KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Türkiye
  4. »
  5. Berfin Şeyma Karakurt: AFET SÜREÇ YÖNETİMİ MİLLİ EĞİTİM VE SİVİL SAVUNMA STRATEJİMİZ AÇISINDAN GÜÇLENDİRİLMELİDİR

Berfin Şeyma Karakurt: AFET SÜREÇ YÖNETİMİ MİLLİ EĞİTİM VE SİVİL SAVUNMA STRATEJİMİZ AÇISINDAN GÜÇLENDİRİLMELİDİR

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 7 dk okuma süresi
251 0

Felaketi yaşadığımız şu son günlerde özellikle devlet ve millet olarak ciddi bir sürecin içerisinde bulunmaktayız. Deprem felaketinin yaşandığı dönem, ne yazık ki ülkemizin pek çok açıdan önemli çalışmalarının olduğu bir dönemde vuku bulmuştur.

Özellikle seçim öncesi meydana gelmesinin sonucu olarak pek çok provakatif eyleme müsait olması sebebiyle deprem ve depremzedelerimizin her türlü istismarının önlenmesi amacıyla ciddi bir çalışma yapılması lazımdır.

Şu günlerde önceliğimiz tüm depremzedelerin kurtarılarak tedavilerin tamamlanması, bölgenin hafriyattan arındırılarak yeniden inşası, bölgede zarar gören sanayinin deprem riski az bölgelerde yeniden yapılandırılarak ekonomideki yükün azaltılması olmalıdır. Her zaman her şeye hazırlıklı ve önleyici politikaların; devlet, vatan ve millet kurtardığı unutulmamalıdır.

Afet yönetim süreci afet önlemekle başladığından mütevellit ilk olarak ülkemizde okullarda eğitim sürecinde ilk yardım, AFAD eğitimi, coğrafya eğitimi çok elzemdir. Özellikle coğrafya eğitimi yalnızca genel bilgiler, hesaplamalar ve üniversite sınavına yönelik olmamalı: hangi bölgede nasıl bir sanayi, baraj, fay hattı, olası doğal afetler ve çözümlerinin hızla sağlanması, anayollar ve otobanlar dışında bölgede bulunan diğer ulaşım ile tahliye yolları eğitimi öğrenci ve öğretmenlere seviyelerine göre ciddiyetle öğretilmelidir.

Tüm toplum için eğitimler dışında çevrimiçi ücretsiz afet eğitimleri düzenlenmelidir. Gerekirse her bir üniversite öğrencimiz belli bölgeler üzerinde eğitimlere tabi tutulduğunda olası deprem durumunda iyi bildikleri bölgelerde AFAD ve devlet kurumlarına yardımcı personel olarak yardımda bulunabilir. Fakat yalnızca bu da yeterli değildir.

Tüm eğitim seviyelerinde öğrencilerimiz Psikoloji eğitimini de uygulayabilecek kadar sağlam bir şekilde almalıdır. İster afet ister terör ister başka bir durum olsun, psikolojik destek her yaştan insana hatta mağdur hayvanlara dahi gereklidir.

Aksi halde psikolojisi bozuk bir toplum, kendinden sonraki nesil için de akıl sağlığını tehdit eden bir baskıya dönüşebilir. Psikolojik ve sosyal açıdan sıkıntı çeken bir toplum sağlıklı toplum oluşturamaz.

Bu tür eğitimler yalnızca öğrencilere değil, her devlet kurumunda belli bir ekip tarafından da tamamlanmalıdır. Ülkenin her yerinde her kurumunda “Afet Mücadele Ekibi” isminde ayrı bir birim kurulup; Psikoloji, Coğrafya, Afet önleme ve mücadele, arama kurtarma, ilk yardım konularında eğitimini AFAD vb. kuruluşlarca tamamlamış olarak her daim görevde hazır beklemelidir.

Bu konuda kendi eğitimlerini sürekli geliştirmeli ve saha çalışmalarında da tam bir eğitim almalıdırlar. Ülkemizde ciddi bir deprem ve afetler bölgesi bulunmaktadır. Bu sebeple bu tür eğitim almış kişiler her daim hazır bulundurulmalıdır.

Eğitimlerini sağlamlaştırmak adına kıdemli uzmanlarla gerektiğinde yurt içi ve yurt dışı görevlerinde saha deneyimi ve akademik eğitim sürecini tamamlamalıdırlar.

Eğitilmiş hayvanlar dahi bu günlerde insanımız için savaş vermektedir. Özellikle barınaklarda hayvanları kaderlerine terk etmek yerine arama kurtarma faaliyetlerinde kullanılmak üzere sokak hayvanları eğitildiği, AFAD vb. kurumlarda istihdam edildikleri taktirde çok daha iyi bir afet yönetimi sağlanmış olacaktır. Her ne kadar afet durumlarında işi bilen kuruluşlarımız olsa da ekipler için personel ihtiyacı her zaman önem arz eder.

Arama kurtarma köpekleri bu konuda en hızlı ve doğru sonuç almaya olanak sağlayan unsurlardan olabilir. İnsan kulaklarının algılayamadığı düzeyde düşük frekansları ve sesleri, kokuları algılayabilecek, insanın erişemediği noktalara erişebilecek kadar iyi bir mekanizmaya sahip olmalarından dolayı bu tür durumlarda oldukça iyi yardımcılardır. Bunun pek çok örneğiyle dünya tarihinde hala sık sık karşılaşılmaktadır.

Arama ve kurtarma faaliyetleri devam ederken bir yandan da ortaya çıkan asılsız provakatif eylemler yalnızca depremde değil, diğer doğal afet durumlarında da sık sık vatandaşı kaos ortamı bilincine sokmak ve bölgede devletin çalışmalarını aksatmaya yönelik çoğunlukla iç ve dış politika bağlantılı taraflarca içte parçalama, yönetme amacıyla finanse edilmektedir. Bu tür durumlara mahal vermemek adına dikkatli bir afet yönetimi şarttır.

Afet durumlarına yönelik vatandaşların güvenliği amacıyla yapılarda deprem mevzuatının yeniden gündeme getirilerek özellikle iyi denetim yapılması mühimdir. Müteahhitlik konusunda eğitim şartı sağlanarak, eğitimi olmayan mevcut müteahhitlerin sıkı bir genel eğitim ile sınava tabi tutularak yeterliliklerinin ölçülerek mesleğinin ifasına yahut yetkisinin kaldırılmasına karar vermek gerekir.

Bina inşaatlarında temel ile yapılması gereken işlemler, duvar, kiriş ve kolon gibi elemanların dayanıklılığı, kırmızı olan ve çabuk kırılan kırmızı tuğlalar yerine daha dayanıklı farklı tür tuğlaların kullanılması gibi basit önlemler deprem uzmanları ve mimarlarca devlet gözetiminde denetlenmelidir.

Her evde bir deprem vb. durumlar için basınca dayanıklı kriz odaları oluşturulmalıdır. Böylece vatandaşlar en az zararla, yardım gelene kadar enkaz durumlarında hayatta kalabilirler.

Bununla birlikte yapı denetimleri yeniden tüm ülke genelinde sağlanmalı, yöneticiler durum raporuna göre toplantılar sağlayarak gerekirse binalar güçlendirilme, yenileme sürecinden geçirilmelidir.

Bunun dışında her evde deprem çantaları hazır ve ulaşılabilir bir noktada bekletilmelidir. Olası bir afet durumunda hayatta kalabilmek adına önem arz eden temel ihtiyaç malzemeleri içeren bu  deprem çantaları fayda sağlayacaktır.
 
Berfin Şeyma Karakurt

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir