KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. Brüksel’in Büyük Britanya’ya kestiği ceza Londra saldırısı!

Brüksel’in Büyük Britanya’ya kestiği ceza Londra saldırısı!

Ömür Çelikdönmez Ömür Çelikdönmez - - 8 dk okuma süresi
336 0

‘Mart ayı dert ayı’ derler, ‘mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır’ derler. Geçtiğimiz hafta Ankara’ya düşen karlar, soğuk geçen günler ve özellikle birkaç gündür Ankara’da darbe girişimi olduğu ve bastırıldığına dair kulis haberleri, Ankara’da yaşayanlar için ‘mart sendromu’nu pekiştirdi denilebilir. Mart kedilerinde çiftleşme ayı. Londra’daki terör eylemi sonrasında abartılı ilgiyi görünce önemsiz bir durumu çok önemliymiş gibi köpürte köpürte anlatan kişilere karşı söylenen, ‘kedi şeyini görmüş ciğer’ sanmış atasözümüz aklıma düşüverdi. Düşük teknolojili düşük yoğunluklu, tersine asimetrik bir terör saldırısıydı, bu tür terör eylemlerine Ortadoğu’da her gün rastlamak mümkündü. Yani bizler için vakayı adiyeden bir saldırıydı. Ankara’da yüzlerce kişinin öldüğü saldırıları yaşayan birisi için tırı vırı bir olaydı.

Ancak tüm bunlara rağmen terör saldırısının gerçek failinin, planlayan üst akılın sanıldığı ve İngiliz medyasına servis edildiği gibi uluslararası İslami terör saldırısı olmadığını düşünüyorum. Mahir Kaynak eğer yaşıyor olsaydı Londra’daki hain terör saldırısı için “Bir olayın failinin kim olduğunu anlamak için öncelikle ‘Bu olay kimin işine yarıyor’ sorusunu sormak gerekir.” diyecekti. İngilizlerde bunun farkında lakin deşifre edeceklerini pek sanmıyorum. Onlarda uluslararası kamuoyunda genel kabul gördüğü şekliyle menfur terör saldırısını DAEŞ /IŞİD’le irtibatlandırmaya gideceklerdir. Zaten ilk açıklamalarda bunu gösteriyor. İngiltere Savunma Bakanı Michael Fallon Londra’da saldırgan dahil 5 kişinin öldüğü saldırıya ilişkin açıklamasında “Bir şekilde İslami terörle ilişkili olduğunu varsayıyoruz” ifadelerini kullandı. Londra Emniyet Müdürlüğü’nden Mark Rowley’de, saldırının “uluslararası İslami terör” bağlantıları olduğundan şüphelendiklerini, dosya üzerinde yüzlerce polisin çalışmakta olduğunu açıkladı.

Terör eyleminin hedefinin, saldırının gerçekleştirildiği bölgede bulunan İngiliz Parlamentosu olduğunu, İngiltere Başbakanı Theresa May’dan öğreniyoruz. Başbakanı Theresa May saldırıyı “hastalıklı ve ahlaksızca bir terör saldırısı” olarak niteledi ve Londra’nın en yoğun bölgesinde olan parlamento binasına yapılan saldırının, İngiltere’nin demokrasi ve ifade özgürlüğü değerlerini hedef aldığını söyledi. Benzer bir açıklama İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson’dan geldi, Johnson; Londra’da terör saldırısının kenti ve parlamentoyu hedef alan ne ilk ne de son saldırı olduğunu söyledi. (Bkz. https://tr.sputniknews.com/avrupa/201703231027765178-ingiltere-disisleri-bakani-johnson-saldiri-ne-ilk-ne-son-olacak/ ) Peki, neden Parlamento? Çünkü 2016’da gerçekleştirilen referandum kararı burada alınmıştı. Seçmenlerin %52’si Avrupa Birliği’nden çıkılması yönünde oy verdi. Brexit referandumundan sonra Birleşik Krallık Başbakanı David Cameron istifa etti. Birleşik Krallık’ın Avrupa Birliği’nden ayrılması, EURO’yu, Amerikan Doları, Avustralya Doları, Hindistan Rupee’si ve Danimarka Kronu’nunu daha çok olumsuz etkiledi. Avrupa, Amerikan ve Hint Borsaları’nda acayip düşüş yaşandı, Avrupa Borsa’sı, yaklaşık olarak %4 – %12 arası hisse kaybetti. Şimdi bunun hesabının sorulmayacağını mı sanıyorsunuz?

Londra’daki saldırı ile Brüksel arasında bağ kurma veya terör eyleminin Avrupa Birliği’yle ilintilendirme şahsi görüşüm değil. Avrupa basınında böyle düşünülmesini sağlayan bir çok veri mevcut. Bu haber ve analizlerde Britanya’nın 29 Mart’ta AB’ye resmi olarak ayrılma isteğini bildireceği ve böylece Brexit müzakerelerine start vereceği yer alıyor. Britanyalı köşe yazarları ülkenin ulusal kimliğinin yeniden canlanacağını ümit ederken, başkaları müzakerelere duyguların hâkim olmaması için AB’yi uyarıyor. En ilginç değerlendirme Romanya’da günlük yayımlanan muhafazakâr çizgide deki România Liberă gazetesi editörü Silviu Sergiu’a ait. România Liberă gazetesi editörü Silviu Sergiu , 20 Mart 2017 günlü, ‘Europa cu mai multe proteze’ başlıklı makalesinde Brüksel’in Londra’yı cüretkârlığı yüzünden cezalandırmak istediğinden söz ediyor. Ve diyor ki; “Kelimenin gerçek ve mecazi anlamında ödemek bu. Brexit yüzünden AB bütçesinde oluşacak 40-50 milyar avroyu Britanya’nın ödemesi gerektiğiyle ilgili haberlere rastlıyoruz zaman zaman. Öte yandan Brüksel Büyük Britanya’yla imzalanacak Brexit anlaşmasını mümkün olduğunca erteleyip, AB’den ayrılmanın bir formaliteden ibaret olmadığını göstermek istiyor. Ancak Britanya’yla müzakerelerin sadece başlangıçta sert olması, zamanla yumuşaması ve sonunda mantıklı bir uzlaşmaya varılması da olası. Brüksel’in Brexit’i kullanarak, bildiğini okuyan ve yoğun göç dalgasının yükünü paylaşmaktan sakınan AB üyesi ülkeleri disipline etmesi de mümkün görünüyor.”

Hollanda’da günlük yayımlanan sağcı De Telegraaf gazetesi, AB’nin, Britanya’nın ayrılık girişiminin yarattığı hayal kırıklığına kapılmaması gerektiğini söylüyor. İtalya’da günlün neşredilen Liberal-muhafazakâr yayın politikası izleyen Corriere della Sera’da İngiliterenin AB’den ayrılma kararından duyulan rahatsızlığı gizlemiyor. Diplomat Antonio Armellini Corriere della Sera için kaleme aldığı yazıda, İngiltere’nin Avrupa Birliği’ni bölme girşimlerinden ve taktiklerinden söz ediyor ve diyor ki “AB’nin en önemli ilkesi bağlılık ve dayanışma olmalı, „Londra her zamanki müzakere üslubuna sadık kalarak, AB pazarında var olma hakkı ve finans dünyasının korunmasını talep edecek, ama bunun karşılığında serbest dolaşım ve AB kurallarına uyma gibi görevleri yerine getirmek istemeyecektir. Ülkeler arasındaki faklılıkları alt alta koyarak ortak cepheyi bölme stratejisi (ki bu bir Britanya klasiğidir), beraberinde sürprizler getirebilir. Müzakereler ilerledikçe Brexit’in bütün AB’nin parçalanmasına yol açması tehlikesi baş gösterebilir giderek. Bu yüzden 27 üye ülkenin ayrılmak yerine taktik bir birliktelik için nedenler bulması iyi olacaktır.” (https://www.eurotopics.net/tr/176380/brexit-muezakereleri-ne-kadar-sert-olacak )Şimdi tüm bunları söyleyen sıradan bir isim değil! Etiyopya, Polonya, İngiltere, Cezayir, Hindistan, Fransa, Belçika, Avusturya, Rusya, Fillandiya gibi ülkelerde diplomatik görevde bulunan bir İtalya dışişleri yetkilisi. Anadili İtalyanca haricinde İngilizce ve Fransızca biliyor. Hindistan üzerine yayımlanmış kitabı var. Londra saldırısı Avrupa Birliğinin iç hesaplaşmasıdır böyle biline!..

Omür Çelikdönmez
Twitter:@oc32oc39
omurcelikdonmez@hotmail.com

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir