19 Temmuz 1553 tarihinde İngiltere Tahtı’na Kral 8. Henry’in büyük kızı Mary Tudor çıktı; Mary Tudor’ın Taht’a çıkışının önemi, 8. Henry döneminde Papalık ile bağlarını koparmış, 6. Edward döneminde Protestan reformlarının sürdürüldüğü İngiltere’nin yeni kraliçesinin Katolik olmasında yatmaktadır. Katolik Kraliçenin hükümranlık dönemi İngiliz Protestanlar adına karanlık bir dönem olacaktır; zira yaklaşık 300 Protestan kazıklarda yakılmak suretiyle idam edilirken, bazı Protestanlar Kıta Avrupası’na göç edecek, bazıları ise korku ortamında din değiştirerek Katolisizme dönecektir.
İngiltere’nin Tahtı’na Katolik Mary Tudor’ın çıkmasının İskoçya’ya yansıması nasıl olmuştur? Bu soruya yanıt verebilmek için İskoçya’da o dönemdeki koşullara bakmak gerekir. İskoçya, Kıta Avrupası’nda 1517 yılında “Doksan Beş Tez” olarak bilinen çalışmasıyla Papalığı karşısına alan Luther’in önderliğinde başlayan Protestan reformasyon sürecinin etkilerinden muaf kalmamıştır. Luther’in görüşlerinin İskoçya’da yayılması hem Lutherci yayınların ülkeye girmesi hem de Kıta Avrupası’na gidip oradaki gelişmelerden etkilenen İskoçların ülkelerine döndüklerinde Protestanlığının tanıtımını yapmaları sayesinde olmuştur. Katolik olan Kraliçeleri Mary Stuart’ın Fransa’da yaşıyor olması nedeniyle, Kraliçe Naibi sıfatıyla Mary Stuart’ın annesi Mary Guise tarafından yönetilen İskoçya’da hanedanlık Katoliktir; Mary Guise Fransa’nın en güçlü Katolik ailelerinden birine mensuptur ve kızı Mary Stuart’ın daha çocuk iken gönderildiği Fransa’da yaşamasının nedeni de Fransız veliaht ile evlenmesinin öngörülmüş olmasıdır; bu evlilik 1558 yılında gerçekleşecektir. Katolik bir yönetim altındaki İskoçya’da Protestanlar gizli saklı da olsa ibadetlerini yerine getirmektedir; Kraliçe Naibi’nin ülkedeki Protestan varlığından habersiz olması mümkün değildir; üstelik Fransa’daki ailesi de kendisini İskoçya’daki Protestan varlığı konusunda uyarmaktadır; buna rağmen Kraliçe Naibi’nin Protestanları sindirmeye yönelik bir politika izlemediği söylenebilir. Mary Guise Protestanlığın Katolik İskoçya için çok büyük bir tehlike olamayacağını düşünmüş olmalıdır; neticede kızı Katolik Fransa’nın kraliçesi, Katolik damadı ise İskoçya’nın kralı olacak; evlilik yoluyla birleşen iki Katolik devlet için Protestan bir azınlığın varlığının önemi olmayacaktır. Ancak Mary Guise’nin İskoçya’daki Katolisizmin garantisi olarak gördüğü bu unsurlar, Mary Tudor’ın İngiltere’de yaşattığı vahşet ile, İskoçya’daki Protestanlar için tehlike çanlarına dönüşmüştür. Kraliçe Mary Stuart Fransız eşi ile İskoçya’yı yönetmeye başlamadan evvel, Mary Tudor’a benzeyebilecek bir monark ile yüzleşmeden evvel, önlem alınması gerektiğini düşünen Protestan Lordlar önce İskoçya’yı Protestanlaştırmak amacıyla bir grup oluşturmuş (Lords of Congregation), bu grubun desteğini alan Protestan halk ayaklanmıştır. Mary Guise de şiddete başvuran Protestanları yine şiddete başvurarak bastırmaya kalkınca İskoçya kargaşaya sürüklenmiştir. Fransız kuvvetler Mary Guise’a destek vermeke amacıyla İskoçya’ya konuşlanırken; artık Mary Tudor’ın vefatı ve Elizabeth Tudor’ın Taht’a çıkmasıyla Protestan bir monarka kavuşan İngiltere de Protestanlara destek vermek amacıyla İskoçya’nın doğu kıyılarını deniz gücü ile çevirmiştir. Mary Guise vefat edince, Kraliçe Mary Stuart’ın da Fransa’da olmasının yarattığı boşlukta, Parlamento İskoçya’da Protestan reformasyon sürecini başlatmıştır. Kraliçe Mary Stuart ülkesine döndüğünde bulduğu Protestan İskoçya olacaktır.
İskoçya’da Protestanlığın hızla yayılmış olmasını nasıl açıklayabiliriz? Bunu yapmak İngiltere’de Protestanlığın yayılmasını açıklamaktan çok daha zordur. İngiltere’ye Protestanlığı getiren Kral 8. Henry idi; Katolisizmi bastırmak ve Protestanlığı yaymak için monarşinin gücünü ve yasal düzenlemeleri kullandı. Oysa İskoçya’da Kraliçe de, annesi Kraliçe Naibi de Katolikti; İskoçya’da Protestanlığın “tepeden inmesi” söz konusu değildi. Bu nedenle bazı tarihçiler İskoçya’da Protestanlığın hızlı yayılışını halk arasında Katolik Kilisesi’ne karşı duyulan memnuniyetsizliğe ve ekonomik sorunlara bağlıyor. Bazı tarihçiler ise İskoçya’da Protestanlığa meyilin ülkedeki Fransız etkisine duyulan tepkiden doğduğunu düşünmekte. Hatta Protestan ayaklanmasının inanç kaynaklı değil, Kraliçe Mary Stuart’ın Fransız veliaht ile evlenme kararından dolayı siyasi kaynaklı olduğunu ileri sürenler var. Oysa İskoçya’nın Protestanlaşmasını Fransa’ya duyulan tepkiye bağlamak Fransa’nın rolünü abartmak olur. İskoçya üzerinde Fransız etkisi varsa da, bu etki yeni değildir; Mary Guise’nın yönetimine de has değildir. Yüzyıl Savaşlarına ve 14. Yüzyıla kadar geri gittiğimizde de İskoçya’da Fransız etkisini gözlemliyoruz. Kraliçe Mary Stuart’ın Fransız veliaht ile evlenmesi meselesi de yeni değildir; bu evlilik kararı 1548 yılında alınmıştır.
İskoçya için yeni olan İngiltere örneğinde Katolik bir kraliçenin Protestanlar için ne anlama gelebileceğini görmüş olmalarıdır. İngiltere’de yaratılan korku, sınırı aşmış, İskoçya’yı çatışmaya sürüklemiş; Fransa’dan dönen kraliçe ise Katolik bıraktığı İskoçya’yı Protestan bulmuştur.
Doç Dr Dilek Yiğit: İNGİLTERE’DE 1. MARY’NİN TAHTA ÇIKIŞININ İSKOÇYA’YA YANSIMASI
510 0

Kafkassam Editör
Yeni bir dünyaya uyanmak, dünyayı yeniden okumak isteyenler için, söylenecek sözü olanlar için merkezi Ankara’da olan KAFKASSAM’ı kurduk. Erivan, Bakü, Tiflis, Tebriz, Grozni, Moskova, Mahaçkale, Nazrin, Nalçik, Saratov, Ufa ve Sochi’de ofislerimiz temsilcilerimiz var. Kafkassam genelde kafkasya çalışmak için kuruldu Kafkasya genelinde çalışır. Ermenice Rusça Gürcüce İngilizce dillerinde yayın yapan kafkassam genç akademisyen ve stratejistlerle çalışmaya özen gösterir. KAFKASSAM’ın internet sitesi 2 Ocak 2010’da yayına girdi. İnternet sitesinde Kafkasya’daki ülkeler ve Türkiye ile ilişkileri hakkında makaleler, ropörtajlar, analizler ve yorumlara yer verilmektedir.