KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Ermenistan
  4. »
  5. ERMENİSTAN’LA GÜRCİSTAN ARASINDA YENİ BİR DÖNEM Mİ, YENİ GERGİNLİKLER Mİ?

ERMENİSTAN’LA GÜRCİSTAN ARASINDA YENİ BİR DÖNEM Mİ, YENİ GERGİNLİKLER Mİ?

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 10 dk okuma süresi
279 0

Ermenistan-Gürcistan arasındaki ilişkiler Güney Kafkasya siyasetinin en az çalışılmış konularından birisidir. Bölgenin istikrarı ve güvenliği açısından iki ülke ilişkilerinde kritik öneme sahip olmasına rağmen göz ardı edilmiş birçok konu bulunmaktadır. Her iki ülke de birbiriyle sürdürülebilir ilişkiler muhafaza etmeye çalışmıştır. Ancak bu iki ülkenin bölgesel siyasi ve ekonomik perspektiflerini farklılaştıran ve ikili ilişkilere gölge düşüren bazı temel sorunlar var olmaya devam etmiştir. Geçtiğimiz aylarda her iki ülkede yaşanan bazı önemli gelişmelerin ikili ilişkilere katkıda bulunduğu kanaati oluşmuştur. Ermenistan’da Nikol Paşinyan Başbakan olarak seçilmiş ve ülkede uzun süredir parlamentoda devam eden siyasi dengeleri de altüst etmiştir. Gürcistan’da ise Salome Zurabishvili, gergin geçen bir seçim süreci sonrası ülkenin ilk kadın Cumhurbaşkanı olarak seçilmiştir.

Seçimlerden önce ve sonra her iki ülke lideri de birbirlerine destek göstermişse de, bu çabalarda Nikol Paşinyan’ın daha da öne çıktığı görülmektedir. Paşinyan Gürcistan’ın yeni Cumhurbaşkanı Zurabişvili’yi Kasım’daki seçimlerden sonra “Ermenistan ve Gürcistan arasındaki yüzyıllarca süren dostluk ilişkileri”ne atıf yaparak kutlamıştı; daha önce Ekim ayında ise Paşinyan Gürcistan’a gerçekleştirdiği ziyaret sırasında “dostluk ilişkileri”nden basheden açıklamalar yapmıştı. Bütün bu iyi niyet gösterilerine rağmen iki ülke arasında hızlı bir şekilde soruna dönüşebilecek bazı konular bulunuyor. Bugüne kadar açıkça gündeme gelmemiş olsa da bu konular, sıkça bahsedilen “dostluk” ilişkilerinde keskin bir çatlak ortaya çıkarabilecek potansiyele sahip görünüyor.

Ermenistan için Gürcistan, Ermenstan’ın dış dünya ile bağlantısını sağlayan iki önemli koridordan birisi olma özelliğini korumaktadır. Dağlık Karabağ’da süregiden işgali sebebiyle Ermenistan’ın Azerbaycan ve Türkiye ile diplomatik ilişkileri bulunmazken, güney komşusu İran ise Ermenistan için istikrarlı bir çıkış noktası olmamıştır. İşte bu sebeple Gürcistan Ermenistan’ın dünyaya açılan kapısı olması sebebiyle büyük önem taşıyan bir ülke olmayı sürdürmektedir. Nitekim 2008 Gürcü-Rus savaşı sırasında bu erişim kesilmiş, Ermenistan tamamen izolasyon altında kalabilmiştir.

Bu bağlamda, Ermenistan’ın, sahip olduğu bu önem sebebiyle komşusu Gürcistan ile dengeli ve istikrarlı bir ilişki sürdürmeye çalıştığı varsayılmaktadır. Oysa ki iki ülke arasındaki ilişkilerde gerginlik yaratan iki temel konu bulunmaktadır: birincisi, Gürcistan’ın Samtskhe-Cevaheti bölgesinde yaşayan Ermeni azınlığın ayrılıkçı iddia ve eylemleri, ikincisi Gürcistan ve Ermenistan’da bulunan tarihi Ermeni ve Gürcü kiliselerinin durumu. Bu konulardan ikincisi, Ermeni Apostolik Kilisesi ve Gürcü Ortodoks Kilisesi arasında ihtilaf konusu olmaya devam etmektedir. İlia ve Karekin II söz konusu kiliselerin resmi olarak keydedilmesi ve statülerinin tanınması ve Gürcistan’daki Ermeni azınlığın durumu konusunda müzakereler yürütmüşlerdir. Ancak bu konunun da esasen, temel sorunlardan birincisi olan Gürcistan’ın Samtshke-Cevaheti bölgesindeki Ermeni azınlığı durumu ile yakından ilgili olduğu görülmektedir. Gürcistan her ne kadar bu bölgedeki Ermeni azınlıkla Ermenistan arasındaki irtibatı yakından takip etse de, Ermenistan’ın Gürcistan’a yukarıda bahsedilen bağımlılığına rağmen Ermenistan’ın Cevaheti Ermenilerine dair politikaları bugüne kadar ifade edilen dostluk ilkesi ile uyumlu olmamıştır.[1]

Gürcistan’ın Ermeni azınlığının ayrılıkçı hareketleri ve bu azınlığın Ermenistan ve Rusya ile ilişkilerine dair rahatsızlığı 2008 Gürcü-Rus savaşı sonrasında zirveye çıkmıştır. Cevaheti Ermenilerinin büyük bir çoğunluğu Rusya’da çalışmaktadır ve Ermenilerin Rusya’da çalışarak elde ettikleri bu gelirler, bölgedeki azınlığın en önemli gelir kaynaklarından birisi olmaya devam etmektedir. 2008 savaşı, Gürcistan vatandaşı olan Cevaheti Ermenilerinin Rusya’ya bu sebeple girişinin engellenmesi veya katı vize süreçlerine tabi tutulmaya başlamaları sebebiyle söz konusu gelir kaynağını sekteye uğratmıştır. Bu değişiklik esasen Ermenistan’ın 2006’da diaspora Ermenileri ile bağların güçlendirilmesi amacıyla kabul edilen yeni çifte vatandaşlık kanununun yürürlüğe girmesi ile aynı döneme gelmiştir. O tarihten günümüze Ermeni liderler daha fazla diaspora Ermeni’sine çifte vatandaşlık almaları yönünde çağrılarda bulunmuşlardır. Bunun sonucunda 2006’dan günümüze on binlerce diaspora Ermenisi çifte vatandaşlığa başvurmuştur. Bugüne kadar, Gürcistan çifte vatandaşlığı kabul etmiyor olsa da 20.000 civarında Gürcistan vatandaşı Cevaheti Ermenisinin Ermenistan pasaportu aldığı öne sürülmektedir. Ermenistan pasaportu alan bu Cevaheti Ermenilerinden bazıları Gürcü makamlarınca yakalanmışlar ve Gürcistan vatandaşlıklarını kaybetmişlerdir ki bu da iki ülke ilişkilerinde yeni bir sorun olarak ortaya çıkmıştır. Gürcistan hükümetince çifte vatandaşlık önündeki engellerin hafifletilmesi yönünde bazı girişimler olduysa da Cevaheti Ermenilerin durumunda herhangi bir değişiklik yoktur. Ermenistan Gürcistan’ın Ermeni azınlığı mensuplarına pasaport dağıtmaya, Gürcü makamları da bu süreci temkinli de olsa göz ardı etmeye devam etmektedir.

Gürcistan için tehlike hiç bu kadar ciddi olmamıştır. Cevaheti Ermeni örgütleri (ki bunlardan en dikkat çekici olanının adı “Rusya Cevaheti Diasporası”dır) uzun bir süredir daha fazla öz yönetim hakkı, Cevaheti Ermenicesine bölgesel dil statüsü verilmesi, Ermeni kiliselerinin iade edilmesi ve en dikkat çekicisi Samstkhe-Cevaheti bölgesinde bir “silahsızlandırılmış bölge” kurulması ile son olarak çifte vatandaşlık talebi iddialarını açıkça dile getirmekten çekinmemektedir.[2] Bu taleplerin büyük çoğunluğu, özellikle kültür, eğitim ve dil ile ilgili olanları Gürcistan hükümetince bir şekilde karşılanmaya çalışılmıştır. Ancak söz konusu talepler dillendirilmeye devam ederken bir yandan da Cevaheti Ermenilerine Ermenistan pasaportu dağımı da devam etmektedir. Gürcistan hükümeti Cevaheti Ermenileri ve taleplerine olduğu kadar Ermenistan hükümetinin Gürcistan topraklarında bir etki alanı yaratma çabalarına da dikkat çekici bir tolerans göstermektedir.

Çelişkili bir şekilde, Salome Zurabişvili seçim kampanyası sırasında önceki hükümetlerin, yakalandıkları için vatandaşlıktan çıkarılmış olan Cevaheti Ermenilerinin Gürcistan vatandaşlığına dönme taleplerinin reddedilmesi tutumunu eleştirmiş ve bu Ermenilerin durumunu da Türklere vatandaşlık verilirken Ermenilere dahi verilmediğini söyleyerek bir karşılaştırma yapmıştır. Zurabişvili, eski bir diplomat olarak, Ahıska Türklerinin başka ülkelerin vatandaşlığına kendi istekleri ile değil evlerinden ve köylerinden zorla çıkarılarak ve Sovyet yönetimince sürgüne gönderilerek geçmek zorunda bırakıldıklarını unutmuş görünmektedir. Onların çektiği zulüm, tamamen bilinçli bir şekilde başka ülke vatandaşlığına geçmiş Cevaheti Ermenileri ve Ermenistan’ın da Gürcistan’ın toprak bütünlüğüne yönelik örtülü müdahalesi ile karıştırılmamalıdır.

Bütün bu gelişmeler Ermenistan’ın Cevaheti Ermenilerine yönelik siyasetinin iyi komşuluk ilişkileri ilkesi ile bağdaşmadığını göstermektedir. Tam aksine, Ermenistan Gürcistan’daki ayrılıkçı Ermeni azınlığa pasaport dağıtarak ve Gürcistan hukukuna aykırı bir şekilde desteklemektedir. Nitekim Ermenistan’ın bu girişimi Gürcistan toprakları içerisindeki ayrılıkçı hareketin güçlendirilmesine yönelik bir eylemdir. Yeni Gürcistan Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili’nin Ermenistan’ın ayrılıkçı hareketlere yönelik tavrı Ermenistan ile ilişkilerin geleceği açısından belirleyici olacaktır.
ASLAN YAVUZ ŞİR AVİM Uzmanı
*************************************

[1] Samskhe Cevaheti bölgesindeki Ermeni azınlığın Gürcistan ve Ermenistan’a dair algıları üzerine yakın zamanda bölgede gerçekleştirilen saha çalışmasına dayanan bir çalışma için bkz. Turgut Tuncel & Yuliya Biletska, “Ahıska Türklerinin Gürcistan’a Geri Dönüşü ve ‘Ermeni Faktörü,’” in Gürcistan’daki Müslüman Topluluklar: Azınlık Hakları, Kimlik, Siyaset (Ankara: Terazi Yayıncılık, 2016), 319-346.

[2] “Georgia better stay alert about Armenia’s “brotherhood” claims,” Trend, 22 October 2018.

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir