KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Türkiye
  4. »
  5. AYŞEGÜL BABAOĞLU: DİJİTAL OYUN BAĞIMLILIĞI HER GÜN BİRAZ DAHA ARTIYOR

AYŞEGÜL BABAOĞLU: DİJİTAL OYUN BAĞIMLILIĞI HER GÜN BİRAZ DAHA ARTIYOR

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 7 dk okuma süresi
79 0

Dünden bugüne “Oyun” kavramı ele alındığında dönemsel olarak değiştiğini ve gelişen teknolojininde etkisi ile “Oyun” kavramının genişletilmiş olduğuna şahit olmaktayız. Daha düne kadar oyun denildiğinde araba, bebek ve benzeri oyuncaklarla oynamak ile sokakta saklambaç, yakartop, ip atlama gibi oyunları oynamak aklımıza gelmekteydi. Sonra ki süreçte 1970’den itibaren atariler ve atari salonlarının gün yüzüne çıkmasıyla ekran üzerinden oynanan oyunlarla devam edilmiş olup, sonrasında avuç içi cihazlar ile oynanan oyunlar da yaşantımıza eklenmiştir.

Televizyonlar aracılığıyla oyun konsolları ve video oyunları; bilgisayarların gelişmesiyle de video oyunları ve bilgisayar oyunlarına yönelinmiştir. Bilgisayar ve internetin kullanılmasıyla çevrimiçi ve çevrimdışı oyunlarda kendini göstermeye başlamıştır ve çevrimiçi oyunlar internet üzerinden oynanan oyunları kastederken, çevrimdışı oyunlar ise internetsiz oynanan oyunları ifade etmektedir. Gün be gün ilerleme kaydeden teknoloji ile ekranı bulunan cihazlarla da dijital oyunlara yönelinmiştir.

Teknolojik gelişmelerin etkisiyle pek çok dijital oyun gündeme gelmiştir. Oyunların gereğinden fazla kullanılması ise yeni hastalıkları da yanında getirmiştir ve bunlardan en bilineni oyun bağımlılığıdır.

Oyun bağımlılığı; zihinsel olarak devamlı oyunla ilgili olma, oyunu düşünme, günlük yaşamdaki işlerini erteleme, okul, aile ve sosyal yaşamda olumsuzluklar yaşanmasına karşın oyun oynamayı sürdürme, oyun oynama engellendiğinde tepki gösterme, çatışma gibi etmenlerle tanımlanmakta olup, davranışsal bağımlılıklardan biri olarak ifade edilmektedir.

Oyun Bağımlılığı farklı isimlerle anılmakta olup, bunlar; Oyun Oynama Bozukluğu, İnternet Oyun Oynama Bozukluğu, Video Oyunu Bağımlılığı, Patolojik Oyun Oynama, Oyun Kullanım Bağımlılığı, Oyun Kullanım Bozukluğu”dur. Konu kapsamında yapılan araştırmalar henüz başlangıç aşamasında olup, özellikle Covid-19 pandemisinde, bilhassa çocuk ve ergenlerin oyun oynamak için ayırdıkları süre artış göstermiş bunun sonucunda da bağımlılık belirtileri ortaya çıkmıştır.

Bu belirtiler şunlardan meydana gelmektedir: kişi hayatında oyunun herşeyden öncelikli olması, oyunlarla ya da oyun oynama süresi ile ilişkili yalan söylemesi, oyun oynadığını gizlemesi, oyun ile ilgili gelen kısıtlamalara karşı olması, günlük faaliyetlerine olan ilgisinin olmaması, aile ve sosyal arkadaşlardan uzaklaşma, oyunu bırakma konusunda sıkıntı yaşaması, oyun oynamasından kaynaklı farklı olumsuzluklar yaşamasına karşın oyunu sürdürmesi ve benzeri faktörler yer almaktadır.

İnternete gece gündüz demeden ulaşılabiliyor olması, her yerde kolaylıkla bağlanılabiliyor olması, ödül ve onay mekanizmasının bulunması internetin veya internette yer alan uygulamaların gereğinden fazla kullanılmasına neden olmaktadır ve insanların bağımlı olmasına yol açmaktadır. İnternette bağımlılığa neden olan etmenlerden biri oyunlardır ve en yaygın oyunlar ise birden çok kişi ile oynanan çevrimiçi rol yapma oyunları olarak bilinmektedir.

Cep telefonu, bilgisayar, tablet ve benzeri ekranlar üzerinden oynanan oyunlarda oyunun türü, süresi, yoğunluğu ve sıklığı oyun bağımlılığı belirtilerini ve bağımlılığı olumlu ya da olumsuz olarak etkileyebilmektedir.

Oyun bağımlılığının Doğu Asya Ülkelerinde en yaygın olduğu, özellikle çocuk ve ergenlerde daha çok görüldüğü ve bunun bir halk sağlığı sorunu olarak kabul edildiği bilinmektedir. Oyun bağımlılığının Çin, Japonya, Kore, Tayvan ve Amerika gibi ülkelerde yaygın olduğu yapılan araştırmalarda ortaya çıkarılmıştır. Diğer taraftan bazı Avrupa ülkelerinde ve Afrika kıtasında ise yaygın olmadığı yapılan araştırmalarda vurgulanmaktadır.

Bunun yanında yapılan araştırmalarda dijital oyunlara erkek ergenlerin daha çok yöneldiğide belirtilmektedir. Bu durumun nedenlerine bakıldığında; düşük benlik saygısı, oyun oynama motivasyonu, depresyon, sosyal fobi gibi hastalıklar; ayrıca aile problemleri, dikkatsiz davranışlar, aile içi şiddet, ilişki problemleri de sayılabilmektedir.

Oyun oynamanın hem olumlu hemde olumsuz etkileri mevcuttur; kişi oyun oynama sırasında rahatlamakta ve keyifli vakit geçirebilmektedir ancak diğer taraftan oyunun tamamlanması amacıyla kişi uykusuz kalmakta ve pek çok sağlık problemlerine yakalanabilmektedir. Bunun yanında oyun oynama da kontrol kaybedildiğinde bir çok riskleri de barındırmaktadır.

Mesela, okul notlarında düşüşlerin yaşanması, arkadaşlarından uzaklaşma, günlük yaşamdaki etkinliklerden uzak kalma, bedensel rahatsızlıklar yaşanmasına (kas-iskelet problemlerine, bel-boyu-baş-bilek-el ağrıları) gibi faktörlere neden olabilmektedir.

Bu bağımlılık türünde ilk olarak, çocuk ve ergenlerin bağımlı olmasının önüne geçilmelidir. Tedaviden önce önleme adımında bulunulması daha etkili olacaktır. Bundan dolayı aileler çocuklarını dikkatlice takip etmeli, onların davranışlarını gözlemlemeli ve farklı bir durumla karşılaştıklarında ne yapılabilir konusunda araştırmalara yönelmelidir.

Önleme olarak, oynanan oyuna süre sınırlaması getirilmesi, çocuklar ile daha çok vakit geçirilmesi ve gerçek hayattaki sportif ve sanalsal faaliyetlere yönlendirme yapılması önemli bir adımdır.

Ayrıca, Güney Kore’de oyun bağımlısı olan çocukların sağlık tesislerinde yatarak; Japonya’da ise rehabilitasyon merkezlerinde tedavi edilebildiği gibi ülkemizde de sağlık kurumlarının “İnternet Bağımlılığı Polikliniklerinde , Psikiyatri Kliniklerinde” tedavilerinin yapılabildiği de unutulmamalıdır.

Ek olarak, Sağlık Bakanlığı gibi diğer Bakanlıklarında bu problemi bir halk sağlığı sorunu olarak kabul edip, Bakanlık bünyesinde ve farklı paydaşlarla konu ile ilgili gerek bilinçlendirme videolarına yer verilmesi gerekse çocuk ve ailelerine yönelik rehber kitaplarının basılması insanların farkındalık seviyelerinde artışa vesile olacaktır.

Bunun yanında konu ile ilgili uzman ya da yetkin kişilere gerekli eğitimlerin verilmesi de önem arz etmektedir.

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir