KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Türkiye
  4. »
  5. Çözüm Süreci’nde Göç Etmek Zorunda Kalan Türkler

Çözüm Süreci’nde Göç Etmek Zorunda Kalan Türkler

Hasan Oktay Hasan Oktay - - 4 dk okuma süresi
327 0

Çözüm Süreci’nde Göç Etmek Zorunda Kalan Türkler
​AKP, iktidara gelmesinden sonra ülke içinde konumunu güçlendirerek, muhaliflerini pasif hale getirdikten sonra Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri olan terör sorununu çözmeye koyuldu. Ancak Çözüm Süreci için oluşturulan yol haritasının hatalarla dolu olması ve atılan yanlış adımlar neticesinde PKK, Doğu ve Güneydoğu’da güçlendi. Ayrıca PKK’nın siyasi uzantıları aldıkları oyları arttırırken bu terör örgütüne olan sempatinin Batı illerine yayılmasını sağladı.
​Seçim için özellikle HDP tarafından oluşturulan propagandanın ana teması “barış, kardeşlik, özgürlük”tü. Ancak Türk demokrasisinde bu söylemleri dile getiren HDP ve PKK, Çözüm Süreci’nin kendilerine sağladığı avantaj sayesinde Doğu ve Güneydoğu’da halk üzerinde baskı kurmaya başladı. Örnek olarak bölgede MHP, CHP ve AKP’ye oy veren insanlar PKK’nın hedef tahtasına oturtuldu. Ayrıca Çözüm Süreci’nde yapılan yerel seçimlerde HDP dışında partilere oy veren birey ve aileler tehdit ediliyordu. HDP’ye oy vermeyeceği bilinen ailelerin, özellikle Türk ailelerin, seçim zamanında oy kullanması engellenmeye çalışılıyordu. Bu tehditlerin önüne geçmek için birçok aile polis ve asker korumasında oy kullanmaya götürülmek zorunda kaldı.
​PKK, bölgede o kadar güçlendi ki artık AKP’li belediyeler ve encümenler bile çalışamaz hale geldi. Örnek olarak seçimlerde AKP’yi destekleyen ve bu partiden encümen olan birçok kişi kaçırılmaya başlandı. Bir süre sonra serbest bırakılan bu kişiler doğru düzgün bir gerekçe göstermeden sudan bahanelerle hem encümenlikten hem de parti üyeliğinden istifa etmekteydi.
​Yukarıda da bahsedildiği gibi PKK’nın en önemli hedeflerinden biri de Türk ailelerdi. HDP, 7 Haziran seçimlerinde, özellikle ilçelerde yapılan mitinglerde Türklere “Ey Azeri, Karapapak ve Türk kardeşlerim! Bildiğiniz gibi bizim seçimlerdeki ilk amacımız barajı geçmektir. Eğer ki barajı geçemezsek sonuçlarına katlanırsınız!” diye seslenerek açıkça halkı tehdit etmekteydiler. Halk tehdit edilirken yıllarca PKK’da bulunan daha sonra yakalanarak hapse atılan ve son olarak sahte Ergenekon Davası’nda Türkiye Cumhuriyeti 26. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ aleyhinde gizli tanık olan Şemdin Sakık’ın kardeşi Ağrı Belediye Başkanı Sırrı Sakık’ta bulunmaktaydı. Barış, kardeşlik ve demokrasi söylemlerini dillerinden düşürmeyen bu isim, Türkler tehdit edilirken susmaktaydı.
​PKK ve HDP tarafından kendilerine uygulanan baskılar nedeniyle Türk aileler yaptıkları bazı şikâyetlerden herhangi bir sonuç alamayacaklarını ve güvenlik kuvvetlerinin olaylar karşısında pasif davrandıklarını gördükleri zaman artık yıllardır bulundukları topraklarını zorunlu olarak satmaya ve göç etmeye başladılar. Örnek olarak Ağrı ilinin Taşlıçay isimli küçük bir ilçesinde Çözüm Süreci boyunca PKK’nın baskısına dayanamayarak göç etmek zorunda kalan ailelerin sayısı ilçe merkezinde 100’e yakındır. Köylerden göç eden ailelerin sayısı yaklaşık olarak 300’e yakındır. Bulundukları topraklardan göç etmek zorunda kalan aileler nedeniyle nüfus dengesi iyice bozulmaya başladı. Yaşanan bu olaylar neticesinde PKK’nın karşısındaki muhalifler daha da zayıfladı. Çözüm Süreci’nin bozulmasıyla PKK’lılara ve terör örgütü sempatizanlarına karşı başlatılan operasyonlar sonrasında yaşanan göç azaldı. Ancak bölgenin tamamıyla huzura kavuşturulamaması göçün devam etmesine neden olmaktadır.Emrah Kaya/kafkassam uzmanı

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir