz demiş. Orta ve Doğu Avrupalıların Rusya psikozu, AB’nin lider ülkelerinin (özellikle Almanya) isteksizliğine rağmen Avrupa’yı ABD’nin güdümünde hareket etmeye zorluyor. İlginçtir süreç Atlantikçi iki stratejik ortağın (ABD/Birleşik Krallık) Avrupa’nın tercihlerini dayatmasına dönüştü. Gerçi bu yeni bir durum değil. II. Dünya Savaşı’ndan sonra Churchill’in inşa ettiği kurumsal hafızanın yeniden tezahürüdür. Dikkat ederseniz, krizin tırmandırıcılarından biri olan Londra yine Avrupa dışına aldı kendini. Oradan NATO’ya ve Kıta Avrupa’sına yön veriyor. Seçilen öteki ise yine aynı.

Biden, Rusya’nın müdahalesinin oranına/türüne bağlı olarak ne yapacaklarına karar vereceklerini söylemiş. Adeta Moskova’nın taktik bir operasyonuna fazla ses çıkarmayacaklarını ve topyekun bir saldırı yoksa askeri yöntemleri kullanmayacağız demek istemiş. Rusya da zaten topyekun bir saldırı yapmak istemiyor. Taktik ve sınırlı bir saldırı ile Kyiv’e bir kez daha kendini hatırlatmanın derdinde. Kısacası her iki taraf da kılıcını çektiği için ikisini de zorlamayacak bir ara yol arıyorlar anladığım kadarıyla. Olan Ukrayna’ya oluyor.
Göktürk Tüysüzoğlu