Ülkemizde 2023 Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlere giderken muhalif partilerin birliktelik içerisinde ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ önerisiyle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne karşı anti tez ortaya atarak kamuoyuna karşı propaganda sürçlerine kollektif bir şekilde hız verdiler. Güçlendirilmiş parlamenter sisteminin statüko ve eski düzenin yeniden makyajlı bir şekilde servis edildiği hakikatinden yola çıkarak bu tezin merkezi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin hareket kabiliyetini kırmak olduğu gerçeğini unutmamak gerekiyor.
Finansal gücü temin ederek kurtarıcı modunda yeni kurularak siyaset arenasında yer almak için iktidar ve hukumet sistemini eleştiren ve başka hic bir yol izlemeyen mini partilerin izlediği yol yol değildir. Bu manada proje eksenli çözüm odaklı ve sağlam ve sağlıklı kadroların kabil bir şekilde tezahür etmesi önem teşkil ediyor.
Nitekim bir sistemsel geçişle birlikte hızla ilerleyen bir ülkede eskiden medet beklemek doğru değildir. Nitelikli olan adım mevcut yeni sistemin güçlü bir ivne kazanması için adım atmak olmalıdır.
Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemi bizleri geleceğe emin ve dogru bir şekilde taşıyacak devlet politikası olarak bakmak lazım Parlamenter sisteme geçiş beklentisi devletimizi ve milletimizi çağın öncüsü olmaktan alı koyma hedefinde olduğu gerçeğini unutmamamız gerekiyor.
Bu hususta sistemli bir şekilde oluşacak çalışma programıyla birlikte muhalif düşüncelerin tüm tezleri çürütülürken aynı zamanda yeni hükümet sisteminin güçlendirilmesi sağlanmalıdır.
Bu yüzden kamu sisteminde kurumlar kendi kurumsal faaliyetlerini yerine getirirken çok aşamalı iç denetimden geçerek sonuca ulaşması en doğru adım olacaktır. Bu vesileyle devletimiz güçlü bir hareket kabiliyetine erişirken her alanda otokontrol dengesi güven içinde ele alınacaktır.
Bunun için;
Millî güvenlik stratejileri şarktan garba ülkemizin her alanında hassasiyetle ele alınmalıdır. Emniyet, güvenlik, İstihbarat çarkı güçlü bir koordinasyonla çağa öncü olan bir Türkiye için yol almalıdır.
İstikrarlı hükümet politikalarıyla devletimiz güçlendirilmelidir. Proje eksenli ve temelinde kamu sistemi ile vatandaşı güçlü bir şekilde kalkındıracak adımlar atılmalıdır.
Stratejik bir şekilde yasama ve yürütme koordinasyonu artırılmalıdır. Bunun için 1. Cumhurbaşkanlığı yardımcısı sadece bu alandaki süreci yürütmek üzere sorumluluk sahibi olmalıdır.
Her zaman Ar-Ge eşliğinde ve saha incelemeleri doğrultusunda ekonomi politikalar güçlendirilmelidir. İşletmelerin ana sektörleri ile işbirliği eşliğinde kamu yönetimi+stk+büyük, orta, küçük işletmeciler+Üniversiteler ile ortak bir kanat ekseninde yol almalıyız.
Kamu yönetiminde tasarruf politikalarıyla ülkemizde israf önlenmelidir. Bu manada daha nitelikli bir plan ve program eşliğinde yol almalıyız.
Adalet ve nizam içerisinde İslam ve Türk İslam medeniyeti ekseninde sosyal ve kültürel faaliyetlerde millî sivil toplum stratejileri denetim ve koordinasyon süreçleri temin edilmelidir.
Bu minvalde bu adımlar Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde ‘‘Türkiye Yüzyılı Vizyonu’’ temel hedefleri arasında yer almalıdır.
Nitekim bu derece hassas bir sistem içerisinde işlevsellik gösteren kamu yönetimi ve yürütme erkinin tüm görevlerini Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle başarılı bir şekilde yerine getirilirken Cumhurbaşkanı yardımcılarının sayılarının kurumsal ve teşkilatlı bir çatı altında planlanması önem teşkil ediyor.
Aynı zamanda tüm kamu kurum ve kuruluşları ve yerel yönetimler açısından Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine göre entegrasyon ve dönüşümler hızlı bir şekilde gerçekleşip kurumsal hafızada yeni sisteme göre revize edilmelidir.
Ayrıca üniversiteler, yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşlarının kurumsal teşkilat yapılarının da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine göre teşkilat stratejilerini yenileyerek çağın koşullarına etkin bir şekilde ilerlemek için adım atılmalıdır.
Bilgi güçtür, deneyim bilgiyi daha güçlü hale getirir, bilgi ile şekil alan gücün deneyimle buluşması “Devlette Devamlılık” İlkesi doğrultusunda ilerlemeye hız kazandıracaktır.
Değişen bir dünya, gelişen bir kamu sistemi ile ilerlerken teknolojik gelişmeler evresinde “Yapay Zeka” ile bir çok işlemlerin hızlı bir şekilde gerçekleştiği günümüzden geçiyoruz. Bir avukat yapay zeka ile savunma hazırlayabiliyor, bir mimar yapay zeka ile gizide bir projeyi çizim yapıyor, bir işletme yapay zeka ile güvenlik sistemini denetleyebiliyor. Burada hassas konu yapay zekaya doğru soru ve doğru bilgi eşliğinde sonuç alma kabiliyetinin süreçlerinı kolaylaştırdığı bilinen bir gerçektir.
Nitekim Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemi de bir yapay zeka modeli gibi ele alınmalıdır. Burada doğru soru doğru adım ve doğru istikamet üzere yol almaya gayret ettiğimizde zaman ve masraf kaybı önlenmiş bir şekilde başarılı sonuçlara ulaşmamız vesile olacaktır.
Sistemsel sorunlar için çözüm sistemsel çözümlerle olur. Sistemi en iyi analiz eden toplum kitlesi ve millet bütünlüğüdür. Çünkü sorunları yaşayan insan, yaşatan insan en nihayetinde çözecek olanda insandır.
Serdar Bozdoğan
Stratejist
