Hizbullahın ilk olarak kuruluş sürecine bakacak olursan öncesinde Abbas Müsavini gençliğine bakmak gerekir. 1968 Nisan ayında filistin2e destek amacıyla yola çıkan bir grup ürdünde İsrail askerleriyle çatışmaya girdi ve Halil İzzeddin el-Cemal adlı bir gencin hayatını kabetmesi ile sona ermişti. Lübnan’da cenazesine katılan Müsavi Filistin ile çok ilgiliydi ve genç yaşta fetih hareketinin Kudsaya’daki en önemli kampına katıldı. Kampın o zamanki Filistinli lideri ölümünden önceki vermiş olduğu röportajda Musavi’den bahsetti ve Musavinin liderliği dahada şekillendi.
14 Mart 1978 tarihinde, İsrail, Lübnan’a Litani Nehri’nin güneyinde yer alan bölgeleri işgal etmesini sağlayan bir saldırı başlattı. Abbas musavi toplumu cihada yönlendirmek için çok önemli bir güçtü. İsrail 1982 yazında, istilasını Beyrut’a kadar ulaştırdı. Bu saldırı Seyyid Abbas Musavi’yi Şeyh Ragıp Harbile birlikte Tahran’dan dönmek zorunda bıraktı. Suriye üzerinden bölgeye gelen Abbas Musavi, Baalbek’teki İmam Ali Camisi’nde işgale karşı bir halk seferberliği başlattı. Sadece Baalbek bölgesinden İsrail ile savaşmak için gelen gönüllülerin sayısı yaklaşık 200’ü bulmuştu. Aynı yılın sonlarında, Hizbullah’ın siyasi çevresi için de ilk tohum atıldı. 9 üyelik Şura Konseyi seçildi ve Seyyid Abbas MusaviHizbullah’ın resmî sözcüsü oldu. Hizbullah’ın ortaya çıkışını iki farklı şekilde ele almak mümkündür. Hizbullah’ın ortaya çıkışı, bir taraftan fikri, ideolojik ve entelektüel altyapı çalışmaları ile olmuştur. Fikri alt yapı çalışmalarına en büyük katkı, İran’da şah rejimine karşı gelişen devrimci hareketler ve bu hareketleri yetiştiren medreseler vesilesiyle olmuştur. Fikri çalışmanın yanında bir de cihat hareketi olarak Hizbullah’ın Ortadoğu sahnesine çıkışı vardır ki bu ortaya çıkış, İsrail’in Lübnan’ı işgaline bir refleks olarak vuku bulmuştur.
1992 yılında Abbas Müsavi’nin eşi ve 5 çocuğu ile beraber İsrail ajanları tarafından öldürülmesi sonucu Hizbullah’ıngünümüzde ’de liderliğini devam ettiren başına Hasan Nasrallah geçti.2000 yılında İsrail Lübnan’dan geri çekildi fakat Hizbullah faaliyetlerine devam etti. 14 Şubat 2005 tarihinde eski Lübnan başbakanı Refik Hariri suikast sonucu öldürüldü. Suikastın sorumluları kesin olarak belirlenemedi. Ancak olayda Suriye‘nin parmağı olduğu görüşü bazı kaynaklar tarafından ileri sürüldü. Halkın tepkisi ve uluslararası baskı sonucu Suriye, Nisan 2005’te Lübnan’dan geri çekilmek zorunda kaldı.
Mayıs 2005’te yapılan seçimlerde Hizbullah oylarını büyük ölçüde arttırdı ve Temmuz 2005 yılında kurulan Ulusal Birlik hükûmetinde yer aldı. Ancak Hizbullah ile İsrail arasında sınır bölgelerinde çatışmalar zaman zaman devam etti.
Hizbullah askeri gücünü 2006 yılında patlak veren ve iki İsrailli askeri kaçırıp diğerlerini öldürdüğü beş haftalık savaşta gösterdi.
Savaş boyunca Lübnan’da çoğu sivil olmak üzere bin 200 kişi ve İsrail tarafında ise çoğu asker olmak üzere 158 kişi öldü. Hizbullah İsrail’e binlerce roket fırlattı. Örgütün askeri kapasitesi, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın, 2012 yılında Suriye’ye konuşlandırmasından sonra arttı. Hizbullah övündüğü hassas roketleriyle İsrail’in her yerini vurabileceğini söylüyor. Hizbullah’ın askeri gücünün 2021’de 100 bin savaşçısının olduğu açıklanmıştı.
Geçtiğimiz aylardan itibaren mavi hat olarak adlandırılan İsrail ve Lübnan sınırında Hizbullah ve İsrail arasındaçatışmalar iyice arttı. Hatta Fransa Cumhurbaşkanı EmmanuelMacro’nun artan gerilim sebebiyle Biden ve Netanyahu ile sorunun çözülmesi için yaptığı görüşmelerin fayda sağlamadığı açıkça görülüyor. Son 1 ay içinde ise İsrail Hizbullah’ın iki önemli komutanını öldürdü. Durum yer yer çatışmalardan savaşa doğru dönüşüm kazanmakta. Olası bir savaş halinde ise 2006’da olduğu gibi Hizbullah savaşı kazanamasa bile Gazze’de yaşanan sorunların üzerine olması İsrail’e ciddi zarar verir. Hizbullah çeşitli ülkelerden silah yardımı alsa bile özellikle hava gücü neredeyse sıfır olduğu için olası bir savaş Hizbullah’ı yok etme raddesine kadar gelebilir.
Geçtiğimiz günlerde Euro News’in konuya ilişkin yaptığı habere göre ise;
‘’ Lübnan’ın kuzey İsrail sınırında, İsrail ile Hamasarasında Ekim ayının başında başlayan savaştan bu yana neredeyse her gün karşılıklı ateş açılıyor.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu Pazar günü yaptığı açıklamada, Gazze’deki çatışmaların artık durulabileceğini ima ederek, İsrail’in Lübnan’da Hizbullah’a karşı daha fazla askeri kuzey sınırına gönderme hazırlığında olduğunu söyledi.
Hizbullah ile gerilimin tırmanması, İran destekli savaşçıları ve potansiyel olarak İran’ın kendisini de içeren daha geniş bir bölgesel savaşa yol açma tehdidi yaratıyor.’
BİLAL KÖSE