İran Koruyucular Şurasının teyit ettiği ve seçim kurulunun nihai olarak ilan ettiği listede yer alan 7 adaydan biri olan Ebrahim RAİSİ önümüzdeki seçimlerde rakipleriyle yarışacak. Raisi geçen dönem cumhurbaşkanlık seçimlerinde Hasan ROHANİ’ye yenildikten sonra İki dönem yargı başkan yardımcılığı yaptıktan sonra dini-siyasi lider Ali HANENEİ tarafından yargı başkanlığına atanmış ve bu seçimlerde yeniden yürütmenin başına geçmeye adaylığını ilan etmiştir. Peki, aynı zamanda din adamı ve molla olan Hüccetü-l İslam Ebrahim RAİSİ kimdir ve halk nezdinde nasıl tanınıyor sorusuna bu yazımızda kalemimizin döndüğü kadar yanıt vermeğe çalışacağız.
Yazımızın başlığından da belli olduğu gibi İran halkının çoğunluğunda Raisi’ye karşı nefret ve öfke mevcuttur. Raisi’ye karşı bu nefret ve güvensizlik daha önceki seçime kadar henüz bu kadar yaygın değildi çünkü kitle içinde geniş bir biçimde tanınmıyordu. Fakat ne zaman ki Raisi ismi Cumhurbaşkanı adayı olarak ortaya çıktı o döneme kadar kısıtlı bir çevrede tanınan Raisi geniş kitle tarafından araştırılmaya ve tanınmaya başlandı. Haliyle geçmişe doğru bulunduğu makam ve mevkiler ve bu mevkilerde yaptıkları ortaya çıkıp kitle tarafından öğrenilince doğal olarak öfkede büyüdü ve toplum büyük bir tedirginliğe büründü.
2017 yılında yenilince kısmen psikolojik olarak rahatlama yaşayan İran halkı 4 yıl sonra daha da şiddetli bir biçimde tedirgin olmuş durumda çünkü geçen seçimlerin aksine bu seçimlerde bir önceki yazımızda da yazdığımız gibi Hamenei, Koruyucular Şurası ve Devrim Muhafızları tarafından yapılan seçim mühendisliği sonucu Raisi’nin yürütmenin başına geçmesi kaçınılmaz görünüyor.
Peki, Raisi’ye karşı bu öfke tam olarak neden kaynaklı sorusuna cevap vermeden önce kısa bir şekilde başlıklar halinde bir özgeçmişi ortaya koyup hemen ardından bu öfkenin esas kaynağını açıklamaya çalışacağım.
Ebrahim RAİSİ 1960 İran’ın Horasan eyaletinin Maşhad kentinde doğmuş.
15 yaşına kadar doğdu şehirde ondan sonra da Kum kentinde bulunan dini medreseye gönderilmiş. 1979 yılında İslam devriminden sonra kurulan İslam Cumhuriyetinde 18 yaşında bulunmasına rağmen yeni kurulan İslami mahkemelerde Tahran’a neredeyse bitişik olan Karaj şehrinde Yardımcı yargıç olarak atanıyor. Bundan sonraki dönemde aşağıda anlatacağımız gibi Karaj ve Hamadan ve Tahran şehirlerinde inkılap savcısı, başsavcı ve İslami hakim olarak devam etmiştir. Sonra merkez inkılap savcılık yardımcılığı yapmıştır.
Ebrahim Raisi’nin bulunduğu önemli makamlarından bir kaçı:
Ülke başsavcılığı
10 yıl süreyle yargı yardımcılığı
10 yıl süreyle ülke müfettişlik kurumu başkanlığı
Radyo ve televizyon kurumu denetleme şurası başkanlığı
Ülkenin yüksek insan kaynağı seçimi üyeliği
Tahran savcılığı
Hamadan eyaleti savcılığı
Standart idaresi şurası üyesi
Petrol yüksek şurası üyesi
…
Şimdiki makamları ve sorumlulukları:
İran islam Cumhuriyeti Yargı başkanı
İran İslam Cumhuriyeti Düzenin maslahatını(yararını) Teşhis konseyi üyesi
İran İslam Cumhuriyeti Liderlik Uzmanlar Meclisi Başkan Yardımcısı
Milli Güvenlik Yüksek Şurası
Kültürel Devrim Yüksek Şurası üyesi
Fakat tüm bu makamlar ve sorumluluklara rağmen dönemin dini lideri Humeyni tarafından kendisine verilmiş olan bir görev var ki yazımızın başında da işaret ettiğimiz gibi halk arasında yıllardır köklü bir nefrete sebep olmuştur. Ebarhim RAİSİ 1988 yılında Ayetullah Humeyni tarafında başka üç kişiyle birlikte şimdiye kadar belki de hiçbir ülkenin tarihinde eşine benzerine kolay kolay rastlayamayacağımız bir memuriyet için görevlendirildi. İran yakın tarihinde 67 idamlarıyla meşhur olan bu memuriyette Humeyni bu dört kişiye İran hapishanelerinde daha önceden siyasi suçlardan hüküm giymiş ve hükümleri kesinleşmiş mahkumları yenide sorgulayarak pişman olmayanları idam etmeleri için görevlendirmiştir. Ölüm heyetine meşhur olan bu heyet sadece birkaç ay içinde binlerce hüküm giymiş mahkumu sorguladıktan sonra aynı gün ve hatta aynı saatte yan odalarda asarak idam ettiler. Bu olay Raisi’nin uluslararası camiada ABD ve İngiltere ve bazı Avrupa ülkeleri tarafından İnsan haklarını açık ihlal suçundan ambargoya alınmasına neden olmuştur.
Raisi’nin katıldığı geçmiş seçimde dönemin lideri Humeyni’nin yerine geçecek olan veliaht, Ayetullah Montazeri’nin oğlu vefat eden babasının bir ses kaydını yayınlayarak bu konuyu gündeme getirmişti. Söz konusu bu ses kaydında Montazeri o dönemde yaşanan bu olayı İran İslam Cumhuriyetinin tarih karşısında yaptığı en büyük cinayeti olarak nitelendiriyor ve yargılanacağını söylüyor.
Celal RUŞEN
KAFKASSAM- İRAN MASASI
Celal.rushen.a@gmail.com