KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Türkiye
  4. »
  5. Bulduk Özdemir: AB’nin STRATEJİK PUSULASI

Bulduk Özdemir: AB’nin STRATEJİK PUSULASI

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 5 dk okuma süresi
377 0

AB’nin yeni güvenlik doktrini olarak da adlandırılan “Stratejik Pusula” liderlerin onayına sunulmadan önce, savunma ve dışişleri bakanları tarafından Brüksel’de hafta başında yapılan toplantıda kabul edildi.
AB üye ülkeleri, Stratejik Pusula ile ilk kez ortak güvenlik ve savunma vizyonu ile hedeflerinin ayrıntılı bir şekilde sıralandığı bir stratejik belge kabul etmiş oluyor.
AB bu belgede hedeflenen adımları atarak, krizler karşısında daha hızlı ve kararla bir şekilde hareket etmeyi, hızlı değişen tehditler karşısında yurttaşlarının güvenliğini sağlamayı, küresel bir aktör olabilmek için ihtiyaç duyulan askeri yetkinlikler ve teknolojilere yatırım yapılmasını, ortaklarla da ortak hedeflere ulaşabilmeyi amaçlıyor.
2030 yılına kadar krizlere hızlı yanıt vermeyi amaçlayan AB, 5 bin kişiden oluşacak “hızlı intikal gücü “nün kurulacağını duyurdu.
47 sayfalık Stratejik Pusula belgesinde Türkiye’ye, “Karşı Karşıya Bulunduğumuz Dünya” başlığını taşıyan ilk bölümde, “Stratejik Çevremiz” alt başlığı altında yer veriliyor.
AB, bölgemiz ve Türkiye ile ilgili tanımlamalarında bilindik, tek taraflı, önyargılı ve egemenlik haklarımızı dikkate almayan kibirli bir tavır sergiliyor.
Bölge ve Türkiye ile ilgili; “Tehlikeli bir karışım teşkil eden silahlı saldırganlıklar, yasa dışı ilhaklar, kırılgan devletler, revizyonist güçler ve otoriter rejimler ile karşı karşıya bulunmaktayız” deniliyor.
Belgede, AB’nin güneyindeki komşu bölgelerdeki gelişmeler mercek altına alınırken, Libya ve Suriye krizlerinin çözüme kavuşturulamadığı, bunların kalıcı ve yayılan bölgesel sonuçlar doğurduğu vurgulanıyor.
Doğu Akdeniz konusunda Yunanistan ve GKRK’nin iddiaları ve tezleri yönünde bir tavır sergiliyor.
Türkiye’nin, AB üyesi ülkelerin egemenlik haklarını ihlâl ettiği, bunu yaparken uluslararası hukuka da aykırı hareket ettiği belirtilirken, Ankara’nın düzensiz göçü de dış politikada bir araç kullandığı ifade ediliyor.
Akdeniz de en uzun kıya şeridine sahip ülkemizin ve KKTC’nin uluslararası deniz hukukundan kaynaklanan haklarını görmemezlikten gelerek, Türkiye’yi saldırgan bir ülke olarak görüyor.
AB, Türkiye’yi bir aday ülke olarak değil sadece ortak, işbirliği yapılan bir ülke olarak görüyor.
Kısacası; şimdiye kadar tanıdığımız, Hristiyanlar birliği ve Türkiye’yi AB’de görmek istemeyen bir belge oluşturuyorlar.
Rusya-Ukrayna savaşından hala ders çıkaramamışlar. Kuracakları “PESCA” ordusu ile AB’nin güvenliğini sağlayabileceklerini düşünen, jeopolitik gerçeklerden uzak, önyargılı sadece kendi çıkarlarını güvence altına almak istediklerini ortaya koyuyorlar.
II. Dünya savaşından sonra ilk defa Avrupalılar enselerinde savaş rüzgârlarını hissediyorlar. Petrol ve Doğal gaz konusunda Rusya’ya bağımlı olmaları, güvenlikleri konusunda ABD-NATO olmadan hiçbir şey yapamayacaklarını görmemezlikten gelinerek oluşturulmuş bir belge.
Rusya’ya enerji konusunda bağımlı olmaktan kurtulmanın yollarını arayan AB ülkeleri, bu konuda kendilerine en büyük imkânları sağlayacak ülke Türkiye’ye bilindik ezberleriyle yaklaşıyorlar.
Gelecekte bir “Enerji Üssü” olacak Türkiye; Azerbaycan, Türkmenistan, İran hatta Doğu Akdeniz enerji kaynakları için stratejik bir ülkedir.
Kapımızı çalacaklar, Türkiye olmadan bölge AB güvenliğinin, ekonomik işleyişinin sorunlar yaşayacağını görecekler.
Doğudan batıya hammadde taşımacılığında en uygun ve güvenilir rotanın Türkiye olduğunu, ekonomilerinin ihtiyaç duydukları emtia varlıkları sadece bu rota üzerinden gerçekleştireceklerini anlayacaklar.
Ayrıca bu saatten sonra Türkiye’nin AB’ye üye olması ne kadar önemli?
Ne kadar stratejik?
Turan Coğrafyasına, Kafkasya’ya, Orta Doğu’ya hatta Kuzey Afrika’ya Türkiye ’siz girmek o kadar kolay mı?
AB’nin stratejik Pusulası bozuk.
Gösterdiği yön dünya gerçekleriyle örtüşmüyor. Bu stratejik Pusula ile ancak fırtınalı sulara yelken acarlar.
Türkiye’yi yanına alan kazanır. Düşmanlıklarına ise zaten alışkınız.

Bulduk Özdemir

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir