Ukrayna’nın Türkmenistan Büyükelçisi Viktor Mayko “Atlas” Araştırma Merkezi’nin sorularını yanıtladı. Deneyimli bir diplomat, Ukrayna-Türkmenistan ilişkilerini olumlu değerlendirdi: “Siyasi ilişkilerde temasların yoğunlaştığını söylemek zor. Örneğin 2015 yılından bu yana iki ülke yetkilileri arasında karşılıklı bir ziyaret gerçekleşmedi. Buna rağmen ekonomik ilişkilerde gelişme hızı kaydedildi, ticari ilişkiler yıl genelinde yüzde 25-30 artış gösterdi. Ancak savaşın iki ülke arasındaki lojistik ilişkilere olumsuz etki yaptığı da bir gerçek. Geçtiğimiz yıllarda Ukrayna ile Türkmenistan arasındaki ticari ilişkilerin hacmi 6 milyar dolar civarındaydı. Bunun esas kısmı Türkmen gazının taşınmasıyla ilgiliydi. Şimdi bu rakam 270-300 milyon dolara düştü. Her durumda sayılar artıyor. Çok sayıda Ukraynalı şirket Türkmenistan’da başarılı bir şekilde faaliyet göstererek köprü ve havaalanlarının inşaatına katılıyor. Savaştan önce Ukrayna’da yaklaşık 18 bin Türkmen öğrenci eğitim görüyordu. Savaşa rağmen bu öğrencilerin bir kısmı eğitimlerine Ukrayna’da devam ediyor.”
Türkmenistan ile ticaret yollarının uzun olduğunu, eski yolların çalışmadığını, yeni yolların ise ek maliyet gerektirdiğini söyleyen büyükelçi, Ukrayna’nın Gürcistan ve Azerbaycan’ın ulaşım olanaklarını kullandığını ifade ederek, “Ukrayna Avrupa’nın olanaklarını kullanmak istiyor. Gelecekte Asya ulaşım rotası Azerbaycan ve Türkmenistan’dan geçecek. Avrupa Birliği bu ulaşım yollarına on milyarlarca dolar yatırım yapmayı planlıyor. Eylül ayında Azerbaycan, Gürcistan, Türkmenistan ve Romanya dörtlü anlaşma imzaladı. Bu anlaşma Karadeniz – Hazar Denizi ulaşım güzergahının kullanımını öngörmektedir. Ukrayna da bu yolun kullanılmasıyla ilgileniyor. Rusya’yı bypass ederek ulaşım yollarının geliştirilmesine ihtiyaç var. Çin’in kendisi de alternatif rotalar kullanmakla ilgileniyor.
Yeni güzergahlara ilişkin görüşlerini genişleten Büyükelçi, şunları vurguladı: “Ukrayna’nın, Gürcistan, Türkiye, Azerbaycan ve Türkmenistan ulaşım yollarını kullanarak Asya pazarlarına erişimi var. Geçtiğimiz yıllarda İran’ın ulaşım olanaklarından da yararlandık. Ancak İran’ın Rusya’ya askeri desteği bu rotayı tartışmaya açtı. Ukrayna, Bulgaristan ve Romanya ile limanlar arasındaki ticari ilişkileri güçlendirdi. Savaşa ve Rusya’nın Karadeniz’de Ukrayna’ya yönelik ablukasına rağmen bu fırsatları değerlendiriyoruz. Odessa-Poti ve Odessa-Batum limanları arasındaki yük taşımacılığını artırmayı hedefliyoruz. Bu limanlardan ürün dolu vagonlar demiryolu hattına götürülebilmektedir. Bunun üzerinde çok çalışıyoruz. Bu, Başkan Volodymyr Zelensky’nin “Zafer Formülü”nün noktalarından birine tekabül ediyor. O madde Ukrayna’nın gıda güvenliğinin sağlanmasıyla ilgili. Bu alanda işbirliği Azerbaycan ve Türkmenistan’ın çıkarınadır. Ukrayna’nın girişimiyle 23 Kasım’da tahıl zirvesi düzenlenecek. Bu zirvede küresel gıda güvenliği konuları ele alınacak ve zirveye Azerbaycan, Türkiye ve Türkmenistan’ın da katılmasını umuyoruz.”
Büyükelçi, Türkmenistan’ın Rusya-Ukrayna hesabına yönelik tutumunu şu şekilde değerlendirdi: “Tarafsız bir politika izleyen Türkmenistan, Rusya-Ukrayna savaşına mesafe koyuyor. Aşkabat savaşa siyasi açıdan değer vermiyordu. Buna rağmen Türkmenistan da Azerbaycan gibi Ukrayna’ya insani yardım sağlamaya devam ediyor. Bu destekten dolayı Bakü ve Aşkabat’a müteşekkiriz. Rusya-Ukrayna savaşının olumsuz etkileri Orta Asya’da hissediliyor. Şunu da belirtmek gerekir ki, savaş sırasında Türkmenistan, Rusya’nın uluslararası örgütlerde önerdiği hiçbir provokatör belgeye oy vermedi. Türkmenistan, Ukrayna karşıtı girişimlere katılmadı. Türkmenistan vatandaşlarının büyük çoğunluğu Ukrayna’ya sempati duyuyor. “Savaşın bitiminden sonra siyasi ve ekonomik ilişkilerimizi daha da güçlendireceğiz.”
Büyükelçi “Atlas” Araştırma Merkezi, “Avrupa Birliği ve Türkiye, Türkmenistan gazının Hazar Denizi’nin dibinden taşınmasıyla ilgileniyor. Azerbaycan, Türkmenistan gazının kendi topraklarından Avrupa’ya taşınması için koşullar yaratabilir. Sizce bunun gerçekleşmesini engelleyen nedir?” sorusuna şu yanıtı verdi: ”Bu projenin hayata geçirilmesiyle Azerbaycan ve Türkmenistan ilgileniyor. Türkmenistan doğalgaz rezervleri bakımından dünyada dördüncü sırada yer alıyor. Türkmenistan gaz taşımacılığının çeşitlendirilmesini istiyor. 2006 yılına kadar Türkmenistan gazının ana alıcılarından biri Ukrayna’ydı. Bu sayede gaz alımını dengeledik. Türkmenistan zengin yataklarından birinden Hazar kıyılarına kadar uzanan bir boru hattı inşa etti. Ne yazık ki Avrupa Birliği üzerine düşeni yapmadı, verilen sözler yerine getirilmedi. Bu nedenle Hazar kıyısı boyunca uzanan boru hattının inşası ikinci plana atılmıştır. Yeşil enerjiden çokça söz edilse de Avrupa ülkelerinin mavi yakıta ihtiyacı var. Rusya ve İran’ın Trans-Hazar projesine karşı eylemleri varlığın da vurgulanması gerekir. Rusya bu projeye karşı “çevre faktörünü” kullanıyor. İddiaya göre Trans-Hazar, Hazar Denizi’nin ekolojisine zarar verecek. Ancak Rusya, Karadeniz ve Baltık denizlerinin dibinde çeşitli boru hatları inşa etti ve o dönemde Moskova’nın başına “çevre kirliliği” gelmedi. Hazar Denizi’nin ekolojisi, Rus gemilerinin bu su bölgesinden Ukrayna topraklarına ateşlediği balistik füzeler nedeniyle zarar görüyor. Bir kısmı Hazar Denizi’ne düştü. Her durumda Trans-Hazar projesinin gerçekleşeceğine inanıyorum. Gelecekte Ukrayna’nın bu boru hattı yoluyla gaz alacağına eminim.” Büyükelçi, duruma göre Kiev’in gaz taşımacılığı konusunda Aşkabat ve Bakü ile temaslarını genişleteceğini belirterek, “Biz Rusya’dan gaz almıyoruz. Bu nedenle Ukrayna diğer ülkelerden gaz alıp bu gazı Avrupa’ya taşımak istiyor. Ukrayna’nın bunun için geniş bir altyapısı var.”
“Atlas” Araştırma Merkezi de büyükelçinin Bakü’de düzenlenecek COP29 hakkındaki görüşünü öğrendi. COP29’un bu yıl uluslararası dünyanın en büyük etkinliklerinden biri olduğunu söyleyen Ukrayna Büyükelçisi, etkinlikte Ukrayna’nın üst düzeyde temsil edileceğini vurguladı: “Bakü’deki etkinlikte Ukrayna’nın kendi pavyonu olacak. İklim değişikliği savaşın harap ettiği Ukrayna için önemli bir konu. Savaş sonucunda Ukrayna’nın ekolojisi korkunç bir darbe aldı. Ukrayna’nın yaklaşık 130.000 kilometre karesi mayınlar ve patlamamış top mermileriyle zehirlendi. Bunları temizlemek onlarca yıl alacak. Savaştan önce Ukrayna Avrupa’nın en yeşil ülkelerinden biriydi. Ormanların üçte biri yandı. Nehirlerimiz kimyasal atıklarla zehirleniyor. Çevre sorunlarının çözümü, Başkan Volodymyr Zelensky’nin “Zafer Formülü”nün 8. paragrafında yer alıyor. Bu arada Türkmenistan, petrol ve gaz sahalarındaki metan emisyonlarının azaltılması yönündeki taahhütlerini yerine getirdi. Aşkabat’ta BM’nin desteğiyle “İklim Teknolojileri” merkezi kurulacak. Azerbaycan’ın iklim değişikliğiyle mücadele konusundaki girişimleri takdir edilmelidir. Bakü’nün COP29 etkinliğine ev sahipliği yapması bunun açık bir örneğidir. Rusya ve İran’a gelince, eğer bu iki ülke Hazar Denizi’nin ekolojisini önemsiyorsa, denizden askeri teçhizat taşımayı ve roket atmayı bırakmalılar.”
“Atlas” Araştırma Merkezi