KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. Empeyalizm’in İdeolojisi: Oryantalizm/ Şarkiyatçılık

Empeyalizm’in İdeolojisi: Oryantalizm/ Şarkiyatçılık

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 8 dk okuma süresi
357 0

Oryantlizm ya da Şarkiyatçılık dilimizde “Doğu Bilimi” veya “Doğu Bilimi ile uğraşma” olarak tanımlansa da bu alanda uzman olan kişilerin tanımlamalarıyla konuyu açıklamaya çalışacağız.
Oryantalizm denilince akla ilk gelen isim şüphesiz Filistin asıllı Amerikalı Edebiyat kuramcısı Müteveffa Edward Said ve “Orientalism/Oryantalizm” isimli eseridir. Said bu eserinde; “Oryantalizm, Doğu ve (çoğu zaman) Batı arasında yapılan Epistemolojık ve Ontolojık ayrıma dayanan bir düşünce üslubudur.” şeklinde tanımlamıştır. Bu konun bir başka önemli ismi olan Enver Abdulmalik “Orientalizm in Crisis/ Krizdeki Oryantalizm” isimli eserinde; “Oryantalizm, basite Batılıların Doğulular hakkında duyduğu insanî bir bilgi değil, sömürgecilikle iç içe geçmiş bir zihniyet” olduğunu dile getirmiştir.
Bu tanımlardan sonra şunu belirtmek gerekir ki Enver Abdulmalik, Edward Said ve bunların devamında psikanalist Franz Fanon ve Albert Memmi gibi düşünürler Oryantalizm’i sömürgeciliğin söylemsel figürü olarak belirlemiş ve eserlerinde bu şekilde kullanmışlardır. Oryantalizm, Batılıların- özellikle Haçlı Seferleriyle başlayan- Doğu’yu tanıma ve anlama kaygısının daha sonraki yüzyıllarda sömürgecilikle birleşip kurumsallaşması olarak karşımıza çıkar. Doğu’yu tanımak içi yola çıkan ilk Batılılar, kendi yurttaşlarını bu bölgeye çekmek ya da diğer seyyah/ bilginler arasında farkındalık yaratmak için kaleme aldıkları “Mistik Doğu” figürünü XVII. Yüzyıldan sonra sistematik çarpıtmaya dönüştürmüştür. Avrupa’da açıklan ilk oryantalist dernekler:
• Bataiva (1781)
• Asya Derneği/ Paris (1822)
• Kraliyet Asya Derneği/ Londra (1834)
• Amerikan Doğu Derneği (1842) olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bu derneklerin kurulmasından sonra 1873 ile I. Dünya Savaşı öncesinde 1912’ye kadar toplam 16 Oryantalist Kongre düzenlenmiştir. 1912’den günümüze kadar ise sadece 4 kongre düzenlenmiştir. Oryantalistlerin bu kurumsallaşmasının ardından şunu söylemek gerekir ki, Oryantalizm basit bir ırkçılığa değil, belirli bir düşünsel ve bilimsel temaya ayrıca problematiğe dayanmaktadır. Oryantalizm’in tanımını yaparken bilinmesi gereken en önemli konu şudur; “Oryantalizm’in işlediği bilgi, öncelikle Doğulunun kendisi hakkında bilgi üretmekten yoksun olduğu bilgisidir.” Bunun yanı sıra Said Oryantalizm’i, Batı’nın ideolojik nosyonları, simgeler ve stereotipler aracılığıyla doğu’nun gerçekliğini çarpıtması olarak tanımlar. Doğu’nun temel nitelikleri halinde gösterilen özellikler yani durağanlık, pasiflik, tarihsizlik, despotizm ve gericilik vb. terimler çarpıtmanın ögeleri olarak karşımıza çıkar. Bu bakımdan doğu toplumlarını tanımlamak için kullanılan olumsuz stereotipler (Korkunç Türk gibi) bu çarpıtmaların en önemli parçalarından birisi olarak karşımıza çıkmaktadır.
Oryantalizm’in gerçeği çarpıtma çabası son yüzyılda sömürgeci, emperyalist zihniyetin en önemli malzemesi haline gelmiştir. ABD’nin başını çektiği emperyalist ülkeler Doğuluları cahil, idarecilerinin yaptığı baskıyı sorgulamayan insanlar olarak tanımlamıştır. Bu noktada Doğu halklarını aydınlatmak, onları başlarında bulunana yerel despotun elinden kurtarmak şeklinde kendi kendilerine yükledikleri misyon ile ortaya çıkarlar. Asıl amaçları ise o yerel despotun yerini kendilerinin alma isteğidir. Nitekim ABD’nin Irak’ı işgal ederken kendisine yüklendiği “Demokrasi götürme” misyonu da tam bu amacın göstergesi olarak karşımıza çıkmaktadır.
XIX. yüzyıldan itibaren oryantalistlerin kaleminden dökülenleri emperyalizm’in çıkarları belirlemiştir. Bu şekilde başlayan doğu tasvirlerinde başta Elliot Warburton olmak üzere birçok bilim adamı ve seyyah eserlerinde “Beyaz adamın” doğu’daki egemenliği ve saygınlığını anlatmaktadır. Tabi bu tasvirler Batılının üstünlüğünü kabul eden Doğulu ile tamamlanmaktadır. II. Dünya savaşı sonrasında Oryantalizm’in merkezi Avrupa’dan ABD’ye kaymıştır. Ortadoğu uzmanı ve siyaset bilimci Monfred Halpern açıklamalarında 1962 yılı itibariyle Amerika’da 8 Ortadoğu Araştırma Merkezinde 400 akademisyenin Ortadoğu’yu tanıdığını ve bunun yanı sıra Ortadoğu üzerine ders veren kolej sayısının ise 200’e ulaştığını dile getirmiştir.
1973’te yapılan Uluslar arası Oryantalistler Kongresinde alınan kararla “Oryantalist” teriminin kullanılmaması kararı alınsa da bu yapılar hala aktif şekilde faaliyetlerini devam ettirmektedir. Günümüzün yaşan en önemli oryantalist’i olan Bernard Lewis her ne kadar bu konuya sadece “Akademik” giysisini giydirmeye çalışsa da biz konuyu Edward Said’in bakış açısıyla açıklamanın daha sağlıklı olduğunu düşünüyoruz. E. Said’e göre; “Oryantalizm, Doğu’yu Batı’lı tahakküme ve sömürüye açma yönünde hizmet etmektedir.” Bu konuyu başka bir şekilde kanıtlamaya çalışırsak B. Lewis’in 1963 yılında kaleme aldığı akademik(!) çalışması “Medeniyetler Çatışması” isimli makale daha sonraki yıllarda ABD’nin resmi siyasi argümanı olmuş ve bu bağlamda SSCB’nin yıkılmasından sonra Müslümanlar hedef haline getirilmiştir. Ortadoğu’yu sömürgeleştirme çabaları bu şekilde -Lewis’in deyimiyle- akademik bir çalışma olmaktan öte bölge insanın hala kanının dökülmesine, vatansız kalmalarına, ailelerinin dağılmasına vs. sebep olmuş ve hala olmaktadır.

Kaynaklar:
1- Edward Said, Oryantalizm, Metis Yay., İstanbul 2010.
2- Yücel Bulut, “Oryantalizm”, DİA, s. 428-437, c. 33, İstanbul 2007.
3- Mahmut Mutman, “Şarkiyatçılık/ Oryantalizm”, Modern Türkiye’de Siyasi Düşünce: Modernleşme ve Batıcılık, s. 189- 211, c. 3, İletişim Yay., İstanbul 2007.
4- Enver Abdulmalik, “Krizdeki Oryantalizm”“Krizdeki Oryantalizm”, Doğu- Batı Dergisi, s. 39-77, sa. 28, Mart 2007; Anwar Abdel Malek, “Orientalism in Crisis”, Diogenes, 44, 1963.
5- Jale Parla, Efendilik, Şarkiyatçılık , Kölelik, İletişim Yay., İstanbul 1985.
6- İsmail Süphandağı, Oryantalizm, Gelenek Yay., İstanbul 2002.
7- Yücel Bulut, Oryantalizmin Eleştirel Kısa Tarihi, Yöneliş Yay., İstanbul 2002.
8- Medya Yeğenoğlu, Sömürgeci Fanteziler, Metis Yay., İstanbul 2003.
9- Oryantalizm, Doğu- Batı Dergisi, c. I-II, sa. 20, Ağustos 2002.
10- Hilmi Yavuz, Modernleşme, Oryantalizm ve İslam, Boyut Yay., İstanbul 2003. Serdar Gündoğdu

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir