KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. Bulgaristan’da Müslüman Türklere Todor Jivkov zulmü hortladı!

Bulgaristan’da Müslüman Türklere Todor Jivkov zulmü hortladı!

Ömür Çelikdönmez Ömür Çelikdönmez - - 10 dk okuma süresi
457 0

1944’te Sovyet birlikleri tarafından işgal edilen Bulgaristan’da 1946’da yapılan referandum sonunda halk cumhuriyeti seçince, Kral 2. Simeon ve ailesi ülkeden ayrıldı. Sonrasında komünist parti yönetimi ele geçirdi. 1954’te Komünist Parti lideri Todor Jivkov’un 35 yıl süren iktidarı başladı. Jivkov yönetiminin son yıllarında, özellikle Türk azınlığa yönelik uygulamalar gündem oluşturdu. Toplama kamplarında binlerce Türk’e sistematik işkence uygulandı. Bunlardan Belene en çok tanınanıydı. Türklerin Bulgarca isimler almaya zorlanmasıyla dünya kamuoyunun dikkatini çeken bu süreç sonunda, ülkedeki onbinlerce Türk 1989’da Türkiye’ye göç etti. Türklerin göçü Bulgaristan yönetimini zor durumda bıraktı, ekonomik kriz büyüdü. Bu olaylardan kısa süre sonra Jivkov görevden ayrılmak zorunda kaldı. Diktatörler çağının sonuna gelinmişti. Komünizm döneminin sona ermesiyle Bulgaristan demokrasi ve piyasa ekonomisine geçiş yaptı. Uyum sağlanamadı ve sancılı bir dönem yaşandı. Bulgaristan siyasi istikrarsızlık ve grev dalgaları ile sarsıldı. Bulgaristan Sosyalist Partisi adını alan Komünistler, siyasette nüfuz sahibiydi. Reformlar konusunda elle tutulur bir ilerleme sağlanamıyordu. Bulgaristan 1997 sonrasında ise İvan Kostov’un başa gelmesi ile siyasi istikrara kısmen de olsa kavuştu.(1)
Yahudilerin gönül dünyasında Adolf Hitler’in karşılığı neyse Bulgaristan Türkleri içinde Todor Jivkov benzer şeyleri ifade eder. Çünkü Jivkov’un ismi Türklere zulümle özdeşlemiş, zulmün markası. Todor Jivkov 7 Eylül 1911’de Sofya’dan yaklaşık 60 kilometre uzaklıktaki Pravets köyünde doğdu. 1932’de Bulgar Komünist Partisi üyesi oldu. 1948 sonrasında merkez komitesinin üyesi seçildi. Bürokraside hızla tırmandı. 1954’te birinci sekreter 1962’de bakanlar kurulu başkanı, 1971 yılında ise devlet kurulu başkanı oldu. Atatürk’ün hayata gözlerini yumduğu gün olan 10 Kasım 1989’da bütün görevlerden ve 1990’da göz altına alındı. Kabarık bir suç dosyasından yargılandı. 33 yıl süren bir dönem böyle kapandı gitti. Jivkov’un 1953-1964 döneminde siyasetteki yükselişi nesil değişikliği ile ilgilidir. Değişik ekonomik denemeler ve büyük ağabey Sovyetler Birliği ile sıkı bağlar dönemidir. Yönetimi sırasında sürekli sosyalist modelin balonunu şişirir. Bu model fakat üç kez ülkeyi iflas eşiğine getirir. İlk ekonomik kriz 1960’da yaşanır. O zaman ülkenin altın rezervi gizlice Sovyetler Birliğine satılır. Ondan sonra 1977-1979 yılında Batılı bankalara 6 milyar dolar borçlanılır. Bu da ikinci krizdir.
Üçüncü kriz 1989 yılında olur. O sırada Bulgaristan’ın 11 milyar dolar dış borç ve 20 milyar dolar iç borcu vardır. Tarım iflas etmiş, asker, sanayi borçlu, döviz kaynağı yok. Bir tek istisna dışticaret şirketleridir. Onlar ise devlet istihbarat tarafından kontrol ediliyordu. Jivkov savcılar önünde ülkenin ekonomik çöküşünü itiraf eder ama bunu topluma açık bir şekilde yapmaz. Jivkov görevini kötüye kullanmaktan ve 26 milyon levadan fazla paranın yağmalanmasından dolayı da yargılanır. Türklerin ahı da tutmuştur. 1990 yılında Jivkov Bulgaristan Türklerinin zorla isim değiştirilmesi ve göçe sürüklenmesiyle suçlanır. 18 Ocak 1990’da tutuklanan Jivkov’a bir kaç ay sonra ev hapsi uygulansa da göstermelik olduğu ortadadır. 25 Şubat 1991’de yasadışı daire, araba, para dağıtımına ait dava açılmıştı. 1992’de Yüksek mahkeme Jivkov’u 21 milyon levanın yağmalamasından dolayı 7 yıl hapis cezasına çarptırdı. 1993’te ölüm kampları için dava başlatıldı. 1994’te Jivkov ve daha 22 kişi, sol işçi örgütlerine yardım sağlamak için 244 milyon levanın yağmalanmasından dolayı yargılanıyordu. Anayasa mahkemesi bu iki dava ile ilgili yağmalama suçları kabul etmemişti. Aynı şekilde isim değiştirme sürecine ait davada da aynı karar verilmişti. Jivkov 5 Ağustos 1998’de öldü.(2)
Avrupa genelinde sağ popülizm son yıllarda giderek güçleniyor. Mesela Almanya’nın Bavyera eyaletinde kamu kurumlarına haç asma zorunluluğu getiren yönetmelik yürürlüğe girdi. Yönetmeliğe göre, eyalette bulunan kamu binalarının girişlerine haç asılacak. Uygulama, federal hükümete ait kurumları kapsamıyor.(3) Bulgaristan’da Aşırı sağcı söylemleriyle tanınan Birleşik Vatanseverler ittifakı, Başbakan Boyko Borisov’un üçüncü kabinesinde koalisyon ortağı olarak yer alıyor. Ülkelerini Avrupa’ya gelen mülteciler karşısında “Hristiyanların cephe devleti” olarak konumlandıran Birleşik Vatanseverler, 2017 yılındaki seçimlerde oyların yüzde 9,3’ünü alarak mecliste 27 koltuk elde etti. İttifak, Başbakan Borisov’un önceki iki kabinesine de dışarıdan destek vermişti.(4)
Kara kuşak sahibi bir karateci ve milli karate takımının da eski teknik direktörü olan Borisov ilk kariyerinde itfaiyeciydi. Komünizm çöktüğünde bir özel güvenlik şirketi kurdu. Korumalık yaptığı liderler arasında devrilen diktatör Todor Jivkov ve uzun yıllar sürgünde yaşayan eski Kral Simeon Saxe-Coburg-Gotha vardı. Saxe-Coburg-Gotha 2001’de Başbakan seçilince, Borisov’u İçişleri Bakanlığı’nda en üst düzey görevlerden birine getirdi. Borisov bu dönemde kendisine güçlü bir yönetici imajı çizdi. Onu eleştirenler ise popülizme başvurduğu suçlamasında bulunuyor; iddialı şekilde tanıtılan girişimlerinin, organize suçu baltalamada somut bir ilerleme kaydetmediğini belirtiyor. Borisov 2005’te milletvekili seçildi. Ancak bir kaç ay sonra bu görevden istifa ederek Sofya belediye başkanlığına aday oldu. Bu göreve seçildikten sonra da kısa adı GERB olan Bulgaristan’ın Avrupa’da Kalkınmasını İsteyen Yurttaşlar partisini kurdu. İşte bu Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov; geçtiğimiz günlerde Vatikan’da Katoliklerin ruhani lideri Papa Francis ile görüştü.(5)
Birkaç hafta sonra Bulgaristan’da Eski Zağara İl Belediyesi, Türk-Arap kökenli olduğu gerekçesiyle 838 yer adını değiştirerek Bulgarca isimler verdi. Belediye Meclisi, aşırı sağcı, ırkçı ve milliyetçi partilerin hazırladığı, bazı yerlerin isimlerinin değiştirilmesini öngören kararı onayladı. Karara göre, isimleri Türk-Arap kökenli olduğu iddia edilen 51 ilçede bulunan 838 yerin adı değiştirilerek Bulgarca isimler verildi. Kararın gerekçesinde, Türk-Arap kökenli yer adlarının çağdaşlaştırıldığı ileri sürüldü. Bulgaristan Müslümanları Başmüftülüğü, Belediyenin kararına tepki gösterdi. Başmüftülük, yayımladığı bildiride, Eski Zağara Belediye Meclis kararının, ülkede 1989 yılına dek iktidarda bulunan devrik diktatör Todor Jivkov rejiminin ülkedeki Türk ve Müslümanlara karşı yürüttüğü asimilasyon kampanyasını anımsattığı ifade edildi. Karardan büyük endişe duyulduğu belirtilen bildiride, “Dilin doğal alanına siyasal bir istilada bulunan karar, Bulgaristan’daki çok kültürlü toplumunun dini ve etnik hoşgörü anlayışını zedeleyecek.” ifadeleri kullanıldı.(6)
Bulgaristan Müslüman Türklerle uğraşacağına her geçen gün kötüye giden ekonomisini düzeltsin. Bulgaristan AB Konseyi Dönem Başkanı. Avrupa Merkez Bankası (ECB) geçen hafta yayınladığı raporda Bulgaristan’ın Avro Bölgesi’ne hazır olmadığı dile getirdi. Rapora göre Bulgaristan, formal kriterleri yerine getirmekle beraber, yumuşak tabir edilen faktörlerde eksik. ECB’ye göre Bulgaristan’ın başarısız olduğu konular, merkez bankasının bağımsızlığı ve yolsuzlukla mücadeledeki başarısızlığı.(7)
Bakınız:
1- https://www.bbc.com/turkce/ozeldosyalar/2011/03/110303_bulgaristan_rehber
2- http://bnr.bg/tr/post/100596105/1998-yili-todor-jivkov-bir-diktatorun-sonu
3- http://www.internethaber.com/bavyerada-kamu-kurumlarina-hac-zorunlulugu-1876782h.htm
4- http://ajansbg.blogspot.com/2018/05/sag-populist-partiler-bulgar-meclisinde.html
5- http://www.kosovaport.com/bulgaristan-basbakani-borisov-papa-ile-gorustu/
6- http://www.dunyabulteni.net/manset/423136/bulgaristanda-yer-isimlerine-irkci-duzenleme
7- https://www.eurotopics.net/tr/200346/bulgaristan-avro-boelgesi-ne-hazir-mi
Ömür Çelikdönmez
Twitter: @oc32oc39

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir