KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. Dünya soğuk savaşı Afrika’ya taşıdı

Dünya soğuk savaşı Afrika’ya taşıdı

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 15 dk okuma süresi
362 0

Yeraltı kaynakları bakımından büyük bir zenginliğe sahip olan Afrika kıtasını yüzyıllardır sömüren küresel güçler yöntem değiştirdi. Bu kez de Afrika kıtasının sorunlarına çözüm üretme iddiasıyla ortaya çıkan Rusya, ABD ve Çin’in Afrika’da açılım adı altında yaptığı politikaları Kafkassam Afrika Uzmanı Huriye Yıldırım Çinar MilatGazetesi.com’a değerlendirdi.

İlk olarak geçtiğimiz günlerde Alman basınına sızan ve Almanya Dışişleri Bakanlığına ait ‘çok gizli’ ibareli bir rapora dayandırılan, Rusya’nın 2015’ten beri 21 Afrika ülkesiyle askeri iş birliği anlaşmaları yaptığı haberine değinen Çinar, ‘Süper güç olmayı hedefleyen Rusya Federasyonun, son yıllarda uluslararası alanda önemi gittikçe artan Afrika kıtasına yönelik politikalarını geliştirmeye önem veriyor. Dünyadaki askeri üs sayısı bakımından ABD’nin çok gerisinde olan Rusya bu alandaki eksikliğini kapatmayı amaçlıyor’ dedi.

Moskova’nın bu bölgede askeri üsler için çabaları yeni olmadığını vurgulayan Afrika Uzmanı Huriye Yıldırım Çinar, Angola iç savaş sırasında Rusların MPLA’ya destek teklifinin ardında Luanda’daki bir askeri üsse erişim amacı olduğunu hatırlatıyor.

‘Rusya Afrika madenlerini ucuza ithal etmenin yollarını arıyor’

Rusya’nın son dönemdeki Afrika’ya yönelik politikalarını 4 perspektiften değerlendiren Afrika Uzmanı Huriye Yıldırım Çinar, bunların enerji, ekonomi, güvenlik ve insani yardım konuları olduğunu belirtti. Çinar ‘Bu konulardan özellikle enerji maddesi Rusya’nın Afrika politikalarının şekillenmesinde oldukça etkili bir faktör olarak karşımıza çıkmaktadır’ dedi.

Rusya’nın Rus halkının refahı için Afrika madenleri, petrol ve doğal gazıyla ilgilenmeye başladığını vurgulayan Çinar, ‘Esasında Rusya’nın kendi topraklarında da petrol ve doğal gazın yanında önemli maden rezervleri bulunuyor. Ancak bazı maden ve mineral rezervlerin bulunduğu yerlerin coğrafik ve iklimsel koşulları bunların çıkarılıp işlenme maliyetlerini arttırıyor. Bu kapsamda Rusya, Afrika’nın henüz keşfedilen maden zenginliklerini ucuza ithal etmenin yollarını arıyor. Birçok Rus maden ve enerji şirketi devlet desteğini de alarak Afrika pazarında yatırımlar yapmaya başladı’ ifadelerini kullandı.

Rusya’nın Afrika politikasında silah satışı

Rusya’nın toplam silah ihracatının %49’unun Afrika ülkelerine gittiğine dikkat çeken Çinar, ‘Rusya’nın savunma sanayi gelirlerinin %39’u silah ticaretinden geliyor. Hal böyle olunca silah satışının Rusya’nın Afrika politikasında oldukça hayati bir konuma sahip’ dedi.

Çinar Afrika ülkelerine silah satışı Rusya’ya doğrudan gelir getirmenin yanında askeri ve siyasi konularda önemli avantajlar sunduğunu söyledi.

Rus silahlarının Afrika’daki en büyük tedarikçileri listesinde Mısır, Sudan ve Angola’nın başta geldiğini belirten Çinar, ‘Sadece 2017-2018 yıllarında Angola, Nijerya, Sudan, Mali, Burkina Faso ve Ekvator Ginesi gibi doğal kaynaklar açısından zengin ya da stratejik öneme haiz ülkelerle silah satışı pazarlıkları yapılmış’ ifadelerini kullandı.

Silah satışında en önemli noktanın Afrika ülkelerinin borçları olduğunu söyleyen Çinar, Rusya, 1996 yılında Soğuk Savaş döneminde önemli bir müttefiki olan Angola’nın 5 milyar dolarlık borcunun %70’ini silerek karşılığında önemli silah ve askeri ekipman satış sözleşmelerinin imzalanmasını sağlandı’ dedi.

Afrika uzmanı Huriye Yıldırım Çinar Rusya’nın buna benzer hamlelerinden örnekler sıraladı;

2006’de Angola’nın yaklaşık 6-7 milyar dolarlık borcunun tamamını silip karşılığında 7,5 milyar dolar tutarında silah satış anlaşması yapılmıştır.

Silah satışı konusunda diğer bir önemli örnek de Zimbabwe’dir. Mugabe döneminde muhaliflere yönelik yoğun şiddet ve öldürme eylemleri nedeniyle Batı tarafından yaptırım ve silah ambargosu uygulanan ülkeye yardım eli Moskova’dan gelmiştir. Bu dönemde Rusya Zimbabwe’ye hammadde ve çeşitli ürünler göndermiş karşılığında da altın ve elmas madenlerinin işletme ruhsatı gibi önemli fırsatlar elde etmiştir.

Yine demokrasi ve insan hakları hususunda büyük krizlerin yaşandığı Nijerya ve Mısır gibi ülkelerle de Rusya’nın askeri ve güvenlik alanında anlaşmalar yapıp, silah tedariği sağlaması da Moskova’ya Batılı ülkeler karşısında manevra alanı sağlamaktadır. Bilhassa antidemokratik ve otokratik Afrikalı liderler bu gerçeği göz önünde bulundurarak insan hakları ve demokrasi konusunda dayatmaları olmayan Rusya ile ilişkilerini geliştirmeye önem vermektedir.

Putin’in gizli ordusu: Wagner Grup

Moskova yönetimi siyasi ve ekonomik çıkarları kapsamında Rus Ceza Kanunun 359 maddesinde yasak olmasına karşın dünyanın farklı bölgelerine paralı askerler gönderiyor.

Huriye Yıldırım Çinar Rus paralı askerlerinin Afrika’daki faaliyetlerini anlatıyor;

Eylül 2019’da Rus paralı askerleri ve çeşitli askeri ekipmanlar jihadist teröristlerle mücadele etmek amacıyla Mozambik’eulaşmıştır. Mücadele edileceği belirtilen terör unsurlarının önemli gaz rezervine sahip olan Mozambik’in kuzeyinde Cabo Delgado bölgesinde aktif olduğu bilinmektedir. Rusya’nın Rosneft şirketinin de bu gaz rezervlerine çıkarılıp işlenmesine yönelik niyeti de zaman zaman medyaya yansımaktadır.

Diğer bir örnek ise Sudan’dır. Daha önce Ömer el Beşir’in şahsi korumaları olarak da görev alan Rus paralı askeri aynı zamanda Yevgeny Prigozhin bağlantılı altın madeninin güvenliğini sağlamakla da sorumluydu. Libya, Mozambik, Sudan, Orta Afrika Cumhuriyeti dışında emekli General Leonid Ivashov’un açıklamaları doğrultusunda Brundi gibi ülkelerde de Rus paralı askerlerinin konuşlandığı belirtilmektedir. Ancak bu konuda yapılan iddialar Rus yetkililer tarafından zaman zaman reddedilmekte, bu konuda araştırma yapan medya mensubu ve araştırmacıları susturmaya yönelik girişimlerde de bulunulmaktadır. Örneğin 2018 yazında Orta Afrika Cumhuyetinde Wagner Grup faaliyetlerini araştırmak üzere ülkeye gelen 3 bağımsız Rus gazetecinin bir çatışmada öldüğü açıklanmıştır. Gazetecilerin ölümüne yönelik şüpheler bugün hala giderilmiş değildir.

Askeri ve siyasi danışmanlar

Moskova hükümeti Afrika’daki çıkarlarını güvenceye alabilmek için kıta ülkelerinin kendileriyle uyumlu politikalar gütmesini arzuladığını belirten Çinar Rusya’nın bu amaçla Sahraaltı Afrika’da Rusya’dan gönderilen siyasi ve askeri danışmanlar Moskova güdümünde çalışmalar gerçekleştirdiğini söyledi.

Bunlardan en çok göz önünde olanı Orta Afrika Cumhuriyeti olduğuna dikkat çeken Çİnar, ‘Asi gruplara karşı hükümetin desteklemesi adına burada askeri eğitmenler dışında başkana ulusal güvenlik konusunda danışmanlık hizmeti veren bir Rus bulunduğu biliniyor. Rusya’nın bu desteği karşısında Orta Afrika Cumhuriyeti bazı altın ve elmas madenlerinin ruhsatlarını Ruslara vereceğinin, ayrıca Rus silahlarını satın alacağının sözünü verdi’ dedi.

Zimbabwe’deki 2018 seçimlerinde de danıçmanların etkisi olduğunu belirten Çınar, ‘2018 Zimbabwe seçimleri Afrika’da Rus siyasi danışmanları tarafından yürütülen 20 kampanyadan birisidir. Emmerson Mnangagwa’nın iktidara geldiği bu seçimde, muhalefet seçimlere Rusların müdahalesi olduğu iddialarında da bulundu’ ifadelerini kullandı.

Rusya’nın Afrika politikalarından uluslararası kamuoyu rahatsız

Rusya’nın ayrıca Afrika’da nükleer enerji santralleri kurmak için de girişimlerde bulunduğuna dikkat çeken Çinar, ‘Nükleer enerji sektöründe önemli bir hammadde olan uranyum zengini olan Güney Afrika, Namibya ve Nijerya gibi ülkeler Rusya’nın ilgi odağına girdi. Öyle ki 2009 yılında Medvedev Namibya’ya düzenlediği seyahati süresince 1 milyar dolarlık uranyum işleme yatırımı taahhüdünde bulundu’ diye konuştu.

Çinar, Rusya’nın Afrika’da nükleer enerjiye yönelik projeleri uluslararası kamuoyunda yoğun eleştirilere maruz kaldığını söyledi. Hali hazırda etnik ve dini çatışmalar, radikalizm ve terörizm gibi güvenlik sorunları bulunan Afrika ülkeleri için nükleer enerji santralleri büyük bir tehdit unsuru olabileceğinin üzerinde duran Çinar, ‘Rusya enerji alanındaki bu çıkarlarını sağlamak için çoğu zaman askeri ve güvenlik alanındaki girişimlerle kıta ülkeleriyle ilişkilerini geliştirmeyi planlıyor’ dedi.

Rusya’nın 2000li yılların başından bu yana süregelen büyüyen ekonomisi ve imkanları dahilinde Afrika’da artan askeri varlığı ABD ve Fransa gibi Avrupalı eski kolonyal güçler tarafından endişe ile karşılandığını söyleyen Çinar şu ifadeleri kullandı;

2018 yılının sonlarında Ulusal Güvenlik Danışmanı olan John Bolton Afrika’ya yönelik yeni Amerikan stratejisinin Rusya ve Çin’e karşı buradaki mevcudiyeti arttırmak olduğunu açıklamıştır. Ancak bir süre sonra Trump yönetimin Afrika’daki Amerikan askeri unsurlarının azaltılacağı açıklaması üzerine Savunma Sektereri Mark T. Esper buradan gerçekleştirilecek bir çekilmenin Rusya ve Çin’in işine geleceğini vurgulamıştır. Aynı doğrultuda Fransız Savunma Bakanı Florence Parly de Esper ile gerçekleştirdiği toplantıda kıtada varolan 4500 Fransız askeri birliğine Amerikan desteğinin devamı için Pentagon’un ikna edilmesi gerektiğini vurgulamıştır. Ayrıca Fransa’nın Orta Afrika Cumhuriyetindeki artan Rus askeri varlığına karşı BM Güvenlik Konseyine bir öneri taslağı hazırlamıştı. Bu taslakta ülkedeki BM Barışı koruma misyonu arttırılması gerektiği üzerinde durulurken Rusya Fransa’nın bu girişiminden endişe duymuştur. Netice de tasarının onaylanmasında Rusya ve Çin çekimser oy kullanarak Fransa’nın bu hamlesini sonuçsuz bırakmıştır.

Rusya’nın Afrika politikalarında Çin’in konumu

Afrika’ya yönelik silah ihracatının %13’ü Çin tarafından gerçekleştirildiğini belirten Çinar, ‘Bu gelişme Rusya’nın Afrika’da silah satışına yönelik bir rekabet yarattığı düşünülse de her iki aktörün Afrika’ya yönelik politikalarının amaçları farklı olduğunu söylüyor.

Çin kıtaya yönelik daha çok ekonomik temelli politikalar gerçekleştirmeyi amaçlamadığını, askeri ve savunma konularındaki girişimlerini genellikle bu ekonomik amacını güvenceye alma kapsamında olduğunu söyleyen Çinar, ‘Rusya ekonomik alanda Afrika’da Çin ile rekabet edecek durumda değildir. Çin gibi Sanayi ve günlük kullanım ürünlerinde projeler gerçekleştirecek maddi imkana sahip değildir. Afrika pazarı Rusya için savunma ve silah sanayi açısından elverişli olarak yorumlanmaktadır. Diğer yandan Çin’in silah ve askeri malzemeleri henüz çoğu Afrika ülkesinde Rus ikameleri kadar kaliteli olarak değerlendirilmemektedir. Son olarak ise son yıllardaki Çin’in Afrika ülkelerine yönelik uyguladığı “borçlandırma” taktiği giderek artan bir şekilde Afrikalı liderler tarafından tepkiye maruz kalmaktadır. Bu noktada Kıta ülkeleri savunma ve askeri alanlarda yapılacak gelecek sözleşmeleri Çin haricindeki aktörlerle imzalamak isteyebilecektir. Bu noktada Rusya cazip bir tedarikçi olarak karşımıza çıkacaktır’ dedi.

Afrika- Türkiye İlişkileri

Türkiye, yapılan toplumsal araştırmalara göre Afrikalı halklar tarafından olumlu bir şekilde algılanıyorlar.

20. yüzyılın sonuna kadar Afrika ile ilişkilerimizde küçük ilerlemeler kaydedilirken, 1996 yılında Başbakan Necmettin Erbakan Mısır, Libya ve Nijerya’ya ziyaretler gerçekleştirdi. Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı 19 Eylül 1996 tarihinde, Erbakan’ın planladığı Sudan, Libya, Nijerya ve Güney Afrika ziyaretlerinin ülke çıkarına aykırı olduğu açıklamasını yapmıştı. Erbakan’ın Nijerya’ya gerçekleştirdiği ziyaret, Başbakan düzeyindeki ilk ziyaret olarak tarihe geçmişti.

1998 yılında Afrika ülkeleriyle siyasi, askeri, kültürel ve ekonomik ilişkilerimize bir ivme kazandırmak amacıyla ‘Afrika’ya Açılım Eylem Planı’ hazırlanmıştı. 2005 yılı ise hükümet tarafından ‘Afrika Yılı’ ilan edilmişti. Türkiye 12 Nisan 2005 tarihinde Afrika Birliği’nde (AfB) gözlemci ülke statüsü kazandı ve 5 Mayıs 2005 tarihinde Addis Ababa büyükelçiliğimiz AfB nezdinde akredite edildi. Ayrıca, Ocak 2008’de Addis Ababa’da yapılan X. AfB Zirvesi’nde alınan kararla, ülkemiz AfB’nin stratejik ortaklarından biri olarak ilan edildi. 2008 ve 2014 yıllarında Afrika-Türkiye zirveleri düzenlendi; üçüncü zirve ise 2019 yılında Türkiye’de gerçekleşti. Büyükelçiliklerimiz ve diğer kurumlarımızın temsilcilikleri hızlı bir şekilde artıyor.

RABİA AYKUT
www.milatgazetesi.com

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir