Dualar, Allah’tan işimize müdahale etmesini talep etmek veya Allah’ı etkilemek değildir. Bilakis, dua, varoluşumuzun ve fıtratımızın bir gereği olan kemale dair bir yöneliştir. Dua da bizatihi bir eylemdir veya bir başka ifadeyle eylemin bir parçasıdır. Dua, irademizi O’nun iradesine yaklaştırmak ve her şeyin O’nun her an tecelli eden zamansız külli inayetinden ve yaratmasından olduğu şuuruyla, yine O’nun hikmetine uygun olarak, dilekte bulunmaktır. Eylemin başında da yapılışında da, sonucunda da hep dua vardır. Önceden belirlenmiş bir şey olmadığı için de duamızla İlahi alemde değiştirdiğimiz bir şey yoktur aslında. Bilakis dua, kendi değişme, yükselme ve tamamlanma arzumuzun en aslî ifadesidir. Dolayısıyla, din de, ahlâk da, ibadet de, hayatımız da bir duadan ibarettir.

Rabbimiz, bu mübarek Kadir gecesinde, isim ve sıfatlarının tecellilerinden, bilhassa Affediciliğinden, bu eşsiz gecede hepimizi nasiplendir.
Bizleri; insan olmanın, akıl ve iman sahibi, Kur’an sahibi olmanın, var olmanın, nefes almanın, vatanın, bayrağın, istiklâlin, millet olabilmenin kadrini bilme bilincine eriştir.
Sorumluluklarımızı yerine getirme konusunda; zalimin zulmünden, ahmak ve hainlerin şerrinden, kınamasından korkmadan dimdik ayakta durup direnç göstermeyi, istikamet sahibi olmayı başarabilme kudreti ver.
Uğrunda mücadele edenleri senin ahlâkıyla ahlâklanma makamına yükselt. Şah damarımızdan yakın olduğun şuurunu her an hissetmeyi hepimize nasip et.
Bu mübarek günlerde bizleri; sıkıntılardan, hastalıklardan, dertlerden ve milli birliğimizi bozan her türlü sözlü ve fiili saldırılardan koru Ya İlahi.
Ya İlahi! Sen hem duamızın sebebi, hem irademizin gerçek sebebi, hem de varlığımızın sebebisin. Bizleri duasız bırakma Ya Rabbi. Duasız kalmak yok olmaktır, bizleri her an Sen’inle olma şuuruna ulaştır, Ya Rabbi.
Kadir gecemiz kutlu olsun.

Prof Dr İbrahim Maraş