Sokak gösterilerinin ardından Ermenistan’da başbakanlık koltuğuna oturan Paşinyan, ülkedeki krizin biteceğinin işareti değil. Rusya’nın gölgesinde varlığını sürdüren Ermenistan’ı, bölge ülkeleriyle olan sorunları rahat bırakmayacak.
Sarkisyan döneminde Rusya ile hareket eden Ermenistan’ın yaşadığı siyasi kriz, Batılı güçler ve bölge ülkeleri açısından da önem arz ediyor. Öncelikle Ermenistan’ın Dağlık Karabağ bölgesi nedeniyle Azerbaycan ile süre gelen anlaşmazlığı, yeni dönemde de en büyük sorunlarından biri olarak kalacak gibi görünüyor.
Diriliş Postası muhabiri, Ermenistan’da yaşanan olayları, Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi (Kafkassam) Uzmanı Deniz Altınsoy’a sordu.
Altınsoy, Ermenistan’ın devletleşme sürecinde çok yol kat edemediğini ve altyapısı itibariyle Rusya’ya bağımlı bir devlet olduğunu ifade etti. Kafkassam Uzmanı Deniz Altınsoy, “Ermenistan bölge ülkeleri olan Azerbaycan ve Gürcistan ile bir yarış halinde ancak geride kalıyor. Ekonomik anlamda Rusya’ya bağımlı olarak yaşayan devlet, şirketlerini bile Rusya’ya yönettiriyor. Bu durum devletleşme sürecini de geciktiriyor” dedi.
ERMENİLER’İN İZLEYECEĞİ YOL
Siyasi krizde sokak gösterileri sırasında aktivist olarak ortaya çıkan ancak gençlerin dikkatini çeken Paşinyan’ın parlamentoda çoğunluğun oyunu alarak başbakan seçildiğini hatırlatan Deniz Altınsoy, Ermenistan’ın dış politikada izleyeceği yolun, bölgenin sorunlarının çözümüne katkı sağlayabileceğini vurguladı.
Altınsoy, “Ermenistan, Batılı ülkelere yakın bir politika geliştirirse Rusya’yı kaybedecek. Bu şartlarda Azerbaycan, Rusya ile anlaşırsa çok önemli sorun olan Karabağ meselesini çözebilir. Azerbaycan’ın haklı bir sebebi var. Süreç içerisinde Hocalı Katliamı vuku buldu. Ermenistan’ın Rusya eliyle demografik yapıyı değiştirdiğini biliyoruz. Uluslararası hukuk buna da müsaade etmiyor” değerlendirmesinde bulundu.
TÜRKİYE’NİN ELİ GÜÇLÜ
Türkiye’nin alması gereken pozisyonun uluslararası mecralarda Azerbaycan’ın haklı davasını gündeme getirerek kamuoyu oluşturmak olduğuna değinen Altınsoy, Türkiye için Ermenistan’daki krizin sözde Ermeni Soykırımı iddialarını açığa çıkarmak, önemli bir fırsat olabileceğinin altını çizdi.
Türkiye’nin hem AB ülkeleri hem de ABD ile birlikte hareket ederek Ermenistan’da yaşanan krizi fırsata çevirebileceğini belirten Altınsoy, Ermeni Soykırımı iddialarında belgeleri açan Türkiye’nin elini güçlü kıldığını kaydetti.
ARAP BAHARI BEKLENEMEZ
Siyasi krizin bölgede Arap Baharı benzeri bir dalga oluşturmayacağı kanaatini taşıyan Deniz Altınsoy, Arap coğrafyası ve Kafkasya’nın bir tutulamayacağını belirterek, Kafkasya’daki ulus bilincinin sağlam bir zemininin bulunduğuna değindi. Altınsoy, “Kafkas baharı olur mu? Sorusu akıllara geliyor ancak burada buna olur demek, ayakları yere basmamış bir söylem oluşturmak anlamına gelir. Kafkasya’da ki ulus bilinci, Arap coğrafyasında çok farklı ve sağlamdır. Milliyetçi bir zemin vardır”dedi.
Rusya’nın bölgede Sovyetler’in eski gücünü geri istediğini aktaran Altınsoy, bölgede yaşayan yeraltı ve yerüstü zengini diğer devletlerin de Ruslar tarafından yönetildiğini ifade ederek, Rusya, Ermenistan politikasını kişiler üzerinden yürütmeyeceğini açıkladı. Türkî Cumhuriyetler’de de halen etkindir. Çünkü geçmişte kültürel bir asimilasyon politikası izledi. Başarabildiği kadar başardı. Asimilasyon politikalarının izlerini de silmek zaman alacaktır. Dolayısıyla henüz Rusya’ya karşı koyamayacaklardır” diyerek sözlerini tamamladı.
İbrahim Seçkin Talaş dirilişpostası
