Zelenski Trump-Putin “dostluğunu” bozdu: Kremlin Beyaz Saray’a şantaj yapıyor, ABD-Rusya çatışması kaçınılmaz
Rus ordusunun ABD ile yapılan görüşmelerin ardından Ukrayna’ya yönelik askeri saldırılarını derhal yoğunlaştırması, aslında Kremlin’in Beyaz Saray’a şantaj yapma çabası izlenimi veriyor… Dahası, Rusya’nın Ukrayna’daki savaşı sonlandırma sürecine BM de dahil olmak üzere diğer devletlerin katılımında ısrar etmesi, ABD’ye yönelik siyasi baskı niteliğinde…
Ukrayna’daki savaşı sona erdirme süreci çıkmaza girmek üzere. Zaten şu anda yaşananlar ve elde edilen sonuçlar, katılımcı partilerin açıklamalarının içeriğinden çok uzaktır. Özellikle Başkan Donald Trump’ın savaşı bir gün içinde sona erdirme vaadinin başarısız olduğu konusunda şüphe yok. Ve Trump yönetiminin artık bir barış anlaşmasından ziyade 30 günlük geçici bir ateşkesten bahsetmesi bunu doğruluyor.
Riyad’da gerçekleşen ABD-Rusya ve ABD-Ukrayna görüşmelerinin olumlu içerik taşıdığını söylemenin hâlâ çok zor olduğunu da belirtmek gerekir. Ancak Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, ABD, Rusya ve Ukrayna arasındaki siyasi ve diplomatik temasların olumlu olduğu iddia ediliyor. Kremlin’den gelen mesajlar, ABD-Rusya istişarelerinin yararlılığına vurgu yaparken, aynı zamanda diyaloğun zorlu doğasına da işaret ediyor. Rus resmi çevreleri, pek çok sorunun tartışıldığı bu sürecin, BM ve bazı devletlerin katılımıyla sürdürülmesinin de ihtimal dışı olmadığı görüşünde.
Müzakere masasında çok ciddi sıkıntıların yaşandığı anlaşılıyor. Üstelik Kremlin artık bu sürecin sadece ABD’nin moderatörlüğünde ilerlemesinden pek de memnun değil. Dolayısıyla BM’nin ve bazı devletlerin konuya müdahil olmasında fayda var. Bu bağlamda Kremlin, şimdilik ABD-Rusya-Ukrayna üçlü görüşme formatından vazgeçmek istemiyor. Derinleşen çelişkiler, yakın zamana kadar her fırsatta Beyaz Saray Başkanı Donald Trump ile doğrudan görüşmeye hazır olduğunu vurgulayan Devlet Başkanı Vladimir Putin’in artık buna gerek kalmadığını ima etmesiyle de ortaya çıkıyor. Kremlin ise sürecin Rusya’nın çıkarlarından sapmaya başlamasından ciddi şekilde endişe duyuyor.
Beyaz Saray’ın daha olumlu mesajlar göndermesinin aksine Kremlin, ABD ile Rusya arasındaki müzakerelerin şu anda zorlu olduğunu açıkça kabul ediyor. Rus yetkililer, bu görüşmelerin gergin ve zorlu bir diyalog olduğunu vurguluyor ve mevcut sorunların birçoğunda henüz bir anlaşmaya varılamadığı gerçeğini gizlemiyor. Buna paralel olarak genel durumun Rusya ve ABD Başkanları Vladimir Putin ile Donald Trump’a iletildiği belirtiliyor. Ve bu, Kremlin liderinin yakında Rusya’nın pozisyonunda ayarlamalar yapabileceğinin sinyalini veriyor.
Kremlin’de şu anda ortaya çıkan karamsar havanın çok ciddi nedenleri var. Dolayısıyla Beyaz Saray’ın Trump-Putin anlaşmasından kademeli olarak çekilmesi, Kremlin’i askeri-siyasi bir labirente sürüklüyor. Zira Trump yönetimi, özellikle Rusya ile yakınlaşma görüntüsü vererek, resmi Kiev’e uyguladığı sert baskılarla Ukrayna’dan istediğini zaten elde etmiş durumda. ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna’nın doğal kaynaklarının işletilmesi için ABD’ye devredilmesi konusunda da anlaşmaya varıldığını resmen duyurdu. Ve şimdi taraflar yakın gelecekte bu konuda bir anlaşma imzalamak için çalışıyorlar.
Ancak resmi Kiev, Trump yönetimine istediğini verirken, Beyaz Saray’ın da Ukrayna’nın bazı koşullarını kabul etmesini sağlamış görünüyor. Zaten Trump yönetimi son dönemde Rusya ile Ukrayna arasındaki toprak değişimi ve barış gücü meselesini daha sık gündeme getirmeye başladı. Ayrıca Beyaz Saray’ın bu şartları prensipte ABD-Rusya görüşmelerinde görüşülmek üzere gündeme getirdiği yönünde bilgiler de var. Bu da Trump-Putin anlaşmasından uzaklaşan Beyaz Saray’ın, Ukrayna’nın şartlarını yavaş yavaş uygulamaya çalıştığı anlamına geliyor. İşte Kremlin’in müzakere masasında gerginliğin arttığına dair mesajları tam da bu nedenle ortaya çıkıyor.
Kremlin, Beyaz Saray’ın yeni tutumuna ve Kiev’e ilişkin resmi şartlarına katılmadığını vurgulamamaya çalışıyor. Rusya, Ukrayna’ya yabancı askeri birlik konuşlandırılmasına şiddetle karşı çıkıyor. Ayrıca barış gücüne ilişkin şartın getirilmesini Trump-Putin anlaşmasının ihlali olarak görüyor. Öte yandan Kremlin, toprak değişimine ilişkin önerileri kabul edilemez buluyor. Kremlin’in alternatif talebi ise Ukrayna’nın Rus topraklarından askerlerini koşulsuz çekmesi.
Öte yandan Kremlin, resmi Kiev’in barış koşulu olarak Ukrayna’nın bazı topraklarını savaşmadan Rusya’ya devretmesi gerektiğini düşünüyor. Nitekim Rus temsilcilerinin ABD ile yaptıkları görüşmelerde Ukrayna ordusunun Donetsk, Luhansk, Zaporijya ve Herson bölgelerinden tamamen çekilmesini talep ettiği bildiriliyor. Bu da Kremlin’in, Rusya’nın hiçbir şey vermeden tüm isteklerinin yerine getirileceği bir barış anlaşması imzalamayı planladığı anlamına geliyor.
Rus ordusunun ABD ile yaptığı görüşmelerin ardından Ukrayna’ya yönelik askeri saldırılarını hemen yoğunlaştırması, aslında Kremlin’in Beyaz Saray’a karşı bir şantaj girişimi izlenimi veriyor. Ayrıca, Ukrayna’daki savaşı sona erdirme sürecine BM dâhil olmak üzere diğer devletlerin de dahil edilmesi yönündeki öneriler, ABD’ye yönelik siyasi baskı niteliğindedir. Başka bir deyişle Kremlin, Trump-Putin anlaşmasından geri adım atarak barış sürecinden çekilme tehdidinde bulunuyor ve böylece Ukrayna’nın çıkarlarını müzakere masasına taşımaya çalışan Beyaz Saray’ı da barış sürecinin dışına itiyor. Bu da gösteriyor ki, Rusya’nın umduğu şartlara geri dönülmesi için son direniş potansiyeli harekete geçirilmiş durumda.
Elçin XALIDBEYLİ