KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. Darbede Suudi parmağı!

Darbede Suudi parmağı!

Ömür Çelikdönmez Ömür Çelikdönmez - - 7 dk okuma süresi
490 0

Darbede Suudi parmağı!
ömür
Darbe kalkışmasının sis perdesi aralandıkça darbeyi planlayan üst akıl, finansörler ve kullanılan maşalar ortalığa döküldü. Türk kamuoyunun üzerinde pek durmadığı ve mevcut iktidarın konuşulmasından hoşlanmadığı bir husus mutlaka gündemde tutulmalı. Fistanlı Suud hanedanını karşılamak için kuyruğa girenlerin sorgulaması gereken önemli bir ayrıntı bu. Hatırlayacak olursanız Darbe girişimi öncesi 2 kez gizlice Türkiye’yi ziyaret eden General John F. Campbell’ın hem Erzurum’da hem de Adana’daki İncirlik Üssü’nde sır görüşmeler gerçekleştirdiği deşifre edilmişti.

TSK içerisinde görev yapan tüm subay kadrosunun eğilimleri konusunda hazırlık sürecini yöneten isim ABD’li General Campbell idi. İncirlik’te TSK’nın bütün subaylarını fişleten ABD’li John F. Campbell Mart 2016’da emekli oluncaya kadar ve emekli olduktan sonrada darbe girişiminin başını çekti. İncirlik üssünde darbeci subaylarla düzenlediği toplantılara adı açıklanmayan bir Ortadoğu ülkesi ordusundan üst düzey bir askeri görevlinin katıldığı, darbecilerin sorgu tutanaklarında yer almıştı.

Darbecilerin üstlerinde çıkan 1 dolarların sembolik değeri olduğu kadar seri numaraların gizli bir misyonun mensubu olarak bu kalkışmanın içindeki komuta kademelerini belirten anlamı olduğunu duymayan kalmadı. Amerika’daki meczubun sözde bereket amaçlı okuyup üflediği söylenen dolarların hikâyesi, aynı zamanda ABDli kartellerin Türkiye ekonomisi üzerindeki spekülasyonlarını da kapsamıyor mu? Dolarları taşıyanların dolarların üzerinde yazan In God We Trust (Tanrı’ya Güveniriz) sözüne iman ettiklerine hiç şüphe yok.

Bu Tanrı’nın ABDnin temsil ettiği küresel siyasi ve ekonomik güç olduğu malum. İşte bu güce tapanlara yüzyıllar öncesinden Endülüs Müslümanlarından Şeyhül Ekber Muhiddin Ekber, sizin taptıklarınız benim ayaklarımın altında dememiş miydi? Biz Müslümanlarda La ilahe illallah demiyor muyuz? Türkiye’deki darbe kalkışması sırasında kanlı savaşı In God We Trust diyen Amerikancılar değil La ilahe illallah diyen Müslüman halk kazanmadı mı? Demek neymiş her şeye kadir olan Amerika değil her şeye kadir olan Âlemlerin Rabbi olan Allah imiş.

CIA beslemesi cuntacılara verilen sadece 1 Dolar değil. Örgütlenme aşamasında aday darbecilerin satın alınarak ikna edilmesi amaçlı dağıtılan milyonlarca doların kaynağı da belli oldu. Darbecilerin özel kasalarında bulunan dolarların Nijerya bankası kanalıyla CIA ekibince ulaştırıldığı ortaya çıktı. Nijerya bankasına paranın Suudi Arabistan kaynaklarından transfer edildiği söyleniyor. Şimdi dolarlar Türkiye ekonomisinde çoktan dolaşıma sokuldu bile. (Bkz http://www.kafkassam.com/turkiyeyi-avrasyadan-atlantik-rotasina-ceviremediler.html)

Suudilerin darbeye katkılarıyla ilgili bir başka Arap ülkesinin iddiaları var. Katar’ın eski Emiri Hamd Bin Halife Alisani Arabistan’ın Türkiye’deki başarısız darbe teşebbüsünde eli olduğunu söylüyor. Arabistan Dışişleri Bakanı Adil Elcebir’in Türkiye’deki darbedeki rolünü şiddetle kınayan eski Katar Emiri, “Elcebir Türkiye’deki olaylar karşısında sustu, zira neler olabileceğini biliyordu” diyor. Katar Savunma Bakanı Halid El-Atiyye, Suud Prenslerinden birisinin ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden iki askerin darbe girişiminden haberdar olduklarını ancak Türk yetkililere bu istihbaratı iletmedikleri için sorumlu olduklarını belirtiyor. Bu iddialara göre Suudi Arabistan’ın Türkiye’deki Büyükelçisi Adil Sirac, İncirlik’teki Fransız ve ABD’li generallerden bu bilgiyi aldı, ancak Türk yetkililerle paylaşmadı. Darbe girişiminin tarihi Ağustos olarak belirlenmişti ancak bilinmeyen sebeplerle 15 Temmuz’da yapılmış. Vay hainler vay, vay satılmışlar vayyy!

Türkiye’deki darbe girişiminin arkasında BAE ile Mısır’ın olabileceği ileri sürüldü. Yürümekten aciz görüntüleri tv ekranlarından bilinen, sözde şeker ve yüksek tansiyon hastası, terör örgütü başı Fetullah Gülen’in darbeden kısa bir süre önce Birleşik Arap Emirliklerini (BAE) ziyaret etmesine ne demeli? Haberin kaynağı Kudüs merkezli Breitbart Jerusalem gazetesi. Breitbart Jerusalem’e konuşan ve isminin yayımlanmasını istemeyen bir Arap istihbarat yetkilisi, “Türkiye, Fethullah Gülen’in geçen hafta darbe girişimi planına son şeklini vermek için BAE’yi ziyaret edip etmediğini sorguluyor. Cuma gününden bu yana Türkiye, BAE ve Mısır’ın darbe girişimiyle bağlantısını gösteren her türlü kanıtı gözden geçirdi.” bilgisini paylaşıyor.

Arap istihbarat yetkilisine göre; Eğer Gülen BAE’yi gerçekten ziyaret ettiyse, Türkiye’nin somut delil elde etmiş olacak. Yine aynı habere göre Ankara, Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah El Sisi ve BAE Veliaht Prensi Muhammed Bin Zayed’in danışmanı, eski Filistinli üst düzey yetkili Muhammed Dahlan’ın oynadığı rolü de araştırıyor. Zira Türkiye, Dahlan’ı Müslüman Kardeşler karşıtı uluslararası ağın en önemli ismi olarak görüyor. Mısır’ın, geçici üyesi olduğu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) Türkiye’deki darbe girişiminin kınanmasıyla ilgili açıklama yapmasını engellediği iddiası basına yansımıştı. Ancak Kahire, bu haberleri yalanlamıştı. (Bkz. http://rudaw.net/turkish/middleeast/18072016)

Bu haberlerin doğruluğunu teyit eden gelişme Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensuplarının Mısır’da toplanmaya başladığı ve Kahire’yi bölge karargâhı olarak kullanacağı istihbaratı. Mısır Başbakanı İsmail Şerif’in, FETÖ lideri Gülen’den iltica talebi gelmediğini, ancak bir talep gelmesi halinde bunu değerlendireceklerini söylemesi, Mısır’ın Türkiye’ye yönelik düşmanca yaptırımlar içinde olduğunu gösteriyor. Suudilerin ise Mısır ve BAE üzerinden Türkiye’yi ABD’nin kucağına düşüreceğine kim ihtimal verirdi ki?

Ömür Çelikdönmez
Twitter:@oc32oc39
omurcelikdonmez@hotmail.com

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir