KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. Gökçe Hubar: Thucydides Tuzağı’

Gökçe Hubar: Thucydides Tuzağı’

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 5 dk okuma süresi
410 0

Peloponez Savaşının (İ.Ö 431-404) ortaya çıkış nedenlerini merak eden Thucydides, hainlik suçlamasıyla Atina’dan sürgün edildikten sonra, Spartalı ve Atinalı savaşçıların tanıklıklarını yazmaya başladı. İzlenimlerini “Peloponez Savaşı Tarihi” adlı kitabında birleştirdi. Ona göre savaşın nedenlerinden biri, Atina’nın hızlı yükselişi karşısındaSpartalıların endişe duyması idi. Bunun üzerine Sparta, Atina’nın daha fazla güç kazanmasını beklemeksizin harekete geçerek savaş ilan etmişti.

Mevcut güç ile yükselen güç arasındaki rekabetin savaş riski yarattığını belirten Harvard Üniversitesi Belfer Bilim ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi müdürü Graham Allison, The Atlantic için 24 Eylül 2015’te yazdığı makalede Sparta-Atina ilişkisini mevcut ABD-Çin ilişkisine benzetmekteydi. 5000 yıllık bir medeniyetin temsilcisi olan, 1.3 milyar nüfuslu Çin’in yükselişinin bir problem olarak algılanmaması, karşılıklı anlayışın derinleştirilmesi ve radikal değişikliklere gidilmesi gerektiğini savunmaktaydı.

1 Mayıs 2012’de Carnegie Uluslararası Barış Vakfında konuşma yapan ABD Genelkurmay Başkanı Martin Dempsey, yine aynı şekilde, ABD’nin Pasifik’te daha dikkatli olmasını, Thucydides tuzağına düşmemek için Çin’in yükselen bir güç olmasından endişe duyulmamasını önermekteydi.

Asya-Pasifik bölgesinde ABD ve Çin arasındaki askeri rekabetin arttığı; bazı Çinli hackerların Amerikan firmalarından bilgi çaldığının tespit edildiği, Çin hükümetinin ise bu olaylarla hiçbir ilgisinin olmadığını iddia ettiği bu gerginlik döneminden aslında Çin de, Beyaz Saray da memnun değil.

Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, 22-28 Eylül 2015 tarihleri arasında ABD’ye gerçekleştirdiği ziyarette Barack Obama’ya daha az şüphe ve daha fazla güven görmek istediklerini, dünyada aslında Thucydides tuzağı diye bir şey olmadığını, ama büyük devletlerinyanlış stratejik hesaplar yapmaları durumunda kendilerine böyle tuzaklar yaratabileceğini söylemişti. Obama da, aynı şekilde, Thucydides tuzağına inanmadığını ve Çin-ABD ilişkilerinde çatışmadan kaçınılması gerektiğini belirtmişti.

Neticede iki ülkenin arasında siber güvenlik dahil pek çok konuda anlaşmaya varıldı. Her ne kadar hükümetten bağımsız hareket eden hackerların faaliyetleri engellenemese de, ayrıca, Asya-Pasifik bölgesindeki askeri rekabet sürse de ABD-Çin arasındaki sıcak çatışma ihtimalinin engellendiğini düşünmek için pek çok neden var.

Peki, acaba Thucydides tuzağı bugün Suriye’deki Türk-Rus ilişkisini açıklamak için de kullanılabilir mi? Türkiye, Rusya’nın gözünde bir yükselen güç olarak kabul edilmekte midir? Rusya, Türkiye’nin bölgedeki etkisinden rahatsız olmakta mıdır?

Türkiye ve Rusya’ya tuzak kurulduğuna, bir aktörün Türk-Rus krizini tırmandırdığına inananlar da mevcut; Rusya’nın Türkiye’ye karşı özel bir düşmanlığı olmadığını, Ukrayna-Gürcistan-Suriye-Azerbaycan üzerinden NATO’yu çevrelemek için Türkiye’yi kullanmaya çalıştığını ileri süren uzmanlar da. Neyin doğru olduğunu şüphesiz ki zaman gösterecektir. Bilinen bir gerçek, 5 Kasım 2021 tarihinde Middle East Eye sitesinde “Turkey blamed Syria for a deadly air strike. Its troops blame Russia” başlığı ile yayınlanan yazıda 34 Türk askerinin şehit edildiği olayda sorumluluğun Rusya’ya ait olduğudur. Rusya, “müttefiki” Türkiye’yi vurmuştur.

Amerikalı siyaset bilimci Allison son 500 yılda 16 kez Thucydides tuzağı durumu yaşandığını, bunların 12’sinin savaşla sonuçlandığını, yalnızca çeyreğinin barışçıl bir şekilde çözülebildiğini yazmıştı. Neticede savaş ilan etmek kolay, ama barışı korumak zordur. Aslolan zoru başarmaktır.
Gökçe Hubar kafkassam

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir